|
Aihm zorunlu din dersinde türkiye'yi haksız bulduAvrupa İnsan Hakları Mahkemesi, iki Alevi vatandaşın Türkiye aleyhine açtığı zorunlu din ve ahlak kültürü dersiyle ilgili davada kararını verdi. AİHM, kızını zorunlu din dersine sokmak istemeyen babayı haklı buldu.
![]() Davacılar, Türkiye'de bu dersin sadece Sünni geleneklere dayalı perspektiften verilmesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin inanç ve eğitim haklarıyla ilgili maddelerine aykırı olduğunu savunuyordu. AİHM, 1. ek protokolün 2. maddesinin ihlal edildiği görüşüne vararak, başvuruyu yapan kişiye Türkiye'nin mahkeme masrafı olarak 3 bin 726 avro ödemesini kararlaştırdı. Gerekçeli kararda, “eğitim sırasında, devletin, ebeveynlerin dini inançlarına saygı göstermesi gerektiği” belirtildi. Laiklik ilkesine rağmen, dini inançlar arasında ayrımcılık yapıldığını ileri süren davacılar, din dersinin zorunlu olmaktan çıkarılmasını talep ediyordu. Ayrımcılık yapılmadığını ileri süren Türk hükümeti ise, din dersi değil din ve ahlak konusunda genel kültür dersi verildiğini savunuyordu. AİHM'in kararı, bundan sonraki olası başvurularda emsal teşkil edecek. DAVANIN GEÇMİŞİ Alevi inancını benimseyen Hasan Zengin isimli vatandaş, AİHM'ye 2004 yılında yaptığı başvuruda, "Türkiye'nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili 9. maddesini ve eğitim hakkıyla ilgili 1. protokolün 2. maddesini ihlal ettiği" görüşünü savunmuştu. Zengin, Türkiye'deki mahkemelere yaptığı başvuruda, 7. sınıfta okuyan kızı Eylem Zengin'in, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinden muaf olmasını talep etmiş, ancak sonuç alamamıştı. Zengin, Türk mahkemelerine yaptığı başvuruda, Türkiye'de verilen zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinin, laiklik ilkesine aykırı olduğunu savunmuş ve derslerde öğretilen Sünni İslam eğitiminin tarafsız olmadığı görüşünü dile getirmişti. Türkiye'de Anayasa'nın 24. maddesinin 21. bölümü uyarınca ilköğretimdeki çocukların, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerine girmesinin zorunlu kılındığını belirten Zengin, AİHM'ye yaptığı başvuruda, "Türkiye'de din kültürü ve ahlak bilgisi dersi öğretim biçiminin, kızının din özgürlüğüne ve ebeveyn olarak çocuğuna kendi inançlarına göre din dersi öğretilmesi güvencesine aykırı olduğu" görüşünü savunmuştu. "DERSLER TARAFSIZ DEĞİL" Mahkemenin gerekçeli kararında, AİHS 1. ek protokolünün 2. maddesinin ihlal edildiği belirtildi. Türkiye'deki din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinin tarafsız olmadığı yorumu yapılan gerekçeli kararda, mahkemenin Milli Eğitim Bakanlığı'nın din kültürü ve ahlak bilgisi ders kitaplarının ve programlarının incelendiği, konuların "tarafsızlık", "çoğulculuk" ve "eleştirel bakış" açısından değerlendirildiği kaydedildi. Ders kitaplarının, dinleri sadece genel anlamda anlatmaktan ziyade, özellikle İslam inancının, içlerinde kültürel ayin ve törenleri de olmak üzere temel kurallarını öğrettiği kaydedildi. Temel olarak kitaplarda İslam dininin namaz, hac oruç gibi ibadetlerinin öğretildiği vurgulanan kararda, ders programlarının özellikle Kuran-ı Kerim'e ve Hz. Muhammed'e yer verilmesi, sure ezberlenmesinin istenmesi ve bunlardan öğrencilerin yazılı sınavlara alınması dayanak noktası oldu. Hürriyet YORUM YAZIN ![]()
|
|