Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, BTK'de düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, günümüzde sosyal medya paylaşımları, internet günlükleri gibi değişik kaynaklardan toparlanan tüm verilerin, anlamlı ve işlenebilir biçime dönüştürülmüş halinin "büyük veri" olduğunu söyledi.
Büyük verinin, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün gelişmesiyle bir üretim faktörü haline geldiğine işaret eden Karagözoğlu, büyük verinin işlenerek anlamlandırılmasının, bilgiye dayalı ekonomilerin temelinde yer aldığını bildirdi.
Karagözoğlu, gelişmiş ülkeler arasında büyük verinin işlenerek anlamlandırılması konusunda büyük bir yarış olduğuna dikkati çekerek, "Bu yarışta ülkemizin de sıralamaya girmesi için ilgili tarafların üzerine düşen görevi yerine getirmesi, çalışması, araştırması ve üretmesi gerektiği inancındayız." diye konuştu.
Derin öğrenme konusuna da değinen Karagözoğlu, bunun, yüz ve konuşma tanımadan arama motorlarında daha akıllı sonuçlara ulaşılmasına kadar, büyük verinin sağlayacağı olanaklardan daha fazla faydalanılmasına imkan sağladığını dile getirdi.
Karagözoğlu, yapay zeka ve derin öğrenmenin siber tehditlerle mücadele konusunda büyük öneme sahip olduğunu vurgulayarak, "Büyük veri üzerinde yapay zeka ve makine öğrenmesiyle tespit edilen siber tehditlerin otomasyon sistemleriyle hızlıca önlenebilmesi bütüncül bir siber güvenlik stratejisinin önemli bir kısmını oluşturuyor. Bu nedenle Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi'ni (USOM) bünyesinde barındıran BTK olarak, makine öğrenmesi ve yapay zeka imkanlarını siber tehditlerle mücadele kapsamında yürüttüğümüz projelerde kullanıyoruz." dedi.
USOM bünyesinde siber tehditlerle mücadele amaçlı geliştirdikleri AVCI, AZAD ve KASIRGA uygulamalarının, zararlı yazılım komuta sunucularının, ele geçirilmiş sistemlerin ve zararlı yazılım bulaşmış sistemlerin tespitinde kullanıldığını anlatan Karagözoğlu, şunları kaydetti:
"USOM bünyesinde, siber güvenliğe ilişkin imkanların elverdiği ölçüde tüm önlemler alınmakla birlikte, siber terör uluslararası bir suç olduğundan, bu tür saldırılara karşı yerel düzenlemelerle mücadele etmek mümkün görünmemektedir. Siber terörle mücadele çok uluslu bir takım çalışmasıdır. Bu mücadelede uluslararası örgütlere çok büyük görevler düşüyor. Tabii bu örgütlerin çalışmalarına ülkelerdeki siber güvenlik birimlerinin bilfiil katılarak katkı sağlaması, gelişmeleri takip etmesi, üstlerine düşen görevleri yerine getirmesi gerekmektedir."
"Siber terör dünyanın problemi"
Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu da siber terörün dünyanın bir problemi olduğunu söyledi. Sağıroğlu, "Her ülkenin siber teröre bakış açısı farklı. Siber terörle mücadele sadece Türkiye'nin ve birkaç kurumun yapacağı bir şey değil. Bu konuyu uluslararası kongrelere taşıyalım, buralarda tartışalım, terörle mücadelede ortak bir tanım ve yapıyla mücadele edelim diye bu konferansın altyapısını oluşturduk." değerlendirmesinde bulundu.
Dünyanın artık teknolojiyle yönetildiğine işaret eden Sağıroğlu, altyapı verisi ve sistemleri olan ülkelerin dünyaya yön verdiğini, büyük verinin de bu konuda kullanılan en etkin araçlardan birisi olduğunu dile getirdi.
Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Uslan da büyük veri, siber terörle mücadele konusunda üniversitenin yaptığı faaliyetleri anlattı.
