Bingöl'deki arazi problemine bağlı olarak daralan fiziki yapılaşmanın gündeme getirilmesi ve ‘Orman Vasfı' sebebiyle sıkıntının aşılamaması üzerine görüş bildiren Bingöl Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği (ESOB) Başkanı Ali Bayram, yılardır bu konuda girişimlerinin bulunduğunu fakat her defasında belli bir aşamadan sonra mesafe kat edemediklerini vurguladı.
“ÇALIŞMALARI YARIM BIRAKTILAR”
Bingöl'de 2003'te meydana gelen depremden sonra işyeri yıkılan esnaflar için Düzağaç bölgesinde yapılması planlanan işyerleri için orman kadastrosunun çalışma yapması gerektiğini anlatan Bayram: “Dönemin milletvekili Mahfuz Güler Bey, Orman Bakanlığı'yla görüşüp Kahramanmaraş'ta çalışan ekipler Bingöl'e yönlendirildi. Gelip çalışmalara başladılar ama sonrasında çeşitli bahanelerle işi yarım bırakıp gittiler. O dönemde başlatılan çalışmalar yeniden gerçekleştirilebilir. Yeter ki, siyasi irade baskı kursun ve Orman Kadastro ekiplerinin kapsamlı bir çalışma yapmasını sağlasın. Orman vasfını kaybetmiş yerler var. Oralar imara kazandırılabilir. Bu çalışmalar yapılırsa inanıyorum ki, şehrin önü açılacak” dedi.
“BATAKLIĞA SÜRÜKLENİYORUZ!”
Bingöl'de fiziki yapılaşmanın sıkıştığını ve bu sebepten ötürü ovaya kaydığına dikkat çeken Bayram: “Bingöl Ovası, bu şehrin can damarıdır. Bütün dünya tarıma yönelirken bizde aksi durum yaşanıyor ve tarım arazilerini imara açarak bataklığa ev yapılmasına göz yumuyoruz. 2003'te İçmeler mevkiinde konut yaptırılmak istenmişti. Güveçli sakinlerinin talebi üzerine Afet İşleri Genel Müdürlüğü nezdinden girişimlerde ulunduk. Burası köy merasıdır dediler ve sulak arazi olduğu müsaade etmediler. Fakat yine buralara, yani bataklık alanlara, sulak arazilere konut diktiler. Çünkü çare yok! Orman Vasfı gerekçesiyle şehir tıkandı. Bütün ilerde yapılaşmalar dağlık alanlara kayarken Bingöl'de bataklığa sürükleniyor. Bu şehrin kaderine olumsuz etkisi olacak. Buna çare bulmak da daha çok siyasi iradenin elinde. 1985-86'li yılarında Bingöl Belediyesi'ndeki görevlilerin azizliği oldu. Düzağaç bölgesindeki kadastro çalışmaları kapsamında o bölge orman vasfından çıkacaktı ve Hazine'ye geçecekti. Hatta bir kısmı belediyeye geçti. Fakat o dönemin görevlilerince karara şerh konulduğu için o böğe Orman kapsamına girdi. Yoksa o bölgelerde de bugünün sıkıntılarını yaşamayacaktık” diye konuştu.
“BİZE DÜŞEN NE VARSA HAZIRIZ”
Bu sorunun önemsenmesi, üzerine yoğunlaşılması ve el birliğiyle çözüm noktasında çaba gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Bayram: “Bugünü yaşarken yarınları da düşünmek zorundayız. Şehrin gelişmesini, sağlıklı bir zeminde büyümesini istiyorsak öncelikle bu orman vasfı sorununu çözmeliyiz. Her platformda bu konudaki çabamızı sürdürdük, sürdürmeye de devam edeceğiz. Burada asıl sorumluluk ve yetki, siyasi iradededir. Bize düşen ne varsa da bizler hazırız” şeklinde konuştu.