KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
19 Nisan 2024 Cuma
10 °C Açık

Ölenlerin yüzde 68'i çocuk

16 Mart 1988'de yaşanan Halepçe katliamının yıl dönümü dolayısıyla yaşananları anlatan Halepçeli akademisyen, ölenlerin yüzde 68'inden fazlasının kadın ve çocuklardan oluştuğunu söyledi.

Ölenlerin yüzde 68`i çocuk
19 MART 2018 PAZARTESİ 01:12
0
1648
0
AA aa

16 Mart 1988 yılında yaşanan Halepçe katliamının yıl dönümü dolayısıyla Bingöl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hemin Omar Ahmad, açıklamalarda bulundu.

Halepçeli kurbanlarının yüzde 68'inden fazlası kadın ve çocuklardan oluştuğunu belirten Ahmad, “10 bin insan da yaralandı. 70 bin insanın da bu beldeden hicret etmek zorunda kaldı. Halepçe viraneye dönerken, hiç kimse Kürtlere sahip çıkmıyordu. Dünya bu soykırım karşısında topyekûn bir sessizliğe bürünmüş ve seyrediyordu” dedi.

Halepçe'nin, İran'a 10 kilometre, Süleymaniye şehrine ise 80 kilometre uzaklıkta bulanan bir Irak Kürdistanı şehri olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Ahmad, Halepçe'de Mevlana Halid-i Bağdadi gibi çok büyük âlimlerin yetiştiğini, bunun yanı sıra İslami hareketlerin de ortaya çıktığını aktardı.

Halepçe'nin Kürtlerin kadim kentlerinden bir kent olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Ahmad, "Özellikle Osmanlı döneminde ilim açıdan önemli bir özelliğe sahip bir kenttir. 1889 ve sonrasında Halepçe belde olarak kabul görmüş ve yönetilmiştir. Halepçe kültür, edebiyat ve ilmi açıdan önemli bir özelliğe sahip olduğu için birçok alim, aydın ve siyasetçi bu beldede yetişmiştir. Örneğin 1909'da bu beldeyi Adile Hanım adında bir kadın bu beldede belediye başkanlığını yapmış ki bu durum hem İslam dünyasında hem de Kürt tarihi açısından ilk olma özelliğine haizdir. Yine Ebdul Kerim Müderris, Dr Mustafa, Goran şairlerinden Şair Ehmed Mustafayê Caf gibi bir çok ünlü şahsiyet bu beldede yetişmiştir." dedi.

"Halepçe şehri trajedisinden önce bilinen ve saygın bir şehirdir"

"Halepçe şehri trajedisinden önce bilinen ve saygın bir şehirdir." diyen Yrd. Doç. Dr. Hemin Omar Ahmad, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu şehir coğrafi açıdan da İran ve Irak sınırında olması hasebiyle stratejik açıdan da önemli bir özelliğe sahiptir. Ayrıca bu belde, Kürtçenin üç önemli lehçesinden Hewrami, Soran ve Goran lehçesinin beliğ bir şekilde konuşulduğu nadide bir beldedir. Bu beldede İslami hareket 1970-80 yıllarına kadar yoğun bir şekilde hakimiyetini hissettirmiş ve Irak rejimlerine karşı muhalefetini sürdürmüş ve nispeten özgürlüğünü korumuştur. Bu sebeple Kürtler arasındaki her hareket Halepçe'ye ayrı bir önem vermiş ve orda örgütlenmeye çalışmıştır."

"Enfal saldırılarında 180 bin sivil Kürt, Baas rejimi tarafından diri diri toprağa gömülmüştür"

Saddam liderliğindeki Baas rejimi de Enfal adıyla Kürtlere karşı büyük bir saldırı başlattığını aktaran Ahmad; “Bu saldırı Halepçe trajedisinden önceki bir saldırıydı ve Baas rejimi bu saldırıda birkaç yerde Kürtlere karşı kimyasal silah kullandı. Örneğin Halepçe trajedisinden önce 1987 yılında Saddam Hüseyin Hewlêre bağlı Şeqlewan beldesinin Şêxwesan ve Balisan köylerini kimyasal bir bombardımana tabi tuttu. Birçok sivil insan bu saldırıda hayatını kaybetti ve hala bir kısım insan o dönemden kalma yaralarla yaşamaktadır. Enfal saldırısı dünya kamuoyunun nabzını test ederek aşama aşama ilerliyordu. Enfal saldırıları neticesinde 180 bin yakın sivil Kürt, Baas rejimi tarafından dünya kamuoyunun sessizliği eşliğinde diri diri toprağa gömülmüştür." diye belirtti.

"Halepçe'de ölenlerin yüzde 68'inden fazla kadın ve çocuklardan oluşuyordu"

"1980'lerin son yıllarında Kürtler İran'ın da desteğiyle Halepçe şehrini özgürleştirdiler." ifadesini kullanan Yrd. Doç. Dr. Ahmad; “Bu durum Saddam'ı çileden çıkarıyor ve çaresizliğe sürüklüyordu. Nihayet Saddam Hüseyin kin ve nefret acizliğinin verdiği cesaretle 16 Mart 1988'de saat 11.00'de Halepçe'yi kimyasal bir bombardımana tabi tuttu. Bu vahşi saldırı neticesinde birkaç dakika içinde beş binden fazla sivil insan hayatını kaybetti. Bu saldırının kurbanlarının yüzde 68'inden fazlası kadın ve çocuklardan oluşuyordu. On binden fazla insan da yaralandı. 70 bine yakın insan da bu beldeden hicret etmek zorunda kaldı. Halepçe viraneye dönerken hiç kimse Kürtlere sahip çıkmıyordu. Dünya bu soykırım karşısında topyekûn bir sessizliğe bürünmüş ve seyrediyordu” dedi.

"Halepçe bütün zalimler için bir ibret nişanesi ve mazlumlar için bir ümit emaresi olsun"

"İsterdik ki Halepçe bütün zalimler için bir ibret nişanesi ve mazlumlar için bir ümit emaresi olsun." diyen Yrd. Doç. Dr. Hemin Omar Ahmad, sözlerini şöyle tamamladı: "Ama insanlık bu konuda sınıfta kalmıştır. Üzülerek ifade edeyim ki Halepçe'den sonra da Kürtler 1991 yılında da milyonluk göçler yaşadılar ve Halepçe benzeri katliamlara uğradılar ama Halepçe birkaç dakikalık katliamlar arasında benzersizdir. 1991 yılından sonra Halepçe halkı memleketine dönebildi. Az çok Halepçe'nin imara kavuştuğunu söyleyebiliriz. Ancak tam anlamıyla halkın yarasının sarıldığını söyleyemeyiz. Halepçe halkı dünyanın neresinde olursa olsun yaşanan her katliamda kendisinin uğradığı katliamı hatırlamakta ve benzeri hadiseler olmasın diye dua etmektedir. İster Kürdistan olsun İster İslam aleminin diğer yerleri olsun, isterse Müslümanların yaşamadığı diğer yerler olsun, yaşanan her trajedi Halepçe halkının yaralarını tazelemektedir. İstenen Halepçe'nin hem zalimler hem de mazlumlar için bir ders olması idi. Ne yazık ki bu dersin alınmadığına şahitlik etmek acı bir şeydir. Halepçe'nin yaraları katliamların yasaklandığını, kendilerinden özür dilendiğini görene dek tazeliğini koruyacaktır.” (İLKHA)

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
18.04.2024
15:19
Karahan`a TRT`de yöneticilik görevi
Karahan'a TRT'de yöneticilik görevi
Uzun süreden beri TRT'de programcılık yapan, ekranlardan tanınan ve herkesin beğenisini kazanan hemşerimiz Faysal Karahan'a TRT'de yöneticilik görevine verildi.
18.04.2024
15:02
BİŞHAK`tan Şehitler Haftası Anması
BİŞHAK'tan Şehitler Haftası Anması
Bingöl Şehit Aileleri Gazileri ve İnsan Hakları (BİŞHAK) Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Baysal, şehitleri andı.
18.04.2024
12:59
AYM`den kamu işçilerini ilgilendiren kritik karar
AYM'den kamu işçilerini ilgilendiren kritik karar
Anayasa Mahkemesi, sendika konfederasyonları ile hükümet tarafından imzalanan ve kamu işçilerinin mali-sosyal haklarını belirleyen 'çerçeve anlaşma protokolleri'nin bağlayıcı olacağına dair düzenlemeyi anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etti.
18.04.2024
12:14
Bingöl`de ‘Hüzün Çiçeği` kartpostallık görüntüler oluşturdu
Bingöl'de 'Hüzün Çiçeği' kartpostallık görüntüler oluşturdu
Bingöl dağlarında 'ağlayan gelin' veya 'hüzün çiçeği' olarak bilinen ters laleler, bahar ayının gelişiyle kendini göstermeye başladı. Açan çiçekler kartpostallık görüntüler oluşturdu.
18.04.2024
11:53
Bingöl`de ayı sürüsü görüntülendi
Bingöl'de ayı sürüsü görüntülendi
Bingöl'de karların erimesiyle kış uykusundan uyanan ayılar cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.
18.04.2024
11:27
Bingöl ekibi sunduğu lezzetler birinciliği kaptı!
Bingöl ekibi sunduğu lezzetler birinciliği kaptı!
Bitlis'in Tatvan ilçesinde düzenlenen 'MEB Gastronomi Festivali ve Yemek Yarışması'nda Bingöl Karşıyaka Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi birinci oldu.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın