Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) torba kanunu görüşmeleri sürerken, HDP grubunun verdiği önerge üzerine söz alan Hakların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken, SYDV personelinin özlük hakları ve atanamayan Kürtçe öğretmen adaylarının sorunlarını gündeme getirdi.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV) personelinin içinde bulunduğu duruma değinen Baluken: “Bu personeller işe alınırken de 657'ye tabi memurların bağlı oldukları şartların tamamını yerine getirmek zorundalar, KPSS'ye girmek zorundalar, orada belli bir puan almak zorundalar, yani işe alırken devlet tarafından tamamen kamu görevlisi statüsünde kabul ediliyorlar ama iş güvencesi ve sosyal haklar kısmına gelince, bunlar kamu görevlisi sayılmıyorlar. Bu adaletsizliğin, bu hukuksuzluğun mutlaka ortadan kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz. Aslında, bu torba yasada da yapmamız gereken en önemli işlerin, bu şekilde, muhalefet tarafından getirilen hukuksuzlukların düzeltilmesi açısından bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini buradan tekrar biz ifade etmek istiyoruz. İşe alırken, işi yürütürken, iş şartları ortaya konurken kamu görevlisi olarak kabul edeceksiniz ama iş akdi yapılırken kamu görevlisi statüsü tanımayacaksınız. Bunu değiştirmek hiç de zor değil, bunu değiştirmek sadece bir önergeye ve iktidar partisinin ortaya koyacağı bir iradeye bakıyor. Biz bu mağduriyetin giderilmesi hususunda özellikle AKP'nin grup başkan vekillerine de buradan çağrı yapmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
“KÜRTÇE ÖĞRETMENLERİNİN İSTİHDAM SORUNUNU HÂLÂ ÇÖZEMEDİNİZ”
Konuşmasında Kürtçe öğretmen adaylarının istihdam sorununa da değinen Baluken: “Hatırlarsanız Hükûmetinizin şöyle bir çağrısı olmuştu: Öğretmen olanlara "Kürtçe eğitim alın, pedagojik formasyon alın, biz sizi istihdam edeceğiz." demiştiniz, kamuoyuna da "Biz Kürtçeyi serbest bırakıyoruz, Kürtçe eğitime geçeceğiz." demiştiniz ama çağrınıza kulak asıp düzenini bozan, Kürtçe eğitim için evini taşıyan, çoluğunu çocuğunu bırakıp büyük sıkıntılarla eğitim gören Kürtçe öğretmenlerinin istihdam sorununu hâlâ çözemediniz, Kürtçeyi de ‘Paran kadar Kürtçe.' anlayışı üzerinden özel okullara hapseden bir anlayış ortaya koydunuz. Biz bu durumun ısrarla düzeltilmesi gerektiğini söyledik. Vakit olmadığı için uzun uzun anlatmayacağım ama bu konuda Millî Eğitim Bakanlığıyla da defalarca görüşmelerimiz oldu. Şöyle bir formül önermiştik: Yani her ile belli sayıda norm kadro tahsis edelim, belli sayıda Kürtçe öğretmenliği için norm kadro olsun, o ilde kaç okul varsa bu norm kadro sayısı kadar olan öğretmenler bu okullara gidip ihtiyaç olan derslere girsinler. Aslında Millî Eğitim Bakanı da bu önerinin son derece mantıklı ve yapılabilir olduğunu söylemişti ama maalesef aradan bu kadar süre geçmesine rağmen hâlâ bu öğretmen adayları işsiz olmaya devam ediyorlar” diye konuştu.
Baluken son olarak: “Gelin, en azından bu torba yasada biz bu şekilde sorun yaşayan başta Kürtçe öğretmen adayları olmak üzere bu sorun alanlarını hep beraber çözelim. Bu torba yasada işsizlik ordusundan ne kadar alabilirsek o kadar kârdır diyorum” ifadelerini kullandı.