Önergesini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Anayasa'nın 98. ve İçtüzüğün 96. maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını isteyen BDP Bingöl Milletvekili Baluken: “AKP hükümetinin son yıllarda milliyetçi söylemlerini arttırması etnik ve dinsel ayrımcılığı körükleyen uygulamalara yönelik koruyucu tedbirler almaması ülkedeki ayrımcılığa bağlı toplumsal ayrışma zeminini her geçen gün arttırmaktadır. Toplumsal yaşamın birçok alanında yaşanan ayrımcılık örnekleri sağlık alanına da sirayet etmiş, bu yönüyle de kaygı verici işaretler giderek artış göstermiştir. Birçok defa basına yansıyan etnik ayrımcılık uygulamalarının son örneği ise İstanbul Çapa Tıp Fakültesi hastanesinde yaşanmıştır. İnşaat işçisi olan İlyas Tekin adlı yurttaş kesilen kolunu tedavi ettirmek için gittiği hastanede ırkçı söylemlerle karşılaşmış ve gerek polis gerekse de güvenlik elemanları tarafından sözlü ve fiziksel şiddete maruz kalmıştır. İktidar partisi siyasetinin milliyetçi ifadeleri ve ayrımcı uygulamalara gerekli cezaları vermemesi Türkiye'de etnik ayrımcılığın yüksek bir sayıya ulaşmasına ve sorunu kangrenleştiren bir yapıya bürünmesine neden olmaktadır” dedi.
Baluken, önergede şu sorulara cevap aradı:
1) Son bir yıl içerisinde sağlık hizmeti alma noktasında etnik ve dinsel ayrımcılığa ilişkin kaç vaka yaşanmıştır? Bu vakalar hangi hastanelerde gerçekleşmiştir? Gerçekleşen bu vakaların sorumluları ile ilgili soruşturma açılmış mıdır? Açılmışsa, bu soruşturmalar ne aşamadadır?
2) Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinde etnik ayrımcılığa maruz kalan İlyas Tekin adlı yurttaşımıza yönelik sözlü ve fiziksel saldırıda bulunan sağlık personelleri, polisler ve güvenlik görevlileri hakkında idari soruşturma açılmış mıdır? Söz konusu kişiler ile ilgili olarak Anayasa'ya ve yasalara aykırı olan ayrımcılık hususunda görevli savcılık tarafından herhangi bir adli soruşturma açılmış mıdır?
3) Son dönemlerde İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinde gerçekleşen ırkçı yaklaşıma benzer birçok ayrımcı uygulamalar yaşandı. Gerek İzmir'de gerekse de Şanlıurfa ilimizde basına da yansıyan ayrımcı uygulamalar oldu. Bundan önceki süreçlerde yaşanan bu ayrımcılıklardan dolayı kaç kamu görevlisine soruşturma açılmıştır? Söz konusu bu soruşturmaların sonuçları nelerdir?
4) Kendiniz ve hükümet üyelerinizin artan milliyetçi söylemlerine paralel olarak Kürt yurttaşlarımıza yönelik ayrımcı uygulamaların artış göstermesi ile ilgili görüşleriniz nelerdir? Artış gösteren bu uygulamaların önceki benzer uygulamaların gerekli cezaya tabi tutulmaması sonucunda artış gösterdiği fikri hakkında ne düşünüyorsunuz?
5) İnsanın en doğal hakkı olan Anadilde Sağlık Hizmeti Alma Hakkı Türkiye'de Kürtçe başta olmak üzere Türkçe dışındaki tüm dillerde yasak olması sonucu hastalar rahatsızlıklarını hekimlere tam olarak ifade edememektedirler. Bunun yanı sıra farklı anadilinden ötürü hastalar birçok kez ayrımcı uygulamalara maruz kalmaktadır. Hem sağlık hizmeti alma hakkının gereği gibi yerine getirilmesi hem de anadilde sağlık hakkının tanınması ile ilgili hükümetinizin programına aldığı bir çalışma var mıdır? Varsa, bu çalışma nedir?