Kalkınma Ajansları Çalıştayı, 81 ilin oda ve borsa başkanlarının da katılımıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İkiz Kuleler'de gerçekleştirildi.
Bakan Yılmaz, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, son 12 yılda yapılan reformlarla Türkiye'nin belli bir eşiğe geldiğini ifade etti.
Onuncu Kalkınma Planı çalışmalarında ilk defa yerel düzeyden bilgi alındığını bildiren Yılmaz, yeni bölgesel politika anlayışı belirlediklerini söyledi.
Yeni politikanın rekabet ve hakkaniyet kavramları etrafında şekillendiğini belirten Yılmaz: “Bu iki kavram yeni bölgesel politikamızın özünü oluşturuyor. Biz diyoruz ki bütün bölgelerimizin rekabet gücünü artıralım. İstanbul'un da Şırnak'ın da rekabet gücünü artıralım. Topyekün Türkiye'yi rekabetçi hale getireceksek bunu yapmak zorundayız. Bir taraftan rekabet gücünü artıralım, bir taraftan da hakkaniyeti artıralım” diye konuştu.
Kalkınma ajanslarını kurarken merkezi idare kadar özel kesimin de işin içinde olmasını istediklerini ve yapıyı buna göre kurduklarını belirtti.
Yerel aktörlerin önemine de dikkat çeken Yılmaz: “Çünkü katılım dediğimiz bir Hadise var yerel düzeyde yerel aktörleri biz harekete geçiremediğimiz sürece hedeflerimize ulaşmamız mümkün değil. Yerel dinamikleri harekete geçirmediğimiz sürece hedefimiz ulaşmamız mümkün değil” dedi.
Bu ajansları kurarken içinde merkezi idarenin de olmasını istediklerini belirterek, şunları söyledi: “Özel kesimin de mutlaka burada güçlü bir şekilde yer alması gerekir dedik ve yönetim kurullarını bu zihniyetle şekillendirdik. Bakın orada merkezi iradenin temsilcileri olan valiler var, belediye başkanları ve il genel meclisi başkanlarımız var, yerel yönetimin temsilcileri diğer taraftan sanayi ve ticaret odalarımız var. Özel sektörün oradaki temsilcileri, dolayısıyla yönetim kurulunu bu zihniyetle şekillendirdik. Ayrıca bir kalkınma kurulu oluşturduk burada da yerel düzeydeki tüm aktörleri aşağı yukarı kapsamaya çalıştık. Üniversiteler sivil toplum kuruluşları kalkınma ile doğrudan ilgili kamu kuruluşları bunlarda kalkınma kurulları vasıtası ile sistemle bağlantılı hale getirdik. Çünkü katılım dediğimiz bir Hadise var yerel düzeyde yerel aktörleri biz harekete geçiremediğimiz sürece hedeflerimize ulaşmamız mümkün değil. Yerel dinamikleri harekete geçirmediğimiz sürece hedefimiz ulaşmamız mümkün değil.”