Cumhuriyet tarihi boyunca bu kadar uzun soluklu devam eden ‘tek sorun' unvanını koruyan yol sorunu, toplumsal tepkiyi tetiklemeye devam ediyor. Yıllarca birçok hizmetten mahrum bırakılan ve ‘üvey evlat' olarak anılan kuzey ilçeleri, tarih boyunca yol sorununu aşamadı. Son zamanlarda yapılan Karlıova yolu adeta ‘çile yolu'na dönerken, bir türlü bitirilemeyen Elazığ, Diyarbakır ve Erzurum karayolları kente ilgisizliğin göstergesi oldu.
15 YILDIR BİTİRİLEMEDİ!
Önceki gün gerçekleştirilen ve kurum amirlerinin karayollarına gösterdiği sitemin damga vurduğu İl Koordinasyon toplantısının ardından yazılı basın açıklaması yapan Bingöl Tema Temsilcisi Cuma Karaarslan, şehirlerarası yolların durumuna dikkat çekti.
Yapımına 2000 yılından önce başlanan Elazığ-Bingöl yolunun, Bingöl sınırından itibaren kalite ve standardı oldukça düşük bir keyfiyet ile sürdürüldüğünü kaydeden Karaarslan, “bölgede köprü, üst geçit, viyadük ile aşılması gereken pek çok korumacı çevreci, mühendislik anlayışı bir türlü yansıtılamadı. Bu durumun nedeni galiba içselleşmeyen ve aidiyet duygusu taşımayan kişilerin ve bölge sisteminin bizi kambur görmesidir” dedi.
“ÇÖKMELER BAŞLADI”
Diyarbakır ve Elazığ karayollarında şimdiden çökmeler yaşandığını kaydeden Karaarslan, “Diyarbakır yolu bölgemiz içinde Tünel yapımına müsait onca gel diyen dağ taş varken, nedendir bilinmez yine klasik metotlar ile sistemli bozgunculuk devam ediyor. Gerek Elazığ ve gerekse Diyarbakır yolunda kullanılan altyapı dolgu malzemesi bazalt siyah taş olması gerekirken kullanılan malzeme yumuşak olduğundan şimdiden çökme ve çukurlara neden olunuyor. Elazığ yolunda 100 metre yer yer yarma ve derelerin dolgu yapılarak yol yapılması hem kazı yapılan yerlerin çevresel değerleri yok edildi, hem de bu alanlarda oldukça yüksek dolgu sıkıştırma maliyetleri ile mali zararlar oluştu” dedi.
Erzurum'un kendi sınırlarına kadar olan güzergahın 7-8 önce tamamladığını kaydeden Karaarslan, şunları söyledi: “Bir türlü bitmeyen yolların çilesine birde eş zamanlı başladığımız Erzurum ili kendi sınırlarını 7-8 yıl önce tamamlamış, Bizim Karlıova ya gidiş gelişimiz bir maceraya dönmüş. Yollar çağdaş erişim hareketlilik ve gelişim araçlarıdır. Lojistik desteği ile kalkınma ve hareketlilik sağlarken çevrenin korunması en temel mihenk olmalıdır. Elazığ yolunda Oluşan yarmalar, molozlar, heyelanlar, doğal dokunun bozulmasına neden olmuş, bu alanlarda alınması gereken şey bitkilendirme, moloz örtüsünün alt orman bölgelerinden temizleme çalışmaları acilen yapılmalıdır.”
“BİR TEK BİZDE SORUN VAR”
Bingöl'ün 4 tarafında bulunan tüm şehirlerde yol sorunlarının aşıldığını belirten Karaarslan, şöyle devam etti: bir tek bizde sorun devam etmektedir.1940 yılından beri yapılan toplantılarda bu gün 2015 olmasına rağmen tek sorun Karayolları ise bu Bingöl'ün değil Bölge sisteminin çürümüşlüğündendir. Yolu kullanmayan yolu yapamaz, ihtiyacı bilemez, bölgeyi çevresel değer olarak değil taş ocağı asfalt şantiyesi alanı olarak görür, bu zihniyet ülkenin çevresel değerlerini yok saymak ve zarar vermektir. Yol yapacağım diye çözüm üretemeyen tek çözümü çevreyi yok etme anlayışına ve bağlayan bu zihniyetin tek açıklaması var, oda başarısızlıkların temelinde bölge Müdürlüğü ve yapılanmanın artık gereksizliğidir. İli yaşamayan ve sorunlarını algılayamayan ve başka yerde yaşayanların Bingöl hakkında karar vermesi ilkel bir anlayış ve yöntemdir. Bingöl ili dağları taşları proje yapan ve koruma sevgi bilinci taşımayan bölge tarafından yapıldığı sürece bu sorunları yaşamaya devam edecektir.”
“ARTIK BÖLGE KRALLIĞINI KONUŞMAK İSTEMİYORUZ”
Açıklamasına ‘Her toplantıda artık Bölge krallığını konuşmak istemiyoruz' ifadesiyle devam ederek, yol sorunu ve yapımdaki doğa tahribatlarına sitem eden Karaarslan, şu ifadelere yer verdi: “Bingöl ilinin yolunu çevresini biz Bingöllüler belirlemeliyiz, her yolun, dağın taşın sevdasını yüklenen insanların kentine sahip çıkacak ve her evde 1-2 mühendisin olduğu bir çağ yaşıyoruz. Şimdi Ehiliz, Çünkü bizim bilgimiz kuru değil, sevgi ve ilgiyi birlikte taşıyor. Elazığ yolu yarım yamalak yapboz ve doğa tahribatı yaşanıyor. Diyarbakır yolu Allaha emanet, Umarım bir gün olur. Erzurum yolu çile(Erzurum yapmış, Karlıova çile bülbülüm). Bu ilerin başka bölge müdürlüğü sınırları tamamlanmasına rağmen tek sorun Bingöl sınırında yaşanıyor. Bu eksikliklerinizin sorumlusu biz değiliz. Projeleriniz ve bize yarım eksik bakan zihniyetinizdir. Biz size bağlı olmaktan utanıyoruz. Bu bölge sistemleri niye var hala anlamış değiliz. Ömründe bu yoları kullanmayan ve hiç acısını çilesini çekmeyen sizin ilimizden sorumluluğunuzu da anlamıyoruz. Bölge krallıkları sorununu yıllardır dile getirirdik. Biz sorunlarımızı çözecek yaşta ve erke sahibiz. Milattan önce çizilmiş ve teknik eleman eksikliği dolayısı ile kurulan bölge sistemleri artık çürümüştür. O zaman eleman yoktu ama şimdi Bingöl de modern kentsel yaşamı ve çevreyi önemseyen bilinçli mühendis sayısı 1000'i aşıyor. Bu çığlığı duyan bir sultan elbet çıkar ve saltanatınızın sonu halkın kaliteli yaşamı olacaktır. Proje yapmak yerine iyi uygulama örneklerine baksanız yetmez mi? Kaybedilen her dal ağaç, her gram toprak Elazığ da Ankara'da bir bardak sudur. Bilesiniz”
