KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
07 Ağustos 2025 Perşembe
°C

Ancak o zaman...

Solgun bir maviliğin içine incecik bir pembelik dalga dalga koyulaşarak yayılıyor.
Tam tepede gümüşi bir hilal.

Gecenin geldiğini hisseden deniz hafiften mora çalıyor.

Minareleri ve kubbeleriyle şehrin zarif silueti lacivert ufkun koynuna uzanmış, zorlukla seçiliyor.

Haydarpaşa'nın kara kahverengi taş binasına, lambaların turuncu ışıkları vuruyor, taba rengi bir harmaniyeye bürünüyor istasyonun kuleleri.

İlkbahar akşamlarını hatırlatan bir neşve var havada.

Çimen ve ağaç kokularına deniz ve yosun kokuları karışıyor, onlara bir mimoza kokusu ekleniyor.

Köşebaşlarında çingene çiçekçiler.

Sümbüller, menekşeler, şebboylar...

İskeleye beyaz vapurlar gelip gelip gidiyor.

Sadece şu anı yaşayabilme, bu kokuları hissedebilme, bu şehri seyredebilme talihine erişmiş olmak bile insanı mutlu kılabilir.

Bir mutluluğun kıyısında duruyoruz.

Ama sadece kıyısında...

Bu olağanüstü renkler, kokular, çizgiler diyarı hiçbir zaman huzuru bulamıyor.

Bütün bunları ezen bir karanlık var çünkü üstümüzde.

Bir türlü dağılmayan, koyu bir karanlık.

Bu ülkede insanca yaşamamıza izin vermeyen bir karanlık.

İnançlarımızda, fikirlerimizde, duygularımızda, yaşantımızda özgür ve rahat olmamıza olanak tanımayan bir karanlık.

Ne yazık ki bu ülkenin ordusu askerlikten ziyade siyasete yakın.

Generallerimiz sanki birer politikacı.

Ülkeyi yönetmek istiyorlar.

Ve, bunu silahlarına dayanarak yapma peşindeler.

Onlara verilmemiş bir hakkı silahla almaya çalışıyorlar.

Hangi sınırda duracaklarını hiç bilmiyorlar.

Hepimizin hayatını gözetliyorlar.

Hepimizin hayatını belirlemeye uğraşıyorlar.

Bizim bugünkü manşetimizde okuyacaksınız, Eskişehir'de izlemedikleri, fişlemedikleri adam kalmamış.

Anaokullarını bile fişlemişler.

Matbaacıları, eczacıları, kursları, okulları, dernekleri fişlemişler.

Bir kısmını “dinci”, “Fethullahçı” diye izlemişler...

Bir kısmını “bölücü” diye...

Bir kısmını “solcu” diye...

Hiç kimse kurtulamamış onlardan anlayacağınız.

Çünkü hepimizden kuşkulanıyorlar.

Dindarlarımızdan, Kürtlerimizden, solcularımızdan, Alevilerimizden, demokratlarımızdan...

Asker üniforması giymeyen herkesten...

Bu ülkenin insanları, onlara göre “düşman”.

Niye düşman görüyorlar?

Niye bütün insanlardan kuşkulanıyorlar?

Niye herkese karşılar?

Niye üstlerine vazife olmayan her şeye karışmaya çalışıyorlar?

Çünkü halkın egemenliği ile ordunun egemenliği çatışıyor.

Eğer, toplum içinde bölük bölük ayrılmış bütün bu değişik inançtan, değişik fikirden, değişik ırktan insanlar biraraya gelip, “bizim işlerimize karışmayın, gidin kendi işinize bakın” dese ordunun iktidarı bitecek.

Bunu dedirtmemeye uğraşıyorlar.

Ve, en tuhafı “baskı altına” aldıkları bütün grupların içinden destek de buluyorlar.

Çünkü en başarılı oldukları konu, bütün grupları birbirlerine karşı kışkırtabilmeleri.

Medyanın desteğiyle, her grubu diğerinden “kuşkulanacak” hale getiriyorlar.

Bu kuşkunun sürmesi için de ellerinden geleni yapıyorlar.

Bu fişlemelerin, gözetlemelerin, izlemelerin amacı bu.

İzledikleri, fişledikleri insanların tümüne bakarsanız, bu insanların birarada “halk” olduğunu göreceksiniz.

Hem “kuşkuları” o kadar fazla ki “kendilerinden” olan Atatürkçüleri bile fişleme listelerine almışlar.

Sürekli olarak kendi “halklarının” peşindeler.

Halkıyla böylesine ayrılmış, iki ayrı kutba sürüklenmiş bir ordu sanırım yeryüzünde az bulunur.

Halkın gücü arttıkça ordunun “siyasi” gücü azalıyor.

Onun için ikide bir darbe hazırlıkları yapıyorlar, muhtıralar veriyorlar, yargıdan yandaş bulmaya uğraşıyorlar.

Orduyu siyasetten çıkarmadan bu ülke huzur bulamaz.

Buna samimiyetle inanıyorum.

Bu ülke için “Avrupa Birliği üyeliğinin” çok önemli olduğuna inanmamın nedeni de bu.

Ancak öyle bir birliğin üyesi olmak, o birliğin kurallarını, hukukunu, demokrasisini burada uygulamak bizi bu “sultadan”, ağır baskıdan, kendi ordumuz tarafından fişlenmekten kurtaracak.

O zaman, şu bizi saran olağanüstü renklerin, kokuların, çizgilerin tadını çıkartabileceğiz.

O zaman, bizi çevreleyen bu mutluluğun içine adım atabileceğiz.

O zaman, hayattan, duygulardan bahsedebileceğiz.

O zaman, huzuru hissedeceğiz ve kendi kişisel kederlerimize, acılarımıza, neşelerimize, aşklarımıza geniş bir yer açabileceğiz.


Ahmet Altan - Taraf 
ahmetaltan111@gmail.com

Ancak o zaman...
03 MART 2009 SALI 12:05
0
1127
0
AA aa
YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
07.08.2025
20:04
CHP Bingöl Kadın Kolları, Saliha Ozan cinayetinde Hükümete yüklendi
CHP Bingöl Kadın Kolları, Saliha Ozan cinayetinde Hükümete yüklendi
CHP Bingöl Kadın Kolları Gülten Baylaz tarafından yapılan açıklamada; Kadın cinayetleri politiktir! Kadın cinayetleri siyasi tercihlerin, suskunluğun, cezasızlığın ürünüdür! Ve diyoruz ki: Kadınları koruyamayanlar, bu halkın vicdanında da, sandığında da hesap verecek! O koltuklardan inecek, o saraylardan çıkacaklar!'
07.08.2025
19:32
Damlama sulama sistemli esrar tarlasına jandarma baskını
Damlama sulama sistemli esrar tarlasına jandarma baskını
Bingöl'de 5 farklı noktada gerçekleştirilen Jandarma baskınlarında toplam 23 bin 213 kök kenevir bitkisi ele geçirildiği bildirildi.
07.08.2025
19:19
Bingöl`de kesinleşmiş hapis cezası bulunan 2 zanlı yakalandı
Bingöl'de kesinleşmiş hapis cezası bulunan 2 zanlı yakalandı
Bingöl'de jandarma ekipleri tarafından yapılan çalışmada, kesinleşmiş hapis cezası bulunan 2 zanlı yakalandı.
07.08.2025
19:04
'Uygulanamayan her yasa, failleri cesaretlendiriyor'
Ankara'da, boşanma aşamasındaki eşi tarafından canice öldürülen Bingöllü Saliha Ozan'ın ardından basın açıklaması yapan Bingöl Kadın Platformu; 'Kadına yönelik şiddetle mücadelede uygulanamayan her yasa, failleri cesaretlendiriyor. İyi bilinsin ki, tek bir kadının dahi şiddet görmesine, katledilmesine tahammülümüz kalmamıştır.'
07.08.2025
02:33
Bingöl`de otomobil domuz sürüsüne daldı
Bingöl'de otomobil domuz sürüsüne daldı
Çarpmanın etkisiyle 10 domuz olay yerinde telef olurken, araçta da maddi hasar meydana geldi.
07.08.2025
02:30
Cinnet ölüm getirdi! Eşini öldürüp intihar etti
Cinnet ölüm getirdi! Eşini öldürüp intihar etti
Bingöl, Ankara'da yaşanan cinayetle sarsıldı. Cinnet getiren boşanma aşamasındaki kocasının bıçaklı saldırısına uğrayan TBMM çalışan Saliha Ozan Akkaş, hastanede verdiği yaşam mücadelesini kaybetti. Cinayeti işleyen koca ise olayın ardından intihar etti.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın