KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
04 Mayıs 2025 Pazar
°C

Atatürk'ün hayranı olduğu padişah

"Atatürk'ün Osmanlı padişahlarını kötülediği, onları alçaklık, beceriksizlik, hatta hainlikle suçladığı" iddiaları M. Kemal'in sözleriyle yalanlandı. Atatürk, bir padişahın ise açık hayranı...

Atatürk`ün hayranı olduğu padişah
11 MAYIS 2009 PAZARTESİ 08:50
0
1155
0
AA aa
Zaman gazetesi yazarı Mustafa Armağan'ın köşesine taşıdığı ilginç bilgiler....

Atatürk'ün hayranı olduğu padişah

Tarih bilgimiz büyük ölçüde söylentilere dayanıyor. Günümüzde bile sözlü (şifahi) kültürün varlığını koruduğuna dair en güçlü kanıtlardan biri, bunca tarih kitabı basılmasına rağmen insanların yine de kulaktan dolma bilgilerle (şimdi bir de internetteki 'gözden dolma' bilgiler eklendi buna) idare etmesidir.

Mesela Atatürk'ün Osmanlı padişahlarını daima kötülediği, onları alçaklık, beceriksizlik, hatta hainlikle suçlayarak yeni neslin gözünden düşürmeye çalıştığını zannederiz. Süngümüzü takalım: Hakikaten öyle mi?

Fethin 556. yıldönümü yaklaşırken, Atatürk'ün Fatih Sultan Mehmed hakkındaki düşünceleri bize ışık tutabilir diye düşündüm.

Atatürk Ankara'ya adımını atar atmaz (28 Aralık 1919) yaptığı konuşmada, Osmanlı'nın hoşgörüsünden ve yabancı unsurların inanç ve âdetlerine saygısından söz etmiş, "Başka dinlere saygılı tek millet biziz." demiştir:

"Fatih İstanbul'da bulduğu dinî ve millî teşkilatı olduğu gibi bıraktı. Rum Patriği, Bulgar Eksarhı ve Ermeni Katoğikos'u gibi Hıristiyan dinî reisleri imtiyaz sahibi oldu. Kendilerine her türlü serbesti bahşedildi. İstanbul'un fethinden beri Müslüman olmayanların mazhar bulundukları bu geniş imtiyazlar, milletimizin dinen ve siyaseten dünyanın en müsaadekâr ve civanmert bir milleti olduğunu ispat eder."

2 yıl sonra Eskişehir'de yaptığı konuşmada Fatih'in İstanbul'u fethederek Doğu Roma'yı tevarüs ettiğini söyleyen Mustafa Kemal Paşa, onun ikinci amacının Roma'yı almak ve Batı Roma İmparatorluğu'nun da tacını başına koymak olduğunu söyler. Birçok fetih yapan Fatih'in esas sorunu, dış politikada güçlü olmak için iç politikada da güçlü olmaktır. Avrupa'yı istilaya kalkan Fatih'in bu politikası, Atatürk'e göre "çok âkılâne ve müdebbirâne"dir ve bu yüzden az çok başarılı olmuştur.

1921'de öne çıkarttığı hoşgörü ilkesini 2 yıl sonra eleştirecektir. İzmit'teki konuşmasında ilk kapitülasyonların Fatih tarafından Cenevizlilere verildiğini söyler. Bir ihsan-ı şahane ve atiye olarak verilen kapitülasyonlar sebebiyle zamanla milletin sırtındaki yükün ağırlaşıp onu takatsiz bıraktığını ileri sürer. Ancak konuşmanın devamında büyüleyici bir Fatih portresi bizi beklemektedir:

"İstanbul'u alan büyük Fatih, bu azametli, kudretli padişah hakikaten bütün İslam dünyasının, bütün Türk dünyasının hakkıyla istifade edebileceği bir zattır. Bazı kusurları bir kenara bırakılırsa, bütün cihanın büyüklüğünü takdir edebileceği şahsiyettir."

Şunu anlıyorum ben Atatürk'ün söylediklerinden:

Fatih'in Batı'ya yayılma siyaseti esasen doğruydu ama bunu ancak Fatih gibi birisi kişisel yetenekleri sayesinde sürdürebilirdi. Bu bir devlet ve millet siyaseti değildi. Oysa önemli olan, aslî unsurun, geniş anlamda Türklüğün vicdanından çıkma bir siyasettir.

Atatürk 22 Ocak 1923 tarihli Bursa konuşmasında bu sefer Patriğe ayrıcalıklar bahşeden Fatih'in pek de iyi yapmadığını söyler. Ancak yeni kurulacak Türkiye'de bu tür ihsanlar kimseye verilmeyecektir. (Hatırlatalım ki, Lozan'ın imzası öncesinde ABD'ye Chester İmtiyazı'nı veren de Atatürk'ün başında bulunduğu TBMM'dir. 7 ay sonra "The Saturday Evening" gazetesine verdiği mülakatta (13 Temmuz 1923) "Amerika'ya olan inanç ve güvenimizin somut bir delilini, Chester İmtiyazı'nı vermek suretiyle gösterdik." diyen kendisi değil midir?)

Lozan'da karar anına yaklaşılırken Atatürk'ün, konuşmalarında "fetih" ve "yayılma" fikrinden hızla uzaklaştığını görürüz. "Cihangirlik fikri lugatimizden ebediyen silinmiştir." der. Bu dönemde Fatih'in ve fethin gündeme getirilmesi, Avrupa'da Türkiye üzerindeki hassas şüphe bulutlarını kabartmak, "Acaba yine Osmanlı mı geliyor?" endişesini yağdırmak olurdu. Yeni Türkiye barışçı bir ülke olacaktı. Söylemediği ama kendisine yakıştırılan bir sözle ifade edecek olursak, Türkiye, "Yurtta sulh, cihanda sulh" istemektedir.

Peki Atatürk Cumhuriyet döneminde Fatih'e nasıl bakmıştır? Bunun için iki hatırata eğilmemiz gerekiyor.

Prof. Afet İnan "Atatürk Hakkında Hâtıralar ve Belgeler" (1968, s. 187) adlı kitabında Atatürk'ün "Büyük Fatih"e her zaman hayranlığını ifade ettiğini yazar. İnan'a göre, Atatürk, bir Fatih heykelinin yapılmasını çok arzu etmiştir. Kâh Ayasofya Camii'ne, kâh Kızkulesi, Rumelihisarı veya gemilerin karadan yürütüldüğü Kasımpaşa kıyısına dikilmesini düşünmüştür heykelin. Ama gözde mekânı, besbelli ki Kızkulesi'dir.

Afet İnan'a göre Atatürk tam bir Fatih hayranıdır:

"[Atatürk] Osmanlı Devleti'nin yükseliş devri için, hayranlık ve muhabbet beslemiştir. Onun için FATİH SADECE BİR TÜRK BÜYÜĞÜ DEĞİL, CİHAN TARİHİNDE DE EN BÜYÜK ADAMDIR." (s. 312)

Atatürk'ün yakınlarından Münir Hayri Egeli de çok ilginç bir anekdot aktarır "Atatürk'ün Bilinmeyen Hâtıraları" adlı kitabında (1954, s. 58-59).

Bir gün sofrada söz Fatih'e gelir. Atatürk sorar: "Tarih acaba benim mi, yoksa Fatih'in mi yaptığı işleri daha mühim bulacaktır?" Orada bulunanlar hemen atılırlar: "Tabii ki sizi." Atatürk sorar: "Niçin?" Herkes kendince Atatürk'ün Fatih'ten üstün bir tarafını ispatlama yarışına girer. Dalkavuk mu yok? "Sizin yanınızda Fatih de kim oluyormuş!" diyenler bile çıkar. Bunun üzerine Atatürk, bu kişiye kızar, "Halt etmişsin" der. Şu sözler olgun bir devlet adamının bakışını yansıtır:

"Ben Fatih'ten büyük olabilir miyim? Çok kereler Fatih'in karşısında kaldığı meseleleri düşündüğüm zaman ben de aynı hal çarelerine varmışımdır. Yalnız, Fatih benim karşısında kaldığım meseleleri nasıl hallederdi? Bunu çok merak ederim. O BÜYÜK BİR ADAMDIR, BÜYÜK."

Egeli'ye göre Atatürk bir cümle daha söylemiştir ki, büsbütün düşündürücüdür:

"FATİH'İN DEVRİNDE YAŞASAYDIM MEMNUNİYETLE OYUMU ONA VERİR VE ONU CUMHURBAŞKANI SEÇERDİM."

Bu çarpıcı tespitin ışığında Atatürk'ün Fatih'e ve Osmanlı'ya bakışını yeniden değerlendirmeye var mısınız? Varım, diyenlerle işimiz var çünkü...



Zaman-Pazar

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
03.05.2025
16:41
Sırrı Süreyya Önder hayatını kaybetti
Sırrı Süreyya Önder hayatını kaybetti
TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'den acı haber geldi. 18 gündür yoğun bakımda tedavi gören Önder, doktorların tüm çabalarına rağmen kurtarılamadı. Yapılan açıklamada, vefat sebebi olarak çoklu organ yetmezliği gösterildi.
02.05.2025
18:30
Zerginur`dan gururlandıran başarı!
Zerginur'dan gururlandıran başarı!
Bingöl Merkez Sarayiçi İlkokulu Öğrencisi Zerginur Bükey, Singapur ve Asya Okulları Matematik Olimpiyatında bronz madalya alarak Singapur'da yapılacak matematik olimpiyatlarına katılma hakkı elde etti.
02.05.2025
18:13
'Basın özgürlüğü yoksa, adaletin kalan yolu kapalıdır'
Saadet Partisi Bingöl İl Başkanı Tiryaki, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü açıklamasında; 'Fikir özgürlüğüne kelepçe vurmak isteyenler, bu milletin ufkunu karartmak isteyenlerdir. Farklı düşünceler bu ülkenin zenginliğidir. Her eleştiri bir tehdit değil, bir uyarıdır. Özgür bir toplum, ancak özgür fikirlerle var olabilir. Basın bu özgürlüğün taşıyıcısıdır' dedi.
02.05.2025
17:56
Eğitim sendikalarına promosyon için birlik çağrısı!
Eğitim sendikalarına promosyon için birlik çağrısı!
Sendikaların amacının tüm bankaları ihaleye sevk edip rekabet ortamı oluşturmak olması gerektiğini belirten Cebba: 'Buradan tüm sendikalara açık çağrımızdır! Gelin, yeni bir hüsrana birlikte engel olalım. Hep birlikte eğitim camiası için buluşup ortak bir karar verelim. Bu yönde bütün gücümüzü eğitim çalışanları için kullanalım.'
02.05.2025
17:33
Bingöl`de uyuşturucuya geçit yok
Bingöl'de uyuşturucuya geçit yok
Bingöl'de polis ekipleri tarafından yapılan çalışmada, farklı tür ve miktarlarda uyuşturucu madde ele geçirildi.
02.05.2025
00:02
Başkan Arıkan zam müjdesini 1 Mayıs`ta verdi
Başkan Arıkan zam müjdesini 1 Mayıs'ta verdi
Toplu iş sözleşmesine yüzde 40 oranında zam yaptıklarının müjdesini veren Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan; 'Emeği ve alın teriyle çalışan tüm işçi kardeşlerimize hayırlı olsun.'
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın