Bingöl'de kadın çaresiz!Avrupa Akdeniz Ortaklığı ile yapılan “Kadının Toplumdaki Yeri” konulu konferans için İstanbul'da bulunan Yerel Gündem 21 Bingöl Temsilcisi Yasemin ELÇİ,Bingölonline İstanbul ekibinin sorularını yanıtladı...![]() Yerel Gündem 21, sürdürülebilir bir kalkınma programıdır. 1992 Haziranında Brezilya'nın Rio de Jeneiro kentinde çıkış noktası olan ve “Yeryüzü Hareketi” olarak adlandırılan Birleşmiş Millletler çalışma grubudur. Çalışma esası, yerel bazda il yönetimi, yerel yönetim, siyasi gruplar, sivil toplum örgütlerinin ve diğer platformların birlikte hareket etmesini sağlamak üzerine kuruludur. Tek cümleyle ifade etmek gerekirse Yerel Gündem 21 bir şemsiye projesidir. Tabi bu konuda farklı yorumlarda geliyor esasında. Yerel Gündem 21'i daha önce duymamış olanlar isimdeki 21 sayısından dolayı Diyarbakır'a ait bir sivil toplum örgütü olduğunu zannediyorlar. Bu da olayın tebessüm ettiren tarafı. Yerel Gündem 21 projesi, 21. yüzyıl üzerine konumlandırılmıştır. Yani yaşadığımız yüzyılın bir çalışma grubudur. -Biraz özel bir soru olacak. Siz ve Yerel Gündem 21 nasıl bir araya geldiniz? Bu projede ne buldunuz? -İlk okul 4. sınıftan beridir hep kitap okuyan ve etrafımdaki olan bitene karşı duyarlı bir yapıda büyüdüm. İdealist bir kişiliğim oldu hep. Bingöl'de bulunduğum yıllar içerisinde şimdi de olduğu gibi hep birşeyler yapma arayışında yada uğraşında olmuşumdur. Kendimi bulabileceğim bir yer aradım hep. Sonrasında bir vesileyle bilgilendirildiğim bu proje ilgimi çekti. İlk toplantımız Diyarbakır'da gerçekleştirilen bölge toplantısıydı. Oraya katıldım ve işte aradığım şey bu dedim. -Peki en çok ilginizi çeken neydi? Kadınlar, çocuklar, yoksulluk ve engelliler için yapılmak istenenler. Bende bir kadınım ve en önemliside bir anneyim. Çok çok ötesindede projenin bir statüye sahip olmasıydı. Yani üst biriminiz zengin yada tanınmış bir kişi tarafından temsil edilen yani etrafımızdaki alışılagelmiş sivil toplum anlayışından uzak olması. Aynı zamanda Başbakanlığa bağlı ve Belediyemizinde imzaladığı bir mutabakat metnine sahip. -Belediye ile daha doğrusu diğer kurumlarla işbirliğinize gelimek istiyorum esasında. Ama öncelikle sormak istediklerim var? Yerel Gündem 21 şehir bazında yada bölge bazında neler yaptı? Bölge olarak Diyarbakır, Batman, Bitlis gibi yörelerde kadına yönelik bir kaç proje yürüttü. -Peki Bingöl? Yapmak istediğim bir kaç çalışma oldu. Kadına yönelikti bunlar. Okuma-yazma kursu açmak gibi bir çalışma içerisine girmek. Bu, o dönemde Halk Eğitim bünyesinde gerçekleştiriliyordu. Ama yetersiz bir katılımı vardı. Diğeri ise meslek edindirmeye yönelik bir çalışma yapmaktı. Atelyeler oluşturmak ve buralarda edinilen mesleklerle kadının üretime katılımını sağlamak. -Sonuç? (derin bir iç çekiş) -Gerçekten sormak istiyorum. Sonuç ne oldu? Bingöl bu, her köşe başı tutulmuş yapılmak istenenlere yönelik. Her istemin bir tekeli oluşturulmuş durumda. -Çözüm ne olmalı? Yerel Gündem 21 bir şemsiye projesidir. Çözümde bu şemsiyenin oluşturulması ve birlikte hareket edilmesiyle bulunulabilir. -Peki en son ne zaman bir araya geldiniz? Sivil toplum örgütleri olarak en son yıl başında bir araya geldik. O da Üniversite ile ilgili bir konuydu. Ondan sonrası gelmedi. -Bunun sebepleri ile ilgili birazdaha spesifik noktalardan gidelim isterseniz. Şuanda içinde bulunduğumuz konferans gündemi “Kadının Toplumdaki Yeri”. Bingölde kadın? gibi bir soru size sorulduğunda yada siz Bingöl'de kadın dediğinizde, bilincinizde oluşan ilk resim nedir? -Çaresizlik -Sayfaları biraz aralarsak peki? -Sessizlik, gözlerinden yaş gelmeden ağlayışı. Baskın bir dünyası var kadının Bingöl'de ve mutsuz. -Peki bu noktada erkekler ne yaptı? Bu soruya tek taraflı cevap vermek acımasızlık olur. Erkekler adına üzülüyorum aslında. Yapabilecekleri bir şey yok. Onlarda bizimle aynı kaderi paylaşıyor ve aynı acıyı çekiyor. -Bunun sebebi nedir? Kadın daha önce mutluydu. İç dünyası ve komşusu kendisi için yeterliydi. Komşusuda onunla aynıydı ve aynı havayı soluyordu. Özellikle Bingöl'ün 60'lı ve 70'li yılları çok bilinçli ve istikrarlıydı. Yarınlar konusunda çok umutluyduk. Küçük bir dünyamız vardı. Sonrasında hayatımıza televizyon vb iletişim araçları girdi ve evimizin baş köşesine geçti. Orda bizim dışımızda büyük bir dünyayı keşfettik. Ve onlar olmak istedik. Bu müthiş bir değişime itti bizi. Değişim elbette önemli ama bu bilinçsizce oldu ve bunun ceremesini o dönemden sonra hep çekmeye başladık. İstikrar bozuldu. Sürdürülebilir bir ortamımız olsaydı Bingöl şimdi çok farklı yerlerde olurdu ve bugün farklı şeyler konuşuyor olurduk. -İki tarafta neden bir araya gelip konuşmadı? Bingöl'ün tartışma kültürü yok ve hiç olmadı. Bu toplumun çekirdeği olan ailede ev içinde hep vardı. Sadece sokakta yada caddede olan bir şey değil. Bunun birçok sebebi var. Anlamak yerine görev adlettiğimiz ve kendi bilincsizliğimizle yoğurduğumuz olgular. -Sizde bir annesiniz ve Bingöl'de iki çocuğunuzu büyüttünüz. Bu çarpışmalar gençler ve çocuklar üzerinde nasıl bir etki oluşturdu? -Onlar adına gerçekten üzülüyorum. Ama şunuda görebiliyorumki Bingöl'de ortaya çıkmayan pırıl pırıl gençlerimiz var. Onların bu güvensizliğini yıkacak çalışmalar hızla yapılmalı. Aksi takdirte bugün şikayet ettiğimiz bazı resimlerin devamını görmek kaçınılmaz olacak. Ve altını çizmek istediğim bir başka konu ise. Dediğin gibi anne olarak iki çocuk yetiştirdim Bingöl'de ve bundan hiç şikayetçi değilim. Bingöl'ün bu anlamda farklı bir özelliği ortaya çıkıyor. Küçük ve herkesin birbirini tanıdığı bir şehirdeyiz. Olumlu yada olumsuz. Bu içimizde farklıda olsa bir güven oluşturuyor. Küçük bir şehirde onları takip etmek bilinçli bir anne için çok kolay. Bende bunun rahatlığını yaşadım. Büyük bir şehirde olsaydım aynı şeyleri düşünmem biraz zor olurdu. -Bingöl, coğrafi sebeplerden yada adına her ne deniyorsa bunun. Bazı nedenlerden dolayı hep ayrık bir yapıya sahip oldu. Pek bu kelimeyi dile getirmek istemiyorum ki bazı kesimlerinde söylemek istediklerimizi anlayabilmelerini sağlamak için zoraki kullandığım bir durum. Kuzey ilçelerimiz diye tabir edilen bölgelerde kadın, genç ve çocukların yaşadıkları çok farklı değildir elbet. Peki kullandığı dil farklımı? -Hayır hiçbir farklılık yok. Hatta seninle birlikte iki gündür bu konferanstayız. Etrafımızda gördüğümüz resimler bizden çok uzakta olan ülkelere ait ve bizden farksız... -O zaman bu konferansa dönelim. Konferansın amacı nedir? Konferans AB ve Akdeniz ülkelerinin bir araya gelip ileriki aşamalarda ekonomik ve sosyal konularda refah düzeyinin artırılmasına yönelik bir çalışma. Bugünün konusuda Kadının toplumdaki yeri ve önemi. -Peki bu iki gün boyunca neler yaptınız? Öncelikle şehrimizi tanıtmak adına stand kuruduk. Bu çalışmayı her gittiğim yerde açmak adına çaba sarf ediyorum. Burada ilimizin zengin unsurlarını sergiliyoruz. Kadın motiflerini gösteriyor. Onların el emeklerini sergiliyoruz. Kullanılan renkler ve işlemeler tamamiyle bir kültür yansıması. Bunun dışında son günümüz yoğundu. Aileden sorumlu Devlet bakanımız Sayın Nimet Çubukçu ile ayak üstü sohbet etme imkanım oldu. Kendisini şehrimize davet ettim. Progrmalar dahilinde çeşitli toplantılarımız yer aldı. -Son bir sorum olacak. Sizlerle dünü ve bugünü konuştuk. Yarınlarımızda neler var peki. Yani bundan sonra ne olacak? Bağlı bulunduğum kurumun amacı sohbetimizin başında da olduğu gibi bir şemsiye projesi. Bingölde gerçekten birşeyler yapılmak isteniyorsa bu bir araya gelinerek olur. Başka türlü şehrimize bir kazanım sağlayamayız. Şehrin kendine has özelliklerinde tüm grupları içine alacak kent konseyleri oluşturulmalı. Gençler, kadınlar vb. unsurlar kendi meclislerini kurup birlikte hareket edilmeli. Bunun dışında şu olacak bu olacak gibi şeyler söylemek çok gerçekçi olmaz... -Sayın Elçi, bize ayırdığınız değerli vaktiniz için teşekkürler. Ben teşekkür ederim. Yakup UĞURLU Bingölonline / İstanbul YORUM YAZIN ![]()
|
|