Bir milleti tanımak istiyorsanız onun bayramına bakınızYayınladığı bayram mesajında önemli noktalara temas eden Solhan Müftüsü İbrahim Özdemir, bayramların toplumun aynası olduğunu işaret etti. Kurban etinin fakir ve muhtaçlara dağıtılmasının Kuranın bir emri olduğunu da hatırlatan Özdemir: Kurbanda en önemli olan niyet ve ihlâstır dedi.![]() Solhan Müftüsü İbrahim Özdemir, 25 Ekim Perşembe günü idrak edilecek mübarek Kurban Bayramı öncesi bir mesaj yayımladı. Mesajında bayramların önemi, nasıl idrak edilmesi gerektiği konularına değinen Özdemir, Kurban kesmenin ve kurban etinin kimlere verilmesi gerektiğini de paylaştı. Hayvanı keserken ona şefkatli davranılması gerektiğini vurgulayan Özdemir, kesilecek hayvanların fıkhî açıdan kurbanda olması gereken şartları taşıması ve herhangi bir kusura sahip olmaması gerektiğinin de altını çizdi. Kurban etinin muhtaçlara dağıtılmasının Kur'an'ın emri olduğunu da hatırlatan Özdemir: “Nitekim bize kalacak olan da yediklerimiz değil muhtaçlara dağıttıklarımızdır” dedi. Özdemir, mesajında şu önemli huşulara yer verdi: “25 Ekim Perşembe günü mübarek Kurban Bayramını idrak edeceğiz. Yeryüzüne çıkmış bütün milletlerin bayramları olduğu gibi Müslümanların da ramazan ve kurban olmak üzere iki dinî bayramları vardır. Müslümanların kutladıkları bu iki bayram birtakım dinî, sosyal ve tarihî anlamları içermektedir. Müslümanların yaptıkları bayramların dinî anlamını şöyle ifade etmek mümkündür: Müslümanların bayramları ibadetlerle ve dinî sembollerle(şiar) irtibatlıdır. Şöyle ki; Ramazan bayramı bir ay tutulan oruç ibadetinden sonra gelir ve Müslümanlar bir aylık orucun sona ermesiyle birlikte bayram yaparak hem iftar hem bayram sevincini yaşarlar. Kurban bayramı ise Müslümanların kıyamet provasını andıran hac ibadetinden sonra kutlanmaktadır. Dolayısıyla Müslümanların bayramları her şeyden önce tekbirle, namazla Allah(c.c)'ı anmakla, Onu her şeyden üstün tutmakla ve Onun öngördüğü hayat biçimini yaşamakla kutlanır. Bu nedenledir ki, bayram gününün şiarı Allah-u Ekber'dir. Diğer milletlerin bayramları ise daha çok dünyevî ve şehevî arzuları tatmine yöneliktir. Müslümanların yaptıkları bayramların sosyal anlamına dair kısaca şunları dile getirmek mümkündür. Müslümanlar bayramlarda öfke ve bencilliklerini bir tarafa bırakıp yeniden bir araya gelirler, birbirlerini ziyaret ederler, özellikle yetim, yaşlı, hasta ve muhtaçları bu günlerde sevindirirler, sevgi ve kardeşlik bağlarını yeniden güçlendirirler, her kese ve kesime, her ferde ve aileye sevincin hâkim olmasına çalışırlar. Böylece bayramlarda Müslümanlar birbirleriyle yeniden kardeş olup Peygamberimiz(sav)'in “Ey Allah'ın kulları kardeş olunuz” şeklindeki hitabına mazhar olurlar. Ramazanda verilen fitre zekâtı ile Kurban bayramında dağıtılan kurban etleri bayramlarda yeniden tesis edilen bu kardeşliğin sembolik örneklerini oluşturmaktadır. Bu nedenledir ki bir İslam âlimi “Bir milleti tanımak istiyorsanız onun bayramına bakınız” demektedir. Kurban ibadetinin tarihî yönüne gelince bu konuda da şunları ifade etmek mümkündür. Müslümanlar, kurban bayramında kurban keserken, Habil ve Kabil ile İbrahim (a.s) ve İsmail(a.s)'in kurban kıssalarını hatırlarlar. Bu iki kurban olayını zihinlerinde canlandıran Müslümanlar dinle olan ilişki biçimlerini yeniden gözden geçirir, kurban ibadetinin bütün semavî şeriatlarda yer alan önemli bir ibadet olduğunu hatırlar ve böylece İslami ümmet ve tarih bilincini canlı tutarlar. Müslümanların kutladıkları bayramların mezkûr dinî, insanî ve tarihî yönlerini dikkate aldığımızda bu bayramların Müslümanların hayat yolculuğunda çok önemli ve değişik işlevler gördüğünü söylemek mümkündür. Kurban bayramında ifa edeceğimiz kurban ibadetiyle ilgili de şu önemli İslami hükümleri siz değerli hemşerilerimle paylaşmak istiyorum: Yapılan Her ibadetin birtakım rükün, şart ve adabı olduğu gibi kurban ibadetinin de bazı rükün, şart ve adabı vardır. Kurban kesen Müslüman bunlara dikkat etmek durumundadır. Kurbanda en önemli olan niyet ve ihlâstır. Hayvanı keserken ona şefkatli davranmamız gerekmektedir. Kestiğimiz hayvanların fıkhî açıdan kurbanda olması gereken şartları taşıması ve herhangi bir kusura sahip olmaması gerekmektedir. Kurban etini fakir ve muhtaçlara dağıtmamız Kur'an'ın bir emridir. Nitekim bize kalacak olan da yediklerimiz değil muhtaçlara dağıttıklarımızdır. Bu nedenledir ki dört fıkıh mezhebinde de kurban etinin-nezir ve tayin yoluyla vacip kılınmış değilse- üç kısma ayrılması tavsiye edilmiş, bunlardan birinin ev halkına bırakılması, birinin muhtaç olanlara dağıtılması birinin de dost ve akrabaya hediye olarak verilmesi emredilmiştir. Kurban ibadetini ifa ederken imanın bir şubesi olan çevre temizliğine ve sağlık kurallarına dikkat etmemizin dinimizin diğer bir hükmü olduğunu da asla unutmayalım. Bu duygu ve düşüncelerle tüm Bingöllü hemşerilerimin ve İslam Aleminin mübarek Kurban Bayramını tebrik eder, bu bayramın insanlığı sahil-i selamete kavuşturmasını Cenâb-ı Hakk'tan niyaz ederim. Allah(cc) kurbanlarımızı kabul bayramlarımızı mübarek eylesin. YORUM YAZIN ![]()
|
|