Bavuldan davul yapıp oynadıkPKK'lı olduğu iddiasıyla cezaevinde tutukluyken milletvekili seçilen DTP'li Tuncel, 22 Temmuz gecesini anlattı.
![]() Bidondan davul yapıp, halay çektik DTP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel, 22 Temmuz gecesini anlattı. PKK üyesi olduğu iddiasıyla cezaevinde tutuklu yargılanırken milletvekili seçilerek tahliye olan DTP İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel ilk kez gazetecilerin karşısına çıkarak sorularını yanıtladı. DTP Diyarbakır milletvekili Gültan Kışanak'la DTP Genel Merkezi'ndeki sohbet toplantısında Tuncel, Kürt sorununun sadece bölgenin değil tüm Türkiye'nin sorunu olduğunu söyledi. Tuncel, tutuklanmadan önce gözaltına alındığında fiziki olarak kötü muamele ile karşılaşmadığını belirterek “Ama zaten orada olmanın kendisi bile çok kötü bir psikoloji yarattı. Halkla danışma toplantısında iken alınmıştım. Bu yüzden kötü etkilendim” dedi. Milletvekilliğine parti içindeki kadın hareketinin önerisi üzerine aday olduğunu belirten Tuncel, şunları söyledi: Babam da politikacıydı *Milletvekili seçildiğimi cezaevinde öğrendim, Koğuşta o anı anlatamam, herkes büyük bir sevinç duydu, ağladı. 30'a yakın arkadaş seçim sonuçlarını izliyorduk. İlk kez cezaevinde bir kadının seçilmesi onlar için de büyük bir şeydi. Halaylar çektik, türküler söyledik. Davulumuz yoktu ama bidondan davul yapmıştı arkadaşlar. Cezaevi yönetimi 'iyi bir yöntem bulmuşsunuz' dedi. Hatta gardiyanlar gelip de 'bundan sonra bizimde haklarımız savunursunuz' dediler. *Babam da SHP'de politika yapıyordu. SHP-CHP birleşmesinde CHP'yi içine sindiremediği için siyaseti bıraktı. Siyasal bir ortam içinde yetiştim. Üniversite yıllarımdan HADEP'te siyaset yapmaya başladım. Önceliğim hep demokrasi oldu. (MHP lideri Devlet Bahçeli'nin bazı DTP'lileri alkışlarken kendisini alkışlamadığının hatırlatılması üzerine) Kimi alkışlar, alkışlamazlar onu bilemem, kendi yaklaşımlarıdır. Olumlu davranış gördüm *Parlamentoda yargılayıcı bakış açısı hissetmedim. Toplumda da çok olumlu davranışlar görüyorum. *Türkiye'de bazı şeylerin tartışılmıyor ve tabu haline geliyor. Kürt sorununun nedenleri çok önemlidir. Bu Türkiye'nin sorunudur. Siz nedenlerini çok iyi ortaya koyarsanız çözümleri ona göre üretirsiniz. Bu sorun için bu ülkenin doğusunun sorunu diyorlar. Sorun sadece o bölgeye ait değildir. Bugün sorun Türkiye'nin sorunudur. Bu Ankara'nın sorunudur. Sorun Türkiye'nin göbeğindedir. Ben İstanbul'dan seçildim. İnsanlar beni parlamentoya gönderirken bu bir mesajdı. ‘Kişiye göre hukuk olmaz' Tuncel: Basında bu kadar yer alacağımı da tahmin etmiyordum. Kişilik haklarıma çok saygı göstermeden kendilerine göre haberler de yaptılar. Hukuk herkese nasıl işliyorsa, bana da öyle işletilmesi gerekiyor. Kişiye göre hukuk olursa o zaman hukuk devleti olmaktan çıkar. 30. isyan nasıl çıkmaz diye düşünmemiz lazım Diyarbakır milletvekili Kışanak ise sivil ve demokratik bir Anayasa istediklerini ancak ayrıntılı bir şey söylemenin mümkün olmayacağını söyledi. “Kürtlerin kültürel ve kimlik haklarının yasal güvence altına alınmasını istiyoruz” diyen Kışanak, şöyle konuştu: “Bu ülkede 70 yıldır Kürt sorunu tartışılıyor. Ama hep sonuçları üzerinde tartışılıyor. Yok 'bu şekilde bastırıldı. 'Yok ' bunu da böyle bastıracağız. 'Niye kimse bu isyanlar neden çıkıyor' diye tartışmıyor. Ya sormak istemiyor. Ya sormaya cesaret edemiyor. Ya da sorduğumuz zaman ortaya çıkacak sonuçlar işine gelmiyor. Çözüm nedenlerin içinde çıkar. Sonuçlar üzerinde bir çözüm ortaya çıkmaz. Eğer Kürt sorununda bir çözüm istiyorsak 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in dediği gibi 29. isyanı nasıl bastıracağımızı değil de 30. isyanın nasıl çıkmayacağını hesaplamamız lazım. Tartışmamız lazım. Siyasetin amacı budur.” Tarım Bakanı Mehdi Eker'in seçim kampanyası sırasında kahvehanelerde Kürtçe konuşmalar yaptığını iddia eden Kışanak, “Mehdi Eker bir bakan olarak bir zahmet Meclis'te siyasi partilere Kürtçe siyaset yapma yasağını da kaldırsın. Bunu kaldırmadığın sürece bir anlamı yok” dedi. Habertürk YORUM YAZIN ![]()
|
|