KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
15 Ekim 2025 Çarşamba
°C

Altunbay; 'Ekmeğin hakça bölüşümünün mücadelesini veriyoruz'

TÜRK-İŞ Konfederasyonu Bingöl İl Başkanı Şeyhmus Altunbay; 'Bizler alın teriyle, haram lokma yemeden yaşam mücadelesi verenleriz. Bizler, tüm insanların refah ve huzur içinde kardeşçe yaşadığı bir dünyayı hayal ediyoruz. Ekmeğin hakça bölüşümünün mücadelesini veriyoruz. İşin, emeğin olmadığı bir yerde sosyal barışın da olmayacağını biliyoruz. Emeğin baş tacı edildiği, her alanda demokrasinin geçerli olduğu bir düzen istiyoruz.'

Altunbay;
30 NİSAN 2025 ÇARŞAMBA 16:05
2
757
1
AA aa

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yapan TÜRK-İŞ Konfederasyon Bingöl İl Başkanı Şeyhmus Altunbay, günün önemine değindi.

İşçilerin hak ve özgürlük talepleriyle alanlarda olduğunu belirten Altunbay, şu ifadelere yer verdi:

“Bugün Emek ve Dayanışma günü. Eşitlik, Özgürlük, Adalet, Barış ve Demokrasi için; Emeğin Gücüyle Alanlardayız. 1 Mayıs bizim için bir takvim günün ötesinde büyük bir anlam taşıyor. 1 Mayıs, emeğin, alın terinin, eşitliğin, özgürlüğün ve dayanışmanın tarihsel simgesidir. 1 Mayıs, biz emekçilerin birleşerek sömürüye, adaletsizliğe, güvencesizliğe ve yoksulluğa karşı sesini yükselttiği gündür. 1 Mayıs, işçi sınıfının mücadele ederek elde ettiği kazanımlarıyla, kararlılığıyla, dayanışmasıyla anlamlı kıldığı bir gündür. Biz işçiler dil, din, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce ayrımı olmaksızın, emek gücüyle yaşam mücadelesi verenler olarak, ortak taleplerimizi yüksek sesle dile getirmek için bugün burada bir araya geldik. Bugün burada olduğu gibi ülkemizin dört bir şehirlerinde, dünyanın birçok yerinde, bizlerle aynı kadere sahip arkadaşlarımız, işçiler, emek dostları, hak ve özgürlük talepleriyle alanlardalar.

Bizim kaderimiz ortak. Biz, insanca çalışmak ve insanca yaşamak istiyoruz. Taşeronda, güvencesiz, kuralsız çalışmak, ucuz işgücü olmak, iş kazalarında can vermek istemiyoruz. Bizler alın teriyle, haram lokma yemeden yaşam mücadelesi verenleriz. Bizler, tüm insanların refah ve huzur içinde kardeşçe yaşadığı bir dünyayı hayal ediyoruz. Burada "Ekmek, Barış, Özgürlük" sloganıyla bir araya geldik. Ekmeğin hakça bölüşümünün mücadelesini veriyoruz. İşin, emeğin olmadığı bir yerde sosyal barışın da olmayacağını biliyoruz. Emeğin baş tacı edildiği, her alanda demokrasinin geçerli olduğu bir düzen istiyoruz. Sorunlara karşı mücadeleyi yükseltmek için tekrar bir aradayız.

Kıdem tazminatımıza el uzatılmasına, haksız yere işten çıkarmalara, açlığa ve sefalete mahkûm bırakılmaya, sendikasızlaştırmaya, güvencesizleştirmeye, çocuklarımızın geleceğinin çalınmasına ve topyekûn hayatımızın karartılmasına karşı alanlardayız. Eşitliği, barışı, kardeşliği ve özgürlüğü ülkemizde ve tüm dünyada egemen kılacak güç bizleriz. Tüm kurum ve kurallarıyla demokrasi, ancak bizlerin mücadelesiyle sağlanabilir. Bugün mücadele azmimizi bir kez daha haykırmak için buradayız.

Bugün, 1 Mayıs 2025'te; Emekçilerin yüzlerce yıl süren mücadeleler sonunda elde ettiği haklar ellerinden alınmak isteniyor. Sağlık, eğitim, sosyal güvenlik özelleştiriliyor; sosyal devlet ortadan kaldırılıp yerine paranın egemen olduğu bir düzen kurulmak isteniyor. Denetimsizliği, kuralsızlaştırmayı, esnekleştirmeyi öneren bu politikalara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Sendikalı ve toplu sözleşmeli çalışma koşulları, sosyal adalet, eşitlik, kardeşlik, barış ve özgürlük için her zamankinden daha kararlı şekilde mücadele edeceğiz.”

