KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
09 Haziran 2025 Pazartesi
°C

Bekir coşkun çekip gitmeyi bilir mi?

Senai Demirci, Bekir Cokun'a 'Sen çekip gitmek nedir bilir misin Bekir Amca?' diye sordu ve bir zamanlar istemeye istemeye yurtlarından çekip gitmek zorunda kalan genç kızları yazdı.

Bekir coşkun çekip gitmeyi bilir mi?
26 AĞUSTOS 2007 PAZAR 11:58
0
973
0
AA aa
Senai Demirci'nin Zaman gazetesinin Gençlik ekindeki duygu yüklü yazısı... Sen çekip gitmek nedir bilir misin Bekir Amca? Geçmiş zamanlardı, Bekir Amca. Nazenin genç kızlar yurtlarından çekip gitmek zorunda kaldılar. İstemeye istemeye. Ayaklarını sürüyerek gittiler. Analarını son defa koklayarak. Çekip gittiler. Babalarına bir daha sarılamama korkusuna sarılıp gittiler. Genceciktiler. Kelebek gibiydi kalpleri. Al aldı yanakları. Moldova’ya gittiler, meselâ. Dillerini anlamayan ve dinlerini bilmeyen adamlardan medet umdular.. Romanya’ya uçtular. Hollanda’da hasret çektiler. Orta Asya’nın demir perde artığı soğuk ve suskun şehirlerine çekildiler. Viyana’ya çekip gittiler. Niye mi? Dillerini bilen, dinlerini bilen, Bekir Coşkun amcaları gibi taze mısır ekmeğinin mis gibi kokusunu seven büyüklerinden, kırılgan hayallerine analık etmelerini bekledikleri kadınlardan, tazecik umutlarına babalık etmelerini umdukları adamlardan çektiler. Varlıkları, yere göğe sığmayan bir ayıpmış gibi sınıftan uzaklaştırıldılar. Sınavdan kovuldular. Umutlarını nokta nokta dizmeye hazırlandıkları kurşun kalemlerini gözyaşları içinde çektiler kâğıttan. Başları önde, çekip gittiler. Çekip gitmesini bildi o incecik kızlar. Rantiye hesaplarının üzerine perde olarak çekilen laik-Müslüman çekişmesinin gerilimini 13-14 yaşlarındaki dal gibi kızların saçlarının ucuna bağladılar. Kızlar da “Bana mısın!” demediler, çektiler. Çekip gittiler. İhale takipçilerinin aç gözlerine sürme yaptığı “irtica geliyor!” tehditlerinin kapkara dehşetini 17’lik kızların omuzlarına yıktılar. Kaçmadı kızlar. Kaçamadılar. Çaresiz, çektiler. Ağlayacak gibi olsalar da, belli etmediler. Boylarını aşan hıçkırıklarını içlerine çekip gittiler. Bazıları, okul kapısında bir kuytuya çekildi. İlk defa ulu orta. İlk defa herkesin göreceği yerde. Ak duvağının arkasına koymak üzere cevher gibi sarıp sarmaladığı saçlarını yağmalatırcasına. Sadece helâlinin bakışına sakladığı zülüflerini çamura yatırırcasına. Her defasında ilk defa yapıyormuşçasına gibi ezilerek. Utanarak. Çekinerek. Sıkılarak. Yutkunarak. Ağlayarak. Ağlamıyormuş gibi yaparak, başından örtüsünü çekti. Çekip gitti sınıfa. Bazıları da elini eteğini çekip gitti. Okuma hayallerini kirli bir mendil gibi katlayıp, köşelerine çekildiler. Şimdi, ülkenin aydınları olarak çıkacakları üniversite kapılarının önünden, başını örterse, kızını nerede okutacağını kara kara düşünen “oku(tul)mamış ev hanımları” olarak iç çeke çeke geçiyorlar. Yaralı geçmişlerini, ezilmiş gençliklerini hatırlıyorlar: Arkadaşlarının yanında aşağılanmışlardı, utandırılmışlardı. Kardeşçe sarmaş dolaş oldukları, sırdaş edindikleri başı açık arkadaşlarıyla aralarına s/ağır mı s/ağır setler çekmişlerdi. Başı açık olanlar da çekmişti. Onları da utandırmışlardı. Yanı başından kaldırılan arkadaşının ardından sınavı terk etme “delikanlılığı” ile sınavı verip okulu bitirme “pısırıklığı” arasında, vicdanları yalım yapalak bir oraya bir buraya çekilmişti. Okul kapısında bekletilen “kanka”larının yüzüne bakamadan, kendilerini en çetin hesaplara çekip de gitmişlerdi amfiye. Kimisi hazırlık sınıfına başlayamadan. Kimisi diplomasına birkaç ay kala. Çekip gitmişti. Bekir amcalarının güzelce tarif ettiği o yeri, kendisi ya da eşi başörtülü ya da başörtüsüz olsa da, kendisi ya da anası/kızı/kız kardeşi çarşaflı yahut dekolte olsa da, “her insanın asla kovulamayacağı, kovuldukça kalacağı, gönderilmek istendikçe yerleşeceği, atıldıkça geleceği” o yeri arayıp durdular. Her defasında, karşılarında, “kamusal alan” uydurması etrafına çekilmiş dikenli teller buldular. Ülkelerinin orta yerinde, habire genişletilen ve nerede kardeşlik umudu varsa üzerine sünger çeken o dikenli tellerde kanadı hayalleri. Dün ben de çekip gittim. Kamusal alandan rahmetsel alana attım kendimi. Medine’deyim. Başını örteni de, örtemeyeni de, örtmek istemeyeni de, örteni istemeyeni de huzuruna alan Muhammed-i Emin’in [asm] huzurundayım. Kin ve nefret çöllerinden kardeşlik vahaları yeşerten Sevgili’nin yurdundayım. Çekip gelse, Bekir Coşkun’u da R. Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül kadar sımsıkı kucaklayacakları, kırk yıllık dost gibi ağırlayacakları, teklifsiz sofraya buyur edecekleri yer burası. Çekip gitmiş kızların, kendilerine çektiren büyüklerini görecek olsalar, ömürlerinde görmedikleri içten bir sevgiyle, her şeyi unutarak kucaklayacakları yer burası. Kardeşler arasına ayrıkotları dikenlerin ayakları altına gül dikenlerin bağı burası. Misilleme, rövanş ve intikam duygusunu yanağında serinleten O Gül’ün [asm] gülüşleri çoğalttığı yer burası. İstanbul’un sokaklarına serin huzurların taştığı pınar başı burası. Ankara’da komşuyu komşuya sevdiren sırrın doğum yeri burası. Bekir’i, Abdullah’ı, Tayyip’i birbirine kardeş yapan muhabbetin mayalandığı yer burası. Benim ülkemi de baştan başa dost sıcağıyla ısıtan Muhammedî medeniyet güneşinin doğduğu yer burası. s.demirci@zaman.com.tr Zaman
YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
07.06.2025
21:59
Binler Çaytepe`de buluştu!
Binler Çaytepe'de buluştu!
Zıkte Aşireti'nin merhum lideri Eski Milletvekili Kazım Ataoğlu, Çaytepe Köyü'nde düzenlenen Mevlid-i Şerif programıyla anıldı. 2 bini aşkın kişinin katıldığı anlamlı buluşmada Aşiretin yeni lideri olarak ilan edilen İbrahim Ataoğlu, Zikte Aşireti'nin yüzyıllardır süregelen bir gönül bağı olduğunu vurguladı: 'Toprağa, mala, menfaate değil; sevgiye, sadakate, saygıya ve gönül birliğine dayanan bir yapımız var. En büyük gücümüz birbirimize olan bağlılığımızdır. Bu bayramla birlikte geleceğe daha umutla bakmak, bu birlikteliği kalıcı bir bayrama dönüştürmek istiyoruz.'
07.06.2025
21:58
Bingöl`de uyuşturucu operasyonu! Takibe alınan otobüste yakalandı!
Bingöl'de uyuşturucu operasyonu! Takibe alınan otobüste yakalandı!
Bingöl'de polis ekipleri tarafından yapılan çalışmada, 156 gram kokain ile yakalanan şüpheli, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
07.06.2025
21:57
Kazayı telefon uygulaması 112`ye bildirdi
Kazayı telefon uygulaması 112'ye bildirdi
Bingöl-Diyarbakır karayolunda yoldan çıkan bir araç, takla attı. Araçta bulunan bir cep telefonunun kaza algılama programından 112'ye ihbar düşmesi sonucu bölgeye giden ekipler, ilk müdahalelerin ardından yaralıları hastanelere sevk etti.
07.06.2025
21:55
Bingöl-Elâzığ yolunda kaza! 2`si ağır 4 yaralı
Bingöl-Elâzığ yolunda kaza! 2'si ağır 4 yaralı
Kazayı gören diğer sürücülerin haber vermesi üzerine olay yerine sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi.
06.06.2025
00:45
Bingöl Basın Konseyi kuruldu
Bingöl Basın Konseyi kuruldu
Bingöl'de gazetecilerin öncülüğünde 'Bingöl Basın Konseyi' kuruldu. Basının birleştirici gücünü ortaya koymayı hedefleyen konsey, yerel ve ulusal basın temsilcileriyle iş birliği içinde çalışarak kentin sosyal, kültürel ve ekonomik dinamiklerine katkı sunmayı planlıyor.
06.06.2025
00:43
Kazım Ataoğlu için Mevlid okutulacak
Kazım Ataoğlu için Mevlid okutulacak
Bingöl siyasetinde iz bırakanlar arasında yer alan Zıkte Aşireti Merhum Lideri Bingöl Eski Milletvekili Kazım Ataoğlu için 7 Haziran 2025 Cumartesi günü Çaytepe Köyü'nde Mevlid-i Şerif okutulacak.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın