Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Solhan Temsilciliği, İsrail'in Filistin'e yönelik başlattığı kara harekâtı kınadı. Siyonist terör örgütü İsrail'in gece yarısı 8 bin kişilik caniler sürüsüyle karadan, denizden ve havadan Gazze'ye saldırarak yeni bir katliam sürecini başlattığı kaydedilen açıklamada: “Uçaklarının, tanklarının, zırhlı araçlarının ve sekiz bin kişilik caniler sürüsünün başarısından endişe içinde olan Siyonist terör örgütü İsrail ayrıca on sekiz bin yedek caniyi de göreve yani katliama ortak olmaya çağırmış Gazze'deki gelişmeleri kaygı ile takip ettiklerini açıklayan Dışişleri Bakanlığımızın ve hükümetimizin tutum ve davranışları da bizi kaygılandırıyor. Sanki bu katliam karşısında yine Siyonist terör örgütü İsrail için hiçbir önem arz etmeyen açıklamalar yaparak meseleyi savuşturacaklarını düşünüyorlar” denildi.
“SALDIRILAR KARŞISINDA TÜRKİYE NEREDE?”
Başbakan'ın yaptırımı olmayan açıklamalarda bulunduğunun belirtildiği açıklamada: “ Başbakan İslam âleminin bu saldırılar karşısında nerede olduğu soruyor. Biz de kendisine buradan soruyoruz. Siyonist terör örgütü İsrail katliam yaparken siz neredesiniz? Türkiye nerede?” diye soruldu.
Birleşmiş Milletlerin katliamlara çanak tuttuğunun belirtildiği açıklamada: “ Aklı başında olan herkes biliyor ki Birleşmiş Milletler, ABD ve Avrupa Birliği, Siyonist terör örgütü İsrail'in varlığını teminat altına almak için vardır. Türkiye'nin, özellikle de Irak'ın işgaline ve Suriye'nin parçalanmasına zemin hazırlayan hükümetimizin İslam ülkelerini tepkisiz kalmakla suçlamaya hakkı yoktur. TRT'de ya da hükümetin kontrolündeki kanallarda sorulmasa bile işte burada biz soruyoruz: “Ey Hükümet! Bu saldırılar karşısında siz ne yapıyorsunuz?” Bir İsrailli yetkiliyle Davos'ta yeniden karşılaşıp içi boş bir “one minute” mi diyeceksiniz? Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda bir haber spikeri gibi olup biteni mi anlatacaksınız? Biz bu ülkede ya da dünyanın bir başka yerinde yaşayan herhangi bir Yahudi'nin varlığına ya da temel insan haklarından yararlanmasına elbette karşı değiliz. Ancak Siyonist terör örgütü İsrail'in tüm birimleriyle, tüm yetkilileriyle pılını pırtını toplayıp Türkiye topraklarını terk etmesini istiyoruz. Kürecikteki füze kalkanı üssünün, Adana, Maraş ve Antep'teki patriot rampalarının sökülüp atılmasını istiyoruz. Irak petrollerinin Türkiye üzerinden İsrail'e taşınılmasına son verilmesini istiyoruz. Terör örgütü İsrail ile yapılan tüm ticari anlaşmaların ebediyen tekrarlanmamak üzere yırtılıp atılmasını istiyoruz. Terör örgütü İsrail Ankara'dan kovulmadan Filistin'deki işgale son vermeyecektir. Terör örgütü İsrail İstanbul'dan kovulmadan Filistin'deki işgale son vermeyecektir. Bizim muhatabımız terör örgütü İsrail değildir. Sayın Başbakan'dan ve Sayın Dışişleri Bakanı'ndan somut adımlar atmalarını bekliyoruz. Bağırıp çağırarak, terör örgütü İsrail'i kınayarak ya da lanetleyerek konuşmasınlar. Biz gazı alınacak bir topluluk değiliz. Uluslar arası siyaset hamasi nutuklarla değil yasalarla, anlaşmalarla, yaptırımlarla işler. Hükümetten, TBMM'den, milletvekillerinden herhangi bir vatandaşın göstereceği tepkiyi göstermelerini beklemiyoruz. Laf değil icraat bekliyoruz” ifadelerine yer verildi.