Bingöl'ün ormanlık alanlarının son zamanlarda duyarsız bir şekilde tahrip edildiğini belirten TEMA Bingöl Temsilcisi Cuma Karaaslan; “Ormanlık alanları kirletiliyoruz. Bu kirlilik toprağın ve doğanın dönüşüm gücünün çok üstünde. Bingöl Orman varlıkları ile Türkiye iller alan ortalamasında (yüzde 28,4 lük bir alan ile Tunceli yüzde 28,6) ile birlikte hem bölgenin hem de ülkenin en değerli kaynaklarını oluşturuyor. Meşe bitki örtüsü ile iklim rejimi düzenleme, su kaynaklarını besleme, erozyon önleme, atmosfer temizleme vs. başlıkları altında ekolojik 56 bin bilimsel fonksiyonel değer üretmektedir. Bu varlıkları tahrip ederek son kalan orman varlıklarımızı çöplük alanına çevirdik. Piknik yapanların yanı sıra, doğada gezen, içen, yiyen herkesin umarsızca kirlettiği alanlarımız alarm veriyor. Doğada çöplerin dönüşümüne konu endüstriyel ürün atıkları 50-100 yıl arasında yok oluyor. Bu yok olma sürecinde her yıl yağan yağmurlar ve kar ile bu çöplerin ürettiği toksin zehirler suya karışarak, tarlada kullandığımız sular ve içtiğimiz suları kirletiyor” diye konuştu.
“NASIL BİR DÜNYADA YAŞIYORUZ”
Doğanın yüküne gereksiz bir düşmanlık olduğunun altını çizen Karaaslan; “Sürekli gittiğimiz yerleri ha bire kirletiyoruz. Nasıl bir dünyada yaşıyoruz. Kime ait. Sanki düşmanın tarlasındaymışız gibi, vahşet bir ruh hali. İçenler, içmeyenler aynı. İçmeyenler ‘haram' dedi, içmedi. Saygın bir davranış, içenler ‘eller içer haram, biz içeriz ibadet' dedi. Hep birlikte yok ettik doğayı. Bingöl ormanlıkları, içenlerin ve içmeyenlerin birlikte kirlettiği, insana yakışmayan nahoş hallerinden yok olma eşiğinde. Bir yandan çer çöp, bir yandan moloz dökmeler ve diğer yandan umursamaz idareler ile denetim yetersizliği. Bu doğal dengeyi bozmayın. Doğaya bıraktığınız her olumsuz davranış, size ve çocuklarınıza olumlu olumsuz mutlaka döner. Hem de bir daha geri dönülmez yaralar açarak” dedi.
PİKNİKÇİLERİ UYARDI!
Ormanlık alanlarda piknik yapanlara uyarılarda bulunan Karaaslan; “Bu orman varlıklarını biz dikmedik. Tamamen Rabbin bir lütfu olarak depremsel kuşakta ve coğrafi endemiktik sonucu oluşmuş. Bu değerleri korumak hem şimdiki hem de gelecek neslin emanetini korumaktır. Bütün dağlar çöp yığınları içinde. Lütfen tüm piknik yapan insanlarımıza sesleniyoruz. Bir poşete doldurup şehire getireceğiniz çöpler, depoda ayrışmaya gidecek, daha az zarar ve kontrollü yok etme gerçekleşecektir. Bu son doğa kalesi de düşerse, toprak ve su yok olur ve tabi ki buna bağlı Bingöl ve bölge olumsuz etkilenir. Bir dünya ve bir ömür var. En değerlisi ikisini de emanet bilip korumaktır. Biz her hafta bir yerde birkaç saat temizlik yapacağız. Ama bu yeterli değil, en değerlisi kirletmemek. Kamu alanında istihdam edilen ve toplum yararına çalışan işçiler bu alanda değerlendirilmeli, bölgede uyarıcı eğitici tabelalar ile bilinç geliştirilmeli. Bilgi, ilgi ve sevgi ile Bingöl'ü koruyalım” diyerek sözlerini tamamladı.