Muş'tan Bingöl'e gelen Kurtulmuş, Solhan ilçesinde bir miting yaptı. Solhan ilçesinin ardından Bingöl Merkez'e geçen Kurtulmuş, uzun bir konvoy eşliğiyle karşılandı.

Konvoy eşliğinde Bingöl'e gelen Kurtulmuş, seçim otobüsünde halkı selamladıktan sonra PTT kavşağında düzenlenen mitingde partisinin Bingöl milletvekili adaylarını tanıttı.

Burada bir konuşma yapan Kurtulmuş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi.

TÜRKİYE'DE YENİ BİR SİYASET SAYFASI AÇILIYOR

Başbakan Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'nun meydanlardaki üslubunu eleştiren Kurtulmuş, “Türkiye'de yeni bir siyaset sayfası açılıyor. Eski siyasetin kavgacı, hakaretçi, bir birini adam yerine koymayan, bir birine itibar etmeyen, Türkiye'nin sorunlarını çözmeyen siyaset tarzı yerine, yeni bir üslupla, yeni bir muhtevayla, yeni bir yöntemle Has Parti doğmuştur. Güneş doğmuştur, devran dönecektir inşallah. İktidar ve ana muhalefet partisi arasında seçim meydanlarındaki üslubu görüyorsunuz. Her gün bir birlerine hakaret eden, kavga eden, işsizlik meselesini, çiftçinin meselesini, gençlerin geleceğini konuşmayan, sadece karı tarafa hakaret eden üslubu görüyorsunuz. İşte millet, bu üsluptan bıkmış, yaka silkiyor. Bunun için Has Parti doğmuştur, onun için Has Parti geliyor” dedi.

BİZİM KİTABIMIZDA İNSAN VAR

Başbakan ve Kılıçdaroğlu'nun meydanlarda kavga üzerinden siyaset yaptığını dile getiren Kurtulmuş, “Bu Beyler, kavga üzerinden siyaset yaptıkları için halkı da bölüyorlar, kutuplaştırıyorlar. Sağcılar buraya oy versinler, solcular buraya… Dindarlar buraya oy versin, az dindarlar buraya oy versin diyorlar. Laikler buraya versin, liberaller bu tarafa versin diyorlar. Türkler bu tarafa, Kürtler bu tarafa oy versin diyorlar. Aleviler bu tarafa, Suniler bu tarafa oy versin diyorlar. İşte Has Parti, bu oyunu bozmak için kurulmuş bir partidir. Bizim kitabımızda, ‘bu Türk'tür', ‘bu Kürt'tür' diye bir ayrım yapmak yok. Bizim kitabımızda, bu Sunni'dir, bu Alevi'dir ayrımı yok. Bizim kitabımızda, bu çiftçidir, bu işçidir ayrımı yok. Bizim kitabımızda insan var, hasında insan var. Onun için Has Parti büyük bir hızla büyüyor ve bütün Türkiye'yi kucaklayacak projeleriyle adım adım hızlı bir şekilde iktidara geliyor. Hayırlı uğurlu olsun. Has Parti'nin güneşi adalet güneşidir, medeniyet güneşidir. Bu güneş doğmuştur, hiç kimse bu güneşin doğuşunu engelleyemez” diye konuştu.

ARKAMIZDA PARA BABALARI, HOLDİNGLER YOK

Kurtulmuş, “Bizim diğer partiler gibi arkamızda holdinglerimiz yok, sermaye babalarımız yok, helikopterlerimiz yok, özel uçaklarımız yok. Arabalarımız var. Onlarla da gidebildiğimiz kadar gidiyoruz, yetişebildiğimiz kadar da yetişiyoruz. Arabalarımız olmasa da inanın ki yürüyerek geliriz, sürünerek geliriz, koşarak geliriz” diye konuştu.

16 BİN AİLEYE 620 MİLYAR, 75 MİLYONA 54,6 MİLYAR

AK Parti hükümetinin 9 yıllık süre zarfında hiç bir şey yapmadığını, Türkiye'yi kalkındırmak yerine beli kesimleri kalkındırdığını öne süren Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“Dokuz yıldır iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi, tek başına büyük bir şekilde oy aldı ve iki dönem iktidarda bulundu. Siz Bingöllüler de çuval çuval oy verdiniz. Şimdi, bu dokuz yıl içinde neler yaptılar, neler söylediler? Çok kısa, üç beş temel başlığı sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu meydana gelip çay simit hesabı yaptılar mı? Gençlere iş vereceğiz dediler mi? Hayvancılığı hızla geliştireceğiz dediler mi? Çiftçileri ümit verdiler mi? Gençlere gelecek vaat ettiler mi? Adamları işe alacağız dediler mi? Şimdi ne yapacağız dediler? Kalkınacağız dediler. Kalkındılar da ne oldu? Sekiz yılda 637,2 milyar dolar. Dile kolay. Yaklaşık 640 milyar dolar iç ve dış kaynak topladılar. Dışardan bol para geldi. Niçin? Döviz ucuz, Türk parası pahalı, faizler yüksek. Başbakanın şu sözünü hatırlıyorsunuz, “Dışarıdakiler enayi mi? Dünyanın en yüksek Türkiye'de. Tabi ki Türkiye'ye gelip yatırım yapacaklardır. 8 yılda 640 milyar dolar. Bu para, yıllık ortalama Japonya'nın, ikinci dünya savaşından sonra elde ettiği kaynaktan çok daha fazladır. Almanya'nın elde ettiği kaynaktan, Kore'nin 1960'tan sonra elde ettiği kaynaktan çok daha fazladır. Bu 640 milyar dolardan Bingöl'e ne düştü? Bu parayı nereye harcadırlar? Bu para kimin cebinde? Bu para, hangi kalkınmaya harcandı? Rakamları veriyorum. ‘Ya başkanım, böyle diyorsun da, bunların hakkını yemeyin' diyen de olabilir. 'Kapımızın önüne kömür koyuyorlar, bulgur koyuyorlar, makarna koyuyorlar, şeker koyuyorlar, un koyuyorlar, yeşil kart veriyorlar, okuttuğumuz çocuklara ve özellikle hanımlara para veriyorlar.' Hepsini toplayın, 54,6 milyar lira yapıyor. Eski parayla, 54,6 katrilyon lira yapıyor. Sekiz yılın toplamını söylüyorum. Sadece sekiz yılda para babalarına, rantiyecilere, ne kadar para aktarmışlar? 620 miyar lira. Kaç kişiye 620 milyar lira vermişler? 16 bin aileye 620 milyar lira vermişler. Geri kalan 75 milyona da 54,6 milyar lira vermişler.”

“SANA SEVDANIN YOLLARI, BİZE KURŞUNLAR”

AK Parti iktidarında halkın yoksulluğa itildiğini savunan Kurtulmuş, Bingöl halkına yoksulluk, İstanbul'daki para babalarına oluk oluk para akıtıldığını söyledi.

Kurtulmuş: “O türkümüzün güzel bir sözü var; “Sana sevdanın yolları, bize kurşunlar”

Bingöl halkına yoksulluk, İstanbul'daki para babalarına ise sizin kazandığınız alınterinizin oluk oluk akıtıldığı iç borçlar faizi. Ne dedilerse tersi çıktı. Kalkın oldu oldu, Türkiye'de birkaç yüz bin kişi için kalkınma oldu. Türkiye'de maalesef adaletli değil, adaletsiz bir kalkınma oldu. Onun için gelin iktidar partisinin adını değiştirelim. “Adaletsiz Kalkınma Partisi” diyelim.

“AKP, 12 EYLÜL'E HESAPLAŞAMIYOR, HALKI OYALIYOR”

AK Parti hükümetinin 12 Eylül rejimiyle hesaplaşamadığını, 12 Eylül'e hesaplaşmanın 90 yaşındaki Kenan Evren Paşa'yı mahkeme önüne çıkarmak olmadığını belirten Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:“Bir başka konu, efendim, biz askerle mücadele ediyoruz, Türkiye'yi demokratikleştireceğiz, yeni anayasa yapacağız. Sekiz yıldır bunu söylüyorlar. İktidar olduğumuzda, arkadaşlarımızla karar aldık. İlk geleceğimiz yer Bingöl olacaktır. Bingöl bunu hak ediyor. Çünkü anayasa referandumunda en yüksek ‘evet' oyu veren il Bingöl'dür. Niçin ‘evet' dediniz. Çünkü gelip bu meydanlarda “12 Eylülle hesaplaşacağız” dediler. Eylül geçti, ekim geçti, kasım, aralık, ocak, şubat, mart, nisan geçti. 8 ay oldu. 12 Eylül rejimiyle hesaplaşacak en ufak bir adım attılar mı? Anayasada en ufak bir adım attılar mı? Siyasi partiler yasasıyla ilgili bir adım attılar mı? Seçim yasasında yeni bir adım attılar mı? Atmadılar! Çünkü bunlar, 12 Eylülle hesaplaşamazlar. Çünkü bunlar, 28 Şubat'la hesaplaşamazlar. Çünkü bunlar, 27 Mayıs'la hesaplaşamazlar. Hesaplaşmak demek, 90 yaşındaki Kenan Evren paşa'yı getirip mahkeme önüne çıkarmak değildir. 12 Eylülle hesaplaşmak demek, 12 Eylül siyasal rejimini yırtıp çöp tenekesine atmak demektir. Bunun nasıl olacağını seçim beyannamemizde açı açık söylüyoruz. Yeni anayasa yapacağız. Halk yapacak anayasayı, kapalı kapılar ardında değil. Anayasa Meclisi vasıtasıyla olacak. Halk, kendi devletini kendisi denetleyecek. İl Meclisleri vasıtasıyla Türkiye'de her il, kendi kararlarını verecek. İşte 12 Eylüle hesaplaşmak buradadır.

İKİ PARTİNİN OYUNUNU BOZACAK HAS PARTİ DOĞMUŞTUR

12 Eylül darbesinin üzerinden 30 yıl geçtiğini ve başbakanın hala 12 Eylül sisteminin arkasına sığınamayacağını ifade ederek, Başbakan ve Kılıçdaroğlu'nun kafa dengi olduklarını ifade ederek, “12 Eylül'ün üzerinden 30 sene geçti. Hala Türkiye'de seçilmiş bir başbakanı hala 12 Eylül sistemini arkasına sığınamaz. Ben de “iki partili bir sistem istiyorum” diyor Sayın Başbakan. Şöyle bir sağdan, bir soldan. Kılıçdaroğlu'yla ikisi iyi kafa dengi. Sürekli bir birlerinin ekmeğine yağ sürüyorlar, bir birlerinin değirmenine su taşıyorlar. Zaman zaman küfür seviyesine getirdikleri şovlar yapıyorlar. Siz onların kavga ettiklerine bakmayın. Birisi olmazsa diğeri yaşayamaz, diğer olmasa diğeri yaşayamaz. Biz diyoruz ki, “işte oyun bozuldu.” Bu iki partinin oyununu bozacak bir parti, Has Parti doğmuştur” dedi.

“ANA DİL ANA SÜTÜ KADAR HELALDİR”

AK Parti'nin Kürt meselesini çözemediğini, toplumsal uzlaşı yerine toplumsal kamplaşmayı derinleştirdiğini söyleyen Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı:

“9 sene sonra Başbakan diyor ki, ‘Kürt Meselesi yoktur.' Peki, Bingöl'deki şu soruyu sormak Bingöllülerin hakkı değil mi? “Sayın Başbakan, Kürtlere hangi hakları hukukları ilave olarak verdiniz de, hangi sorunu çözdünüz de, Türkiye'de Kürt sorunu yoktur diyerek bunu ihmal edip kenara koyuyorsunuz. Anadil meselesini hallettiniz mi? “Biz diyoruz ki, ana dil, ana sütü kadar helaldir. Türkiye'de herkes kendi hukukunu, kendi kültürünü, kendi dilini kullanmak durumundadır. Türkiye Fırat'ın doğusundaki binlerce faili meçhul çözdünüz mü? Bunların hiç birini yapmamışsınız. Yer isimlerini değiştirdiniz mi? Bunları da yapmamışsınız, ‘Kürt meselesi çözüldü' diyorsunuz.”