İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası (Eğitim İlke-Sen), 2013-2014 eğitim-öğretim yılının birinci dönemini değerlendirdi.
Eğitim İlke-Sen Genel Başkanı Doğan Özlük, yaptığı açıklamada: “Geride kalan dönem boyunca eğitimin özgürleşmesi, emeğimizin hakkı için ileriye dönük ciddi adımların atılamaması bir dönemin daha maalesef zayi edildiği anlamına geliyor. İsterdik ki; eğitim bir mesele olarak ciddi ciddi tartışılabilsin; eğitsel sorunlar her boyutuyla gündeme gelebilsin ve çözüm yolları geliştirilsin. Kamu çalışanlarının, tüm emekçilerin, emeklilerin insanca bir hayat sürebilmesi için gereken ekonomik ve sosyal politikalar bir bir hayata geçirilsin. Ne yazık ki yine olmadı! Toplumun, emekçilerin değil piyasa aktörlerinin ve onların güvenlik aygıtına dönüştürülen neoliberal devletin esas olduğu bir düzende de başka türlüsü olmazdı zaten… Geride kalan ilk dönemde, toplu görüşmelerde kamu çalışanlarının uğradığı sukût-u hayali telafi edecek herhangi bir gelişme olmadı. Son dönemdeki zamlar, artan hayat pahalılığı ve enflasyon, döviz kurlarındaki artış göz önünde bulundurulduğunda, emeğimizin hakkını karşılamayacak orandaki zam, daha şimdiden zarara dönüşmüş vaziyette” dedi.
Özlük, kamu çalışanlarının yaşadığı sorunlar ise şu şekilde sıraladı:
“On binlerce öğretmenin işsiz kaldığı bir vasatta ücretli ve vekil öğretmenlik uygulamasıyla emeğin sömürüsü, 4/C başta olmak üzere güvencesiz çalışmanın kaldırılmaması, ek göstergelerde adaletin sağlanmaması gibi mali ve özlük hakları sorunları aynen devam etmiştir. Akademide çalışanların mali ve sosyal haklarında gereken iyileştirmeler ise gündeme dahi gelmemiştir. Birinci dönem boyunca atamalardaki gecikmeler, okullarda sürekli bir belirsizliğe yol açmıştır. Uzman öğretmenlik uygulaması konusunda MEB bürokrasinin beceriksizliği birçok öğretmen açısından ciddi bir mağduriyete yol açmıştır. Özür grubu atamalarında sağlanan şartların, kamu çalışanlarının beklentilerini karşılayamaması sonucu ara dönemde gerçekleşen atamalarda ise binlerce öğretmenin mağduriyeti maalesef giderilememiştir.” Başörtüsü yasağının kaldırılması ile 28 Şubat sürecinde çalışma hakları ellerinden alınan öğretmenlerin görevlerine iadesinin olumlu bulunduğu açıklamada, “Fakat aradan geçen zaman zarfında oluşan mali zararın tanzim edilmesi gerektiği unutulmamalıdır.”