“1 MAYIS'TA ALANLARDAN BİR KEZ DAHA SESLENİYORUZ”

Altunbay, “Ortak geleceğimizi birlikte barış içinde belirlemeliyiz. Toplumda ayrışma riski ortadan kaldırılmalı, kardeşlik bağıyla bu ülkenin tüm kesimleri ortak akıl çerçevesinde bir yol haritası belirlemelidir. Ülkemizin çalkantılı siyasi tarihinde, darbelerden, muhtıralardan en fazla etkilenenler biz emekçiler olmuştur. Dünyanın farklı ülkelerinde ve ülkemizde de görüldüğü gibi, darbe dönemlerinden en fazla hak kaybına uğrayanlar emekçilerdir. Emekçiler darbelerin en büyük düşmanı, demokrasinin en büyük dostudur. Tam demokrasinin sağlandığı ortamlar, işçi hak ve özgürlüklerinin yaşama alanıdır. Savaşların olduğu coğrafyalarda insan hakları ve emek mücadelesinden söz edilemez; Gazze'de uzun zamandır süren insanlık dışı saldırılara karşı sessiz kalmayacağız. Çocukların, kadınların sivillerin katledildiği bu vahşete dur diyoruz. Biz emekçiler savaşın değil barışın tarafındayız. Savaş değil barış, yıkım değil dayanışma, ölüm değil yaşam istiyoruz. Hukukun üstünlüğü ilkesi, biz emekçilerin sürdürdüğü mücadelenin olmazsa olmazıdır. TÜRK-İŞ olarak bu ilkeye hep sahip çıktık. Bizler, bütün işlemlerin hukuk ve demokrasi içinde yürütülmesinden yanayız. Öncelikle masumiyet karinesine ve hukuki sürece herkes saygılı olmalıdır. Hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde, her türlü görüşün, düşüncenin görsel ve yazılı bir şekilde dile getirilmesi ve dağıtılması için gerekli ortam sağlanmalıdır. Basın özgürlüğü demokratik yapının güvencesidir. Uygulanan iktisat politikalarının temelinde insan ve istihdam olmalıdır. Güvenceli ve insan onuruna yaraşır iş koşullarında çalışmak bir ayrıcalık değil, en temel insan hakkıdır.

Kadınlar toplumsal yaşamın her alanında yer almalı, şiddetsiz ve güvenli çalışma ortamı sağlanmalı, mobing ve taciz son bulmalıdır. Toplumsal yaşama güçlü bir şekilde katılım, kadınlara karşı uygulanan şiddet döngüsünün kırılmasında büyük rol oynayacaktır. Taşeron sorunu işçi statüsünde, sendikalaşma ve toplu sözleşme hakkı kapsamında bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır. Kamuda çalışan taşeron işçiler kadroya alınmalıdır. Staj ve çıraklık mağdurlarının emeklilik sorunları çözülmelidir. Kamu kurumlarındaki geçici işçilik uygulaması, güvencesiz istihdamın bir türüdür. Bu koşullarda çalıştırılan işçiler güvenceli şekilde istihdam edilmelidir. İş cinayetlerine dönüşen iş kazaları önlenmelidir. Kayıtdışılık ülkemizin uzun soluklu ekonomik sorunlarından biridir ve hâlâ devam etmektedir. Kayıtdışı sorunu çözülmeli, herkes kayıt altına alınmalıdır. Kıdem tazminatı işçiler bakımından vazgeçilmez ve tartışılmaz bir haktır. Buna el uzatılması, ortadan kaldırılması ya da daraltılması yönündeki talepler gündeme dahi getirilmemelidir. Asgari ücret birey değil, aile temelinde hesaplanmalı, insana yakışır geçim şartlarını sağlamalıdır. Ücretli çalışanlar üzerindeki ağır vergi yükü düşürülmeli, vergi adaletsizliği giderilmelidir. 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçilerin sorunları bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır. Bütün Toplu İş Sözleşmelerde olduğu gibi şu an hâlihazırda görüşülmekte olan Kamu Toplu İş Sözleşmelerinin Konfederasyonlarımızın teklifleri dikkate alınarak, herkese insanca yaşayacak şekilde bir ücret verilmelidir. Engellilerin toplumsal yaşama tam uyum sağlamalarını sağlayacak kanuni ve fiili düzenlemelere hız verilmelidir.

İşsizliğin pençesindeki milyonlarca genç için istihdam alanları sağlanmalı, nitelikli eğitim ve meslek edindirme programları desteklenmelidir. Beyin göçü bu ülkenin geleceğini çalmamalı! Gençlerimizin umudu yurt dışında değil, kendi ülkesinde yeşermelidir. Tahrip edilen, yok edilen doğal ortam bizlerin de yok olması demektir. Ekonomik gelişme politikaları, bir çevrenin değil, tüm toplumun çıkarına göre belirlenmelidir. Dar çevrelerin kısa sürede elde edecekleri yüksek kârlar uğruna, tekrar oluşumu on yıllar, belki yüzyıllar sürecek doğal kaynakların tahribatına neden olacak uygulamalar hayata geçirilmemelidir. Tarım alanlarının imara açılması besin kaynaklarımızın ve geleceğimizin yok edilmesidir. TÜRK-İŞ olarak; Bizler artık bu gidişe hep birlikte DUR diyoruz.”

 

 

 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Misafir Kullanıcı (@Misafir_114383)
01 Mayıs 2025 Perşembe 19:30
'Kıdem tazminatına el uzatılmasına...' Allahın şanslı kullarındansınız. Ülkeden en ağı işlerde çalışan, hastalandığında evine ekmek götüremeyen, devlete kapak atanın 10 katı emek harcayan ve fakat onların onda birini yani asgari ücreti bile alamayan, iş güvencesi olmayan, 'kıdem tazminatı' kelimesini duyunca, o da ne diyen ülkedeki gerçek emekçilerin % 80'ninin nasiplenemediği 'kıdem tazminatı' haa...Ne diyorlar: ' lo de bırak loo!'
15.10.2025
13:54
5G için nefesler tutuldu! 63 Milyon kişi yeni cihaz almak zorunda kalacak...
5G için nefesler tutuldu! 63 Milyon kişi yeni cihaz almak zorunda kalacak...
Operatörler yarın düzenlenecek 5G ihalesini beklerken cep telefonu 5G ile uyumlu olmayan ve bu özelliği kullanmak isteyen 63 milyon abone telefonlarını değiştirmek zorunda kalacak.
15.10.2025
13:49
11 yıl hapis cezası vardı! Yakalandı
11 yıl hapis cezası vardı! Yakalandı
Karlıova İlçesi'nde toplamda 11 yıl 3 ay hapis cezası bulunan şüpheli şahıs yakalanarak Elâzığ T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna teslim edildi.
15.10.2025
13:40
Trafik cezalarında yüzde 10 tolerans kalkıyor
Trafik cezalarında yüzde 10 tolerans kalkıyor
Trafik cezalarında kapsamlı değişikliklere gidecek düzenleme bu hafta TBMM'ye sunulacak. Değişiklikle radar cezalarında sürücülere tanınan 'yüzde 10'luk tolerans payı' tamamen ortadan kaldırılacak. Hız sınırını 1 km dahi geçen sürücüye para cezası kesilecek.
15.10.2025
13:34
Ahlaka aykırı durumlara hapis cezası geliyor
Ahlaka aykırı durumlara hapis cezası geliyor
11. Yargı Paketi'nin kamuoyuna yansıyan 9. maddesine göre, alenen cinsel ilişki, teşhircilik, eşcinsel evlilik, doğuştan gelen cinsiyete aykırı davranışlara özendirme gibi suçlara hapis cezası verilecek.
14.10.2025
22:04
Okullarda eşzamanlı deprem tatbikatı
Okullarda eşzamanlı deprem tatbikatı
Bingöl'de '13 Ekim Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü' kapsamında, kent genelinde 54 okulda eş zamanlı olarak deprem tahliye tatbikatı gerçekleştirildi.
14.10.2025
13:55
Belgin:
Belgin: 'Engellilerin sorunları görmezden geliniyor!'
Beyaz Baston Görme Engelliler Güvenlik Günü dolayısıyla açıklama yapan Bingöl Engelliler Platformu Sözcüsü Murat Belgin, kentte engelli bireylerin yaşamını kolaylaştıracak adımların atılmadığını, belediye, kent konseyi ve ilgili kurumların görevlerini yerine getirmediğini belirterek yetkilileri sorumluluğa davet etti.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın