Atıcı: hesabını soracağız!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı ve Konya Milletvekili Atilla Kart, Bingöl'e gelerek çeşitli temaslarda bulundu.

Milli Savunma Bakanlığı'na ait arazi üzerinde 1993 yılında şantiye kurup, geçtiğimiz aylara kadar faaliyet gösteren ve boşaltma kararıyla birlikte kapatılan CHP Bingöl İl Başkanı Mustafa Kurban'a ait tesiste incelemede bulunmak isteyen heyetin girişine askeri görevlilerce izin verilmedi.

Milli Savunma Bakanlığı'nın boşaltma kararıyla tel örgüyle çevrilerek askeri alanın eğitim sahası haline çevrilen alana alınmayan heyet, bir süre askeri görevlilerle tartıştıktan sonra CHP İl Binası'nda basın toplantısı düzenlendi.

Toplantının açılış konuşmasını yapan CHP Bingöl İl Başkanı Mustafa Kurban: “bana iki ay önce 50 polis, 100 asker geldiği zaman, 10 dakika içerisinde şantiyenin anahtarlarını kendilerine teslim ettim. Bütün mallarımı, makinelerimi orada yaklaşık 2 milyon TL'lik bir tesis ve makine parkı söz konusu. Hepsini kendilerine teslim ettim ve çıktım çünkü biz inanıyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir” dedi.

“BİNGÖL'ÜN HAK VE HUKUKUNA SAHİP ÇIKTI ARKADAŞLARIMIZ”

Daha sonra açıklamaya devam eden Konya Milletvekili Atilla Kart, Kurban'a ait işletmenin CHP'nin Bingöl'de yapılan yolsuzluklara karşı gelip, ortaya çıkardığı için kapatıldığını ileri sürdü.

Kurban ve Atıcı'nın 16 Haziran 2013 tarihinde Palu, Genç, Muş demiryolu hattında, orada ortaya çıkan haksız kazancı ve suç bulgularını analiz etmek, sorgulamak amacıyla Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu ifade eden Kart: “Bingöl'ün hak ve hukukuna sahip çıktı arkadaşlarımız. Murat Nehri üzerinde inşa edilen hidro elektrik santralini yapan firmalar tarafından, zaten EPKD mevzuatına göre karşılanması gereken iş için yeni bir ihale yapılması suretiyle aşağı yukarı doğmuş olan 800 milyon TL tutarındaki o kamu zararını, o beyt-ül male el uzatan, el uzatan elin kesilmesi için yargıya başvurdular” dedi.

“17 ARALIK AKTÖRLERİ DEVREYE GİRDİLER”

Yolsuzluk ilişkisi içerisinde 17 Aralık aktörlerinin bulunduğunu ve siyasi iktidardan güç alarak Kurban'a ait işletmeyi kapattığını ileri süren Kart: “O yolsuzluk ilişkisi içerisinde kimler var? Bakıyorsunuz hepsi de tanıdık isimler. Hangi tanıdık isimler bunlar? 17 Aralık'ta ortaya birileri çıktıya, 17 Aralıkta ortaya çıkan, milletin anasını, avradına sinkaf edenlerin Bingöl'de de hükümet tarafından himaye edildiğini görüyoruz. O Türkiye fotoğrafını Bingöl'de de görüyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi Bingöl İl örgütü ve Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı bu olayı birlikte takip ederek, Bingöl'ün, Türkiye'nin hukukuna sahip çıktı. Ama sen misin bunu yapan. Birilerinin tekeline çomak soktular. Ne yaptılar? 17 Aralığın aktörleri hemen devreye girdiler. Kimden güç aldılar? Ankara'daki ağabeylerinden yani siyasi iktidardan güç aldılar, onların verdiği cesaretle il başkanını ve önceki işletmecinin 20 yıla aşkın bir süreden bu yana, işletme anlamında söylüyorum hazinenin çıplak arazisi anlamında mülkiyet anlamında söylemiyorum. O işletmenin mülkiyetinde bulunan o tesise işgal girişiminde bulundular. Haksız müdahaleden öte, gasp niteliğinde olan el koydular, fiili durum yarattılar, devletin gücünü kötüye kullanarak, el koydular” diye konuştu.

“PALU, GENÇ, MUŞ DEMİRYOLUNDA YOLSUZLUK” İDDİASI

Palu-Genç-Muş demiryolu hattını harita üzerinde göstererek değerlendirmede bulunan Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, ihaleyi alan firmanın yapması gereken işlerin devlete yaptırıldığını ve devletin 800 milyon TL zarara uğratıldığını ileri sürerek: “Palu demiryolu geliyor tren yolu Genç ve Muş'a kadar devam ediyor. Demiryolu güzergâhında Murat Nehri var. Hükümet buraya hidro elektrik santrali yapmaya karar veriyor. Beyhan1, Beyhan2, Kale1 ve Kale2 diye dört tane baraj gölü yapılıyor. Burayı yap işlet devret sistemiyle ihaleye çıkarıyor. Buraya kim bunu işi yapar diyor ve firmalar geliyorlar inceleme yapıyorlar ve demiryolu hattı olduğunu görüyorlar ve bu demiryolu hattının yer değiştirilmesi gerektiğini aksi halde gölün altında kalacağını görüyorlar. Bu zahmetli ve pahalı bir iş. Bunu yaptıktan sonra buradan enerji elde edecekler ve satıp, para kazanacaklar. Enerjiyi, elektriği kaça satacaklarına da anlaşıyorlar, fakat son dakikada bir katakulli yapılıyor. Buradaki demiryolunun azıcık aşağı doğru çekilme işlemini, bu ihaleyi alan şirket yapacakken, devlete yıkıyorlar. Tam 800 milyon, eski para 800 trilyon para devletin kazasından uçup gidiyor. ” şeklinde konuştu.

BAKAN YILMAZ'I ELEŞTİRDİ

MTE'nın Ilıcalar bölgesinde sıcak su bulduğunu ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın, gururla büyük bir onurla ‘Bingöl altın bulmuş gibi oldu, buradan çıkan sıcak su Bingöl'ün malıdır Bingöl halkı bundan yararlanacaktır. Bingöl'ün ısıtılması bundan yapılacaktır' dediğini ifade eden Atıcı, sıcak suyun bir süre sonra özel bir şirkete yok pahasına verildiğini ve Bingöl halkının kendi öz malından mahrum kaldığını ifade etti.

DUBLE YOL BİR BUÇUK, SERVİ YOLU 5 BUÇUK MİLYON!

Bingöl-Diyarbakır karayolu ile Servi yolunun yapımındaki maliyet farkına dikkat çeken Atıcı: “Bingöl-Diyarbakır yolu yapılıyor maliyeti kilometre başına 1,5 milyon TL. Sonra bu yoldan ayrılan ve Servi'ye giden bir köy yolunun ise kilometresi 1,5 milyona yapılıyor. Şimdi ben buna dur demeyeceğim de ne diyeceğim? Ben Bingöl'ün kavurması için balı için gönüllü milletvekili olmadım. Bunları ortaya çıkarmak için Bingöl'ün gönüllü milletvekili oldum. Bingöl'de tacize maruz kalan kadınlar, kod taşlama işçilerini, kentsel dönüşümdeki hak gasplarını, Yayladere'nin bir mezrasında bulduğu metal parçasıyla oynayan ve patlama sonucu ölen çocuğun hesabını sorduk Kiğı'da Devlet Hastanesi kapatılmasını, Karer yolunu ve daha birçok konuyu gündeme getirdik ortalık karıştı. Bunları yapınca benim dokunulmazlığım var bana dokunamıyorlar, önce araya adam koydular yılmadık devam ettik bu sefer bizi tehdit etmeye başladılar” diye konuştu.

“HINÇLARINI MUSTAFA BEY'DEN ALDILAR”

CHP olarak Bingöl'de bazılarının çarkına çomak soktuklarını ifade eden Atıcı: “Bana güçleri yetmeyince bütün bu olayların hıncını Mustafa Bey'den çıkarmaya çalıştılar ve sürekli cezalar yazarak, en son işyerini kapattılar. Bu bireysel bir iş değil, bugün Mustafa Kurban için bunu yaptım yarın AKP HDP, BDP'nin de başına haksız hukuksuz bir iş gelse koşa koşa gelirim onu da savunurum. O nedenle kimse bunu şahsi bir iş olarak algılamasın. Biz bunları yapınca bizi yok etmeye çalışıyorlar ama başaramıyorlar, herkes aklını başına toplayacak hukuk çerçevesinde her şey değerlendirilecek. Evrensel hukukla iş yapılacak eğer suçumuz varsa elbette cezasını ödeyeceğiz. Ama eğer siz bizi çıkarlarınız için hukuku da kullanarak yemeğe çalışırsanız, biz bunları haykırmaya devam edeceğiz. İster yolumuzu kesin, ister önümüzü kesin, ister kellemizi kesin biz bunları haykırmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.