KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
19 Nisan 2024 Cuma
19 °C Güneşli

Eliveren'ler adalet istiyor

Bingöl’ün Genç ilçesinde 1999 yılında terörist diye öldürülen Mehmet ve Yılmaz Eliveren’in 7’inci duruşması görüldü. Üye hâkim ve Cumhuriyet Savcısı, sanıkların tutuklamasını talep etti, mahkeme reisi duruşmayı bir kez daha ertelerken, duruşmadan sonra konuşan maktullerden Yılmaz Eliveren’in babası ve Mehmet’in ağabeyi Ahmet Eliveren, “İki keçi değil, oğlumu ve kardeşimi kaybettim ben. Adalet istiyorum!” dedi.

Eliveren`ler adalet istiyor
12 ARALIK 2014 CUMA 08:13
0
1725
0
AA aa

Bingöl'de, PKK'lı oldukları iddiasıyla 17 Nisan 1999'da öldürülen ve yürütülen soruşturma sonucunda sivil oldukları ortaya çıkan Mehmet ve Yılmaz Eliveren'in öldürülmesi olayında o dönem görevli olan Genç İlçe Emniyet Amiri A.K., komiserler B.G., A.K.Ç., polis memurları M.A., M.Y. ‘Tasarlayarak öldürme', ‘Tehdit', ‘Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği' suçlarından yargılanmalarına devam edildi.

Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 7'inci duruşmada maktullerden Yılmaz Eliveren'in babası ve Mehmet'in ağabeyi Ahmet Eliveren ve avukatı Abdullah Alakuş hazır bulunurken, sanıklar, ifadelerini telekonferans sistemiyle vererek suçlamaları reddetti.

KORUCU TANIK: A.K. 6 KALAŞNİKOF BULUNDURUYORDU

Duruşmada tanık olarak dinlenen dönemin köy korucusu G.K. herkesin bir silahı olmasına rağmen A.K.'nin 5,6 kalaşnikof silahının bulunduğunu söyledi.

Tanık G.K. duruşmada “ ben o tarihte geçici köy korucusu olarak görev yapıyordum. O tarihte sanık A.K. İlçe Emniyet Amiri olarak görev yapmaktaydı. Korucu olmamız sebebiyle odasına rahatlıkla girip çıkabiliyordum. Herkesin bir silahı olmasına karşın A.K'nın odasında yaklaşık 5,6 kalaşnikof silah bulunuyordu. Onun tayini çıktıktan sonra yerine gelen amirin odasında ise sadece kendisine ait silah bulunuyordu” şeklinde konuştu.

SLAYT GÖSTERİ YAPTI

Duruşmada yazılı olarak mahkeme heyetine savunma veren maktullerin avukatı Abdullah Alakuş, aynı zamanda slayt gösterisiyle tüm yaşananları ve delilleri anlattı.

Yılmaz Eliveren ve Mehmet Eliveren 17 Nisan 1999 tarihinde Genç ilçesi Cumhuriyet Mahallesi'nde bulunan bir kıraathanede maç izledikten sonra, evlerine giderken ilçe merkezinde kolluk kuvvetleri tarafından vurularak öldürüldüğünü ifade eden Alakuş, Eliveren'lerin öldürülmeden birkaç dakika önce kıraathanede maç izlediklerinin gizli tanıklar tarafından da doğrulandığını söyledi.

GİZLİ TANIK İFADELERİ

Alakuş, gizli tanıkların “ilçede görev yapan tüm polisler, askerler bunları tanırlardı,onların dükkanından alışveriş yaparlardı, ailece PKK'ye karşı idiler. yol üzerinde ve mezarlık içerisinde cesedin bulunduğu yerde kan izleri vardı, Mehmet'in cesedinde çok sayıda kurşun giriş yarası vardı, bacağı kopmuştu, daha sonra bulunup getirilmişti, bu olayı evi orada bulunan çok kişi görmüş ancak ifade vermiyorlar. Yılmaz ve Mehmet Eliveren karakolun karşısında bulunan dükkanlarında zaman zaman çalışırlardı. Öğrenciydiler. İlçede bulunan çoğu kişi Mehmet ve Yılmaz'ın ailesini tanır. Polis ve jandarma da tanır. Devlet yanlısı oldukları bilindiği için polis ve asker daha çok onların dükkanlarında alış veriş yapardı. Mehmet ve Yılmaz'da aileleri de devlet yanlısıydılar PKK'ya karşıydılar, bunu ilçede bulunan herkes bilir polislerde, askerlerde bilirler.

Mehmet ve Yılmaz'ın çay ocağından ayrılmalarından kısa bir süre sonra silah sesleri gelmeye başladı. Sabahleyin Mehmet ve Yılmaz'ın öldürüldüğünü öğrendim, nasıl ve kim tarafından öldürüldüklerini bilmiyorum, ancak İlçe Emniyet Amiri A. K'nın Mehmet Eliveren'den borç olarak aldığı parayı ödememesi nedeniyle tartıştıklarına, Mehmet'e ‘bunu senin yanına bırakmayacağım' dediğine şahit olmuştum” ifadeleri dikkat çekti.

SAHTE EVRAKLARIN DELİLLERİ

Savunmasında sahte evraklara dikkat çeken Alakuş, Olayda yaralandığı iddia edilen M. A.'nın aldığı doktor raporunun olaydan bir gün önce alındığı kaydederek, “Doktor raporundaki tarih 16.04.1999 tarihidir ve bu tarih raporun üç farklı yerinde yer almaktadır. Bu rapor düzmece bir rapordur, raporun gerçekle hiçbir ilgisi yoktur, sahte bir rapordur. Oysaki olay tarihi 17.04.1999 tarihidir. İlçe Emniyet amirliğinden polis memurunun yaralandığına dair bilgi ve belge istenmiştir. Ancak 07.07.2010 tarihli gelen cevap yazısında, arşiv kayıtlarında her hangi bir bilgi ve belge bulunmadığı belirtiliyor. Yine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca Bingöl Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünden M. A.'nın görev tazminatı için müracaat edip etmediği sorulmuş,14.05.2012 tarihli cevap yazısında konu ile ilgili her hangi bir bilgi ve belgeye rastlanmamıştır. deniliyor. İhbar tutanağı dikkatle incelendiğinde bu tutanağın sonradan sahte bir şekilde doldurulduğu açıkça anlaşılacaktır. Aceleyle ve dosyaya delil uydurma amacıyla hazırlanan bir ihbar tutanağıdır. Yine ihbar tutanağı dikkatle incelendiğinde Tutanağın; 17.04.1999 günü Saat:20.45 sıralarında, şeklinde başladığı görülecektir. Yine ihbar tutanağının son kısmı 17.04.1999 günü Saat:11.00 şeklinde bittiği görülecektir. ihbar tutanağında da görüldüğü gibi ihbar gece saat 20.45 te yapılıyor. Oysaki tutanak sabah saatiyle 11.00 da tutuluyor. Bu da gösteriyor ki bu tutanak düzmece bir tutanaktır. Olayı örtbas etmek için sonradan hazırlanan bir tutanaktır. Tutanaktaki saatler birbiriyle çelişiyor. İhbarı yapan gece bekçisi aynı gün 1-2 saat içinde tutanağı tutuklarını ve imzaladığını söylüyor. Yine ihbar tutanağını incelemeye devam edelim. Bu tutanak altında 8734 sicil numaralı bir imza yer almaktadır. Bu sicil numaralı kişi, yani ihbarı yapan kişi aynı emniyet amirliğinde çalışan gece bekçisi A.R.A.'dır İhbar yaptıracak başka kimse bulmadılar gece bekçisine ihbar yaptırıyorlar.”

Savunmasında gizli tanık ifadelerini, sahte raporları, çelişkili beyanları ve sabit delillere dikkat çeken Alakuş, “Dosyamızda bu kadar çok sahte delil, çelişkili ifadeler ve tanık beyanları bulunduğu halde sanıkların tutuksuz yargılanmasını kabul etmiyoruz. Tüm sanıkların tutuklu yargılanmasını talep ediyoruz” dedi.

SAVCILIK TUTUKLAMA İSTEDİ

İddianame Savcısı Mahşide Şeker, eksik hususların giderilmesi gerektiğini kaydederek, “kuvvetli suç şüphesinin varlığı, suça konu eylemin cezasının üst sınırı nedeniyle kaçma şüphesinin bulunması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanıkların tutuklanmalarına karar verilmesi kamu adına talep olunur” dedi.

ÜYE HÂKİMDEN MUHALEFET ŞERHİ

Mahkeme heyeti, sanıkların kaçacağına dair somut delillerin bulunmamasından dolayı tutuklama talebini reddederek, duruşmayı 03 Şubat 2015 tarihine ertelerken üye hakim Haşim Tekin tarafından muhalefet şerhi konuldu. Tekin, karşı oy yazısında sanıkların tutuklu yargılanması için dosyada yeteri kadar somut delilin bulunduğunu belirterek, “Sanıkların üzerine atılı suç bakımından kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut ve tanık beyanlarının dosya içerisinde bulunması, suçun kanunda belirtilen cezası sebebiyle sanıkların kaçma ihtimallerinin bulunması dikkate alınarak tutuklanmamaları yönündeki çoğunluk görüşüne muhalefet etmekteyim” ifadesine yer verdi.

“İKİ KEÇİ DEĞİL; OĞLUMU VE KARDEŞİMİ KAYBETTİM”

Duruşmadan sonra konuşan maktullerden Yılmaz Eliveren'in babası ve Mehmet'in ağabeyi Ahmet Eliveren, “iki keçi değil; oğlumu ve kardeşimi kaybettim ben adalet istiyorum” dedi.

Eliveren ailesinin hiçbir zaman terör örgütüyle bir ilişkisinin olmadığını ve daima devlete bağlı olarak yaşadığını ifade eden acılı baba Eliveren, “Bu olaydan dolayı devlete sırtımızı dönmedik. Biz sadece devlet içerisinde hukuksuzluk yapan, adaletsizlik yapan faillere dava açmışız. Onlardan adalet önünde hesap soruyoruz. Benim çocuğumun ve kardeşimin terörle bağlantısı olmamıştır bunu bütün Genç halkı biliyor. İnşallah adalet yerini bulacaktır, adalete güvenimiz sonsuzdur” dedi.

Kardeşi ve oğlunun İlçe merkezinde öldürüp, terör süsü verildiğini kaydeden Eliveren, şunları söyledi “Gizli tanık ifadeleri ve dosyadaki tüm deliller çocuklarımızın masum olduğunu gösteriyor zaten. Failler kamu görevlisidir ve halen görev yapmaya devam etmektedirler. Adamların Emniyet Genel Müdürlüğü'nde sırtı kuvvetli. Bunları koruyan, işlerini hafifleten bazı kesimler var. Olay açıkça ortada olmasına rağmen halen tutuklanmadılar. Yıllarca geciken adalet halen yerini bulmadı. Biz adalet istiyor ve bunun mücadelesini veriyoruz. Faillerin biran önce cezalandırılması ve kamu görevlerinden el çektirilmelerini istiyoruz. Devletten başka isteğimiz yoktur.” 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
18.04.2024
15:19
Karahan`a TRT`de yöneticilik görevi
Karahan'a TRT'de yöneticilik görevi
Uzun süreden beri TRT'de programcılık yapan, ekranlardan tanınan ve herkesin beğenisini kazanan hemşerimiz Faysal Karahan'a TRT'de yöneticilik görevine verildi.
18.04.2024
15:02
BİŞHAK`tan Şehitler Haftası Anması
BİŞHAK'tan Şehitler Haftası Anması
Bingöl Şehit Aileleri Gazileri ve İnsan Hakları (BİŞHAK) Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Baysal, şehitleri andı.
18.04.2024
12:59
AYM`den kamu işçilerini ilgilendiren kritik karar
AYM'den kamu işçilerini ilgilendiren kritik karar
Anayasa Mahkemesi, sendika konfederasyonları ile hükümet tarafından imzalanan ve kamu işçilerinin mali-sosyal haklarını belirleyen 'çerçeve anlaşma protokolleri'nin bağlayıcı olacağına dair düzenlemeyi anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etti.
18.04.2024
12:14
Bingöl`de ‘Hüzün Çiçeği` kartpostallık görüntüler oluşturdu
Bingöl'de 'Hüzün Çiçeği' kartpostallık görüntüler oluşturdu
Bingöl dağlarında 'ağlayan gelin' veya 'hüzün çiçeği' olarak bilinen ters laleler, bahar ayının gelişiyle kendini göstermeye başladı. Açan çiçekler kartpostallık görüntüler oluşturdu.
18.04.2024
11:53
Bingöl`de ayı sürüsü görüntülendi
Bingöl'de ayı sürüsü görüntülendi
Bingöl'de karların erimesiyle kış uykusundan uyanan ayılar cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.
18.04.2024
11:27
Bingöl ekibi sunduğu lezzetler birinciliği kaptı!
Bingöl ekibi sunduğu lezzetler birinciliği kaptı!
Bitlis'in Tatvan ilçesinde düzenlenen 'MEB Gastronomi Festivali ve Yemek Yarışması'nda Bingöl Karşıyaka Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi birinci oldu.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın