Bıyığa karşı türban ittifakıKADER'in “Meclis'e girmek için erkek olmak şart mı?” kampanyasında bıyıklı kadınları kullanmasının ardından, bir grup gazeteci ve yazarın türbanla poz vermesi kadınları ikiye böldü.![]() BM Kadına Yönelik Şiddet Komisyonu Özel Raportörü Prof. Dr. Yakın Ertürk : Başörtüsünü kadın hareketi çözmeli İKİSİNİ de takmazdım. KADER bütün partilere eşit mesafede bir tavırla kadın temsilini artırma yönünde çalışma yaptı. KADER'in başörtüsüne girmesi olayı saptırır. Başörtüsü çok daha farklı bir düzeyde ele alınmalı. Çünkü şu veya bu nedenle başını örten kadının hakkı olarak ele alamıyoruz. İki egemen alternatif ataerkil bakış açısı, iki farklı siyasi tavır geliştirmiş durumda. Başörtüsü konusu, kadın hareketi içinde çözümeli. Başörtüsü, kadınlar siyasete girsin çağrısının ötesinde bir çağrı. Ayrı iki mücadele alanı. İkisi birbirini ne dışlıyor ne de birini yapınca öteki de gerekir demek gerekiyor. Yazar Nazlı Eray : İki kampanya da işe yaramaz İKİ kampanya aynı değil. Ama şunu söyleyeyim: İki kampanya da hiçbir işe yaramaz. Bu bıyık ve türban kampanyaları fantezidir. Bıyık kampanyası, erkek egemen bir toplumda kadını işaret ediyor. Ama bu şartlarda kadın siyasette duvarda poster olmaktan ileri gidemez. Ne türban ne de bıyık takardım. Kadın siyasette vitrin süsü çünkü. Benim çok ağırıma gidiyor. Bir de türban ve bıyık aynı şey değil. Bıyığa yakınım diyebilirim. Yine de çok idealist çıkışlar. Sendikacı yazar Yaşar Seyman : İşçi eylemine fönlü saçlarla giderim BIYIK kampanyası, erkek egemen bakışı çok iyi anlatan, iyi hazırlanmış bir kampanya. Türbanla verilen pozlar ise, KADER'in kampanyasının karşılığı bir eylem değil. Çok ayrı şeyler türban ve bıyık. Bana teklif gelseydi takmazdım. Çünkü ben Cumhuriyetin var ettiği bir kadınım. Evrensel bir uğraş yapıyorum. Sendikacılık yapıyorum. İşçi eylemlerine bile fönlü saçlarım, manikürlü ellerimle giden bir kadınım. Bıyık takanları sempatik buluyorum. Nazlı Ilıcak : Zenci muamelesi görüyorlar YENİ ŞAFAK gazetesinde dün yayımlanan “Dayanışmanın fotoğrafı”nda yer alan Nazlı Ilıcak, şöyle konuştu: “Başörtülüler toplumun zencileri gibi. Laik cumhuriyet adına başörtülü kadınları tehlikeli ve zararlı bulanlar var. KADER'den de başörtülü kadınlara destek olmayanlar var. Haksızlıklar başörtüsüne karşı yaşananlara karşı durularak giderilebilir. Hem kadınlara kota tanınsın diyeceksiniz hem de başörtüsüne yasağa pek ala diyeceksiniz. Kendinizi onların yerine koyun. İnsana ikinci sınıf vatandaş gibi davranıyorlar. Fotoğraf için tesettüre girmemiz istenmedi. İsteyen istediği gibi kapattı.” Haberde, KADER Genel Başkanı Seyhan Ekşioğlu'nun “Başörtülü kadınların da Meclis'e girmesini destekliyor musunuz” sorusuna cevap vermediği yer alıyordu. Başkan Ekşioğlu, söz konusu haberi yapan muhabiri tanımadığını ve haberdeki ifadenin kendisine ait olmadığını söyledi. CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Güldal Okuducu - Ana sorundan sapmayalım POZ veren kadınlar, elde ettiğimiz değerlerin, cumhuriyet kazanımlarının şimdi nasıl bir tehditle karşı karşıya olduğunun farkında bile değiller. O nedenle ben bunları ciddiye almıyorum. Ana sorundan sapıp bir kota veya temsil konusuna indirgememek gerekir. Bugün ülkenin kadını, erkeği bir bütün olarak karşı karşıya olduğumuz sorun, daha büyük ve derin boyutludur. AKŞAM YORUM YAZIN ![]()
|
|