Çağlayan'da yapılan konuşmalarÇağlayan'da düzenlenen 'Cumhuriyet İçin Çağlayan Mitingi'ne üç kadın profesörler damgasını vurdu. İşte yüz binlere hitap eden 3 kadın ve 'siyaset kokan' ilginç açıklamalar:![]() Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (STKB) Başkanı Prof. Dr. Necla Arat, ''14 Nisanda Tandoğan'da yükselen dip dalgası, bugün Çağlayan Meydanı'nda bir tsunamiye dönüştü'' dedi. Atatürkçü Düşünce Derneği ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin de aralarında bulunduğu çeşitli sivil toplum örgütlerince Çağlayan Meydanı'nda düzenlenen ''Cumhuriyet İçin Çağlayan Mitingi'', müzik grubu Bulutsuzluk Özlemi ve Sadık Gürbüz'ün konserleriyle başladı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından meydanda bulunanlar, hep birlikte 10. Yıl Marşı'nı söyledi. Sunuculuğunu Mehpare Çelik'in yaptığı mitingde, daha sonra oyuncu Halit Ergenç ''Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi''ni okudu. Mitingde konuşan STKB Başkanı Prof. Dr. Necla Arat, bugün Çağlayan Meydanı'nda Türkiye'nin dört bir yanından gelen insanların toplandığını belirterek, ''14 Nisan'da Tandoğan'da yükselen dip dalgası, bugün Çağlayan Meydanı'nda bir tsunamiye dönüştü'' dedi. Arat, bugün ulus devletin temel değerlerine ve ilkelerine, ulusal onur ve bağımsızlığı koruma kararlılığını göstermek için bu meydanda toplandıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: ''Siyasal, ekonomik ve kültürel bağımsızlığımıza göz dikmiş olanlara ders vermek için buradayız. Türkiye'nin laik yapısını kararlılık ve cesaretle savunmak, yasal ortamı aşındırıp daraltmaya çalışarak laik rejimi sinsi bir biçimde ve adım adım değiştirmek isteyenleri durdurmak için buradayız. Özlerini değiştirmeden çıkarcı nedenlerle yalnızca kabuklarını değiştirdiklerini ve demokrasiyi araç olarak kullandıklarını bildiğimiz kimselere bu değişim yalanlarına inanmadığımızı göstermek için buradayız. İktidarlarını Müslümanlık kavgasında yeni bir başlangıç olarak niteleyenlere 'siyasal İslam önce karar mekanizmalarını ele geçirmelidir' diyenlere bunun çıkmaz yol olduğunu, dini araç olarak kullanan iktidarların eninde sonunda yok olduklarını göstermek için buradayız.'' Cumhuriyet rejiminin bütün kurumları ile sürekli çatışıp temel ilke ve değerlerle hesaplaşmaya çalışanlara hesap sormak için Çağlayan Meydanı'nda toplandıklarını vurgulayan Arat, şöyle devam etti: ''Cumhurbaşkanlığı seçimi gibi çok önemli bir olayı yasallığı kuşkulu bir sürece dönüştürenleri, demokrasinin açıklık, şeffaflık ilkesini çiğneyenleri, milletvekili borsaları söylentilerine yol açanları, TBMM'nin saygınlığını zedeleyenleri kınamak, devrim yasalarına saygılı bir iktidar ve cumhurbaşkanı istiyoruz demek için buradayız. Sağda ve solda bulunanlara artık yeter birleşin demek için buradayız.'' ÇYDD GENEL BAŞKANI PROF. DR. SAYLAN- Mitingte daha sonra konuşan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan da, Çağlayan Meydanı'na Türkiye'nin dört bir tarafından gelerek toplandıklarını belirtti. Saylan, kadını erkekle eşit kılan, devlet yönetimini din kurallarının dışına çıkaran laik düzenin demokrasinin temeli ve ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı. Türkiye'nin her açıdan kötü yönetildiğini savunarak, işsizliