KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
20 Nisan 2024 Cumartesi
10 °C Parçalı bulutlu

Şeyh Ahmed kimdir?

Yol ya da mevkii tarif ederken sıkça zikrederiz ismini, 'Şeyh Ahmed' diye. Fakat birçok kimseye yöneltilen 'Kimdir Şeyh Ahmed?' sorusuna alınan 'Bilmiyorum' yanıtı, bizleri bu konuda araştırmaya sevk etti. Geçtiğimiz günlerde mezarlığı tahrip edilen ve toplumun büyük bir bölümünün tepkisini çeken Şeyh Ahmed'i Araştırmacı Yazar-Tarihçi Sayın Abdullah Demir'e sorduk. Şeyh Ahmed'in kim olduğunu, kimin soyundan olduğunu, neler yaptığını belgelerle açıklayan Abdullah Demir, ilginç detaylar da verdi.

Şeyh Ahmed kimdir?
26 OCAK 2015 PAZARTESİ 20:38
16
22189
9
AA aa

İşte, adını sıkça andığımız ama tanımadığımız Şeyh Ahmed'in kim olduğunu öğreneceğimiz o söyleşinin detayları….

Hocam, Bingöl'de birkaç noktada Şeyh Ahmed ismi, hatta türbesi var. Ama daha çok, Bingöl-Genç yolu üzerindeki sıkça anılıyor. Bu konuyu biraz açabilir misiniz? Kaç tane Şeyh Ahmed var?

Bilindiği üzere Çapakçur'da nam salmış ve halk tarafından da tanınmış simalar olarak bilinen üç Şeyh Ahmed vardır.

Birisi: Şeyh Ahmed-i Çapakçuri lakabıyla meşhur Goriz nahiyesine bağlı Kur köyü şeyhleridir. Sancak bölgesinde daha fazlaca nüfuzları görülmektedir.

İkincisi: Çan köyünde medfun ve herkesçe malum olan Şeyh Ahmed′tir. Çan meşayihi olarak bilinmektedirler.

Üçüncüsü: Çapakçur′dan Genç′e doğru giderken askeri tugay alanının bitiminde, sağ tarafta Sini köyü hududunda medfun bulunan ve Bingöl halkı tarafından sürekli ziyaret edilen, mütevazi bir mezarı bulunan, halk tarafından keşif ve kerameti bilinen evliyalardan olan Şeyh Berekat oğullarından Şeyh Ahmed′tir. Şeyh Ahmed, kendinden sonra nesli kalmamış, diğer bir ifadeyle sülalesi tehcire tabi tutulmuş bazı şahıslar tarafından tehdit edilerek göçe zorlanmış, vakıf arazileri de ellerinden alınarak şahsi çıkar ve menfaati uğruna sarf etmişlerdir. Diğer bir tabirle kendilerine me'kel ittihaz etmişlerdir. Yani arpalık olarak vakıf mallarını şahsi malı gibi kullanarak yemişlerdir.

Malumunuz olduğu üzere yukarıda ismini zikrettiğimiz ilk iki meşayihten bahsetmemiz onların tarihçesini yazmamız usule aykırıdır. Her ne kadar onlar hakkında da bazı bilgi ve belgeler arşiv kayıtlarında var ise de bu hususu değerli ailelerine havale edip asıl konumuz olan Şeyh Berekat oğullarından Şeyh Ahmed ve ailesi hakkında arşiv kayıtlarında yer almış birkaç belgeyi aktarmaya çalışacağız.

Bizim öğrenmeye çalıştığımız, Şeyh Berekat oğullarından Şeyh Ahmed'in kim olduğudur. Biraz daha derine inebilir misiniz?

Şeyh Ahmed ve ailesiyle ilgili Osmanlı Arşivi′nde ve Bitlis Salnamesinde kendisinden ve ailesinden bahsetmektedir. Hicri 1310 yılında basılan Bitlis Salnamesi′nde Genç bölgesinde Melekanlı Şeyh Abdullah; Şeyh Mahmud ve Şeyh Osman'dan bahsederken Çapakçur meşayihi olarak da Şeyh Ahmed′in Şeyh Berekat sülalesinden olduğu ve Çapakçur'da vefat ettiği yazılmaktadır. Ayrıca diğer meşayihin ismiyle karışmaması için de şöyle bir ayrıntıya da yer verilmiştir. “Meşayih-i Nakşiyye'den diğer şeyh Ahmed” diye ifade ederken Çan meşayih-i kiramından Şeyh Ahmed′i el-Çani'yi kast ederek bir izahata ihtiyaç duyulmuş ve bu şekilde kayıt etmişlerdir.

Bitlis salnamesi Hicri 1310/M. 1892, sayfa 272′de yer alan kayıtlara baktığımızda Sini karyesinde medfun olan Şeyh Ahmed′in Şeyh Berekat ahfadından olduğunu ve bu ailenin 16. asrın başından beri Çapakçur′a yerleştikleri ve şehrimizin en kadim meşayihten olduklarını görmekteyiz. Şeyh Berekat ve Ahfadı Şeyh Ahmed feyzu kemalatıyla ilim ve irfanıyla memleketimize emsali görülmeyen hizmetler sunmuş, tekke ve zaviyesiyle halkı irşat ettiği gibi eğitim dalında Çapakçur ilimizde büyük dört asırlık zaman diliminde medrese açmış ve birçok talebe yetiştirmiştir. Çağımızın modern eğitimin karşılığı olan medrese, o dönemin üniversitesi mesabesinde olduğu şüpheden varestedir. Aynı zamanda şehrimizde okuma yazma oranın en zaif olduğu dönemlerde ilim ve irfanlarıyla halka faydalı olmuşlardır.

Nerede yaşamıştır? Daha fazla bilgi edinme şansımız var mı?

Demin de belirttiğim üzere Şeyh Ahmed, Şeyh Berekat′ın ahfadındadır. Aynı asırda Genç′in Dilistan köyüne de bazı seyitlerin yerleştiği ve Tapu Tahrir Defteri′nde yer alan kayıtta: “Sadat-ı Dilistan” olarak geçmektedir. Dilistan sadatı Genç bölgesinde, diğer bir değişle Zikte nahiyesinde etkisini sürdürürken Şeyh Berekat ve ahfadı Çapakçur′a bağlı Sekarun nahiyesinde ve Çunmerg′lerin yaşadığı bölge Talvarı, Gayd, Zağ nahiyesinde ve Derenazik bölgelerinde daha fazla etkili olmuştur.

Peki, ya Şeyh Berekat? O nerede yaşamış? Yerleşim yeri neredir?

Şeyh Berekat Çapakçur′un Sekarun Nahiyesi dahilinde Derênazik Kalesi′ne yerleşmiştir. Şeyh Berekat, adına bir cami ve medrese yaptırmıştır. Bu medresede birçok talabe-i ulumu yetiştirmiş, ilim ve irfanıyla halkı irşat etmiştir. Sekarun Nahiyesi ve Çunmerg bölgesinin tamamı onun nüfuzu altındaydı.

Nerededir bu cami ve medrese? Bir kalıntısı ya da işareti var mıdır?

Şeyh Berekat Camii ve Medresesi Derênazik′te (İncesu Köyü) yer almaktadır. Cami Harabesi ve Medresesi halen vardır. Cami sahipsizlikten tamamen yıkılmış ve gelecek nesillerin ona sahip çımasını bekliyor. Ey miras yediler, ‘bana niçin sahip çıkmadınız?' diye şekvada bulunuyor. Burada nice namazlar kılınmış ve birçok dualar yapılmış, kenarımda bulunan ve currullah diye tabir edilen medresemde birçok âlim yetişmiş olmasına rağmen hiçbirisi buna sahip çıkmamış. İnşallah nesli ati 21. Asrın ahfadları olarak bizler sahip çıkarak orayı bir tarihi mekân ilan edip gelecek nesillere miras bırakmalıyız. Bu camiyle ilgili Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi′nden yer alan bir belgede şöyle anlatılmaktadır:

21 Haziran 1319 [4 Temmuz 1903] tarihinde Bitlis vilayetine bağlı Genç Sancağı Çapakçur Kazası′nda Şeyh Berekat′ın daha önce yaptırmış olduğu Cami ve medresesi çok eski olduğundan zaman içerisinde birçok duvarları harap olmuş, yıkılmaya yüz tutmuş bir vaziyette bekliyor.

Her an yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu bu caminin bir an önce tamir edilmesi gerektiğini Sini köyünden Süleyman′ın oğlu Ali tarafından Vakıflar Nezareti′ne bir dilekçe yazmıştır. Beyzade Ali, dilekçesinde şu ifadelere yer vermiştir: “Şeyh Berekat Camisi′nin anbean harap olduğunu, şayet bu cami tamir ve onarımı yapılmayarak bu halde bırakılırsa ne Cenab-ı Allah′ın, Padişah hazretlerinin ve Evkaf Nezareti′nin, yani hiçbirinin rızasına muvafık olmayacaktır. Defalarca caminin tamir ve onarımı için Bitlis vilayetine yazı yazdığım halde ödenek tahsis etmediğini ve camiye ait vakıf malları da heba edilmiştir.”

Bu belgeden de anlaşılacağı üzere bu camiye halk sahip çıkmadığı gibi Vakıflar Nezareti'nin de göz ardı ederek kaderine terk edilmesi sonucu harap olmuş ve halen enkazı Derênazik bölgesinde yıkılmış halde durmaktadır.

Daha ilk başlarda, Şeyh Ahmed'in sülalesinin yok oluşundan bahsettiniz. Nasıl oldu? O soydan olanlar hakkında hiçbir bilgi yok mu?

Çapakçur bölgesinin en ileri meşayihinden olduğu halde nasıl yok olmuşlar? Diğer bir ifadeyle yerlerinden nasıl tehcir edilmişler, kısaca bazı belgeler ışığında bunların cevabını aramaya çalışalım!

Şöyle ki; bu ailenin yok olma sebebini iki ana temele bağlasak yanlış etmiş olmayız. Daha sonra bölgeye yerleşen ve kendilerine büyük bir yetki verilen ve devletin de desteğini alarak halk arasında nüfuzunu artıran bir takım mütegallibe beylerin tasallutu sonucu göç etmek zorunda kalmışlardır. Bu mütegallibe İsfahan Bey Vakıflarını ve Şeyh Berekat Vakıflarına ait arazilerini üzerine alarak şahsi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda mülkiyetine almışlardır. Şeyh Berekat Ahfadından olan Şeyh Ali bin Kasım halife, bin Osman halife, bin Şeyh Musa, bin Şeyh Muhammed söz konusu metağallibelerin ellerinden Vakıf arazilerini almak ve yeniden arazilerinin tescilini yapmak ve beratlarını almak üzere H.1251/M.1835 yılında evraklarını yanına alarak Dersaadet′e yani İstanbul′a gitmiştir. Şeyh Ali yanına aldığı evrakla birlikte kendisinden haber alınamamıştır. 21 Muharrem 1294 tarihinde Şeyh Ali′nin oğullarından Şeyh Süleyman, Şeyh Hamdullah, Şeyh Hüseyin, Şeyh Osman ve Şeyh Derviş Dahiliye Nezareti′ne, yani İçişleri Bakanlığı′na müracaat ederek epey zamandan beri babalarından haber alamadıklarını ve babalarının suikasta uğradığı şüphesi üzerinde durdukları dilekçelerinde ifade etmişlerdir. Haliyle yapılan araştırma ve tahkikat sonucu Şeyh Ali′nin İstanbul′a giderek vakıf arazileriyle ilgili berat ve temessüklerini aldığını, Lice ve Genç arasında bir yerde suikasta uğrayarak öldürüldüğünü Dahiliye Nezareti tarafından varislerine bildirilmiştir.

Şeyh Ahmed ne zaman vefat etmiştir?

Vefat tarihini kesin bilinmemekle birlikte vefatına dair bazı ipuçları yakalamak mümkündür. Yukarıda bahsettiğimiz üzere Şeyh Berekat Vakıfları Sini Beylerinden Süleyman bin Sıncar tarafından zapt edilerek murislerin elinden kasr-ı yed ettiği, yani vakıflarını ellerinden alarak kendi adına tescil ettirdiği bazı belgelerde yer almaktadır. 19. Asrın ortalarına doğru vakıfları aldıktan sonra Şeyh Berekat oğullarından Şeyh Ahmed′i de yanına aldığı muhtemeldir. Diğer bir ifadeyle Şeyh Ahmed′in Sini köyüne yerleştiği ve burada vefat ettikten sonra da kabrini şuan bulunan mevkie defnettiği ihtimal dahilindedir.

Şeyh Ahmed'in 1854 yılında vefat ettiği bazı kayıtlardan anlaşılmaktadır. 1892 yılında yazılan Bitlis salnamesinde Şeyh Ahmed′in bu tarihten önce vefat ettiği belirtmektedir. Şeyh Ahmed′in 19. Asrın ortalarına doğru vefat etme ihtimali daha yüksektir. Şeyh Ahmed'in Sini köyü sınırının bitiminde Genç yoluna yakın mütevazı bir mezarı bulunmaktadır. Mezarı birçok insan tarafından ziyaret edilmekte ve mezarı içinde namaz kılarak dua istemektedirler. Bu hareketin doğru olup olmadığı üzerinde tartışmayacağız. Fakat önemsediğimiz nokta halk tarafından evliya bir zat olarak bilinmesi ve halkın teveccühüne mazhar olmasıdır.

Şeyh Berekat Vakıfları nasıl yok oldu?

Cemadiyel evvel 1322 (1904)tarihinde Bitlis vilayeti Genç Sancağı Çapakçur Kazası Çevlik Nahiyesi′nde İsfahan Bey Vakfı ile Fahran köyünde bulunan Şeyh Berekat Vakfı Hamidiye Hicaz Demiryoluna terk ve teberru edildiğini yazmaktadır.

Geriye kalan vakıf arazileri de bir kısmına da Sini köyünde meskûn Süleyman bin Sıncar tarafından zapt edilerek tevliyetine aldığı, böylelikle Şeyh Berekat vakfına ait memaliki kalmayıp değişik yollarla zimmetine geçirenler olmuş ve böylelikle evladiyet vakfı olarak kurulmuş olan mallar musadere edilerek tamamen yok olmuşlardır.  

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Misafir Kullanıcı (@Misafir_100361)
31 Mart 2023 Cuma 21:23
Evet,solhan melekan şeyhlerinden icazet almış.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_95812)
03 Ekim 2022 Pazartesi 00:04
@Misafir_91291 Sanırım dedem dediniz.Ve sanırım kendisi benimde dedem.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_91291)
07 Nisan 2022 Perşembe 17:19
Burada meftun Şeyh Ahmet dedemdir ve Şeyh Berekatın 3.göbekten torunudur.
Dedeleri Irak bağdattan anadoluya gelmiş önce konyaya sonra Adıyaman,Elazığ karakoçan,Bingöl de yaşamışlar.
1660 ta dedesi Şeyh Berekatın kurduğu Medrese vakfı 1835 e kadar bu dedemizin torunu Şeyh mehmet e kadar devam edilmiş 1835 ten sonra ailemiz çeşitli illere dağılmıştır.
Ailemiz bingöle 1450 tarihinde yerleşmiş 1840 tarihinde ise dağılmıştır.
Yukarıda ki değerli araştırmacı Abdullah Demir hocamızın bu araştırmaları için çok teşekkür ederiz.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_95943)
10 Ekim 2022 Pazartesi 09:06
@Misafir Kullanıcı Size ulaşmam gerekiyor.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_82077)
24 Mart 2021 Çarşamba 09:23
Güzel bir açıklama kaleminize sağlık Abdullah hocam
Misafir Kullanıcı (@Misafir_82070)
24 Mart 2021 Çarşamba 00:09
Solhan Melekan şeyhletinden halifelik icazati aldıği söyleniyor.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_82053)
23 Mart 2021 Salı 14:12
KEŞKE TÜRKÇE YAZSAYDINIZ DA BİZDE FAYDALANSAYDIK!!!
Misafir Kullanıcı (@Misafir_82052)
23 Mart 2021 Salı 14:01
Yüce Allahtan başkasına dua etmek onu aracı olarak koymak küfür ve şirktir. Her namazda fatiha suresinde ' İYYAKE NE BUDU WE İYYAKE NESTEİN' ayetinin yani ' Allahım ancak senden yadım dileriz ve sana ibadet ederiz' anlayışını insanlara beynine yerleştirmek gereki.Şeyh amet ve onun gibi türbelerde dua etme cehaleti Özellikle bu böl 50 yas ve üstü kadınların olan bir durum.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_82051)
23 Mart 2021 Salı 13:43
önce öncelikle lütfen etrafına bakacak temizleyecek görevli lazım çeşme ve çevre peyzaj çalışması lazım ilginize teşekkür ederiz
19.04.2024
18:52
BAL`da kritik hafta! Bingöl kazanmak zorunda!
BAL'da kritik hafta! Bingöl kazanmak zorunda!
Grup lideri Yozgat Belediyesi Bozokspor ile arasındaki puan farkını kapatmak ve şampiyonluk kupasını kaldırmak için tüm çabasını gösteren 12Bingölspor, Pazar günü Hacılar Erciyesspor'a konuk oluyor. 12Bingölspor'a taraftar yasağı getirildi, aynı yasağın getirildiği Yozgat Bozokspor'un yasağı ise milletvekillerinin baskısı sonucu kaldırıldı!
19.04.2024
18:51
Bingöl`de Engelli ve Eski Hükümlüler İçin Hibe Desteği Başvuruları Başladı!
Bingöl'de Engelli ve Eski Hükümlüler İçin Hibe Desteği Başvuruları Başladı!
Bingöl'de engelli ve eski hükümlüler için hibe desteği başvuruları başladı. Son başvuru 07.06.2024 olarak açıklandı. Yapılması gerekenler ise şöyle sıralandı;
19.04.2024
18:51
Bingöl için bir uyarı da Arslan`dan…
Bingöl için bir uyarı da Arslan'dan…
'Tokat'ın üzerinde bulunduğu fay hattında beklenen büyük şiddetli deprem hala olmadı' diyen Prof. Dr. Abdussamet Arslan: 'Önümüzdeki 10 yılda Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde 7.0 ila 7.5 civarında deprem beklemek yanlış olmaz. Bingöl'de henüz beklediğimiz deprem olmadı. Bu depremi de hakikaten bekliyoruz' dedi.
19.04.2024
18:50
Ahırları mühürlendi, hayvanları telef oldu
Ahırları mühürlendi, hayvanları telef oldu
Bingöl'ün Genç İlçesi'nde hayvancılıkla uğraşan Muhsin ve Mehmet Davran kuzenlerin 2018 yılında yaptıkları ve yapı kayıt belgesi aldıkları ahırları mühürlendi. Gerekçe, kim olduğu bilinmeyen birinin şikâyeti! Gebe olan ve doğum sonrası telef olan hayanlar da cabası..!
19.04.2024
18:45
Bingöl ile Roma La Sapienza Üniversiteleri Arasında İş Birliği
Bingöl ile Roma La Sapienza Üniversiteleri Arasında İş Birliği
Bingöl Üniversitesi, uluslararası iş birliklerini genişletme çalışmaları kapsamında Avrupa'nın en büyük ve İtalya'nın en prestijli üniversitesi olarak kabul edilen Roma La Sapienza Üniversitesi ile bazı alanlarda iş birliği anlaşması yaptı.
19.04.2024
15:59
Elektrik ve doğal gaza zam yapılacak mı?
Elektrik ve doğal gaza zam yapılacak mı?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, mayıs ayında elektrik ve doğal gaz fiyatlarına zam yapılmayacağını açıkladı. Bayraktar, doğal gaz desteğinin devam edip etmeyeceğine ilişkin soruya, 'Sosyal açıdan desteklenmesi gereken grupları desteklemeye devam edeceğiz.' yanıtını verdi.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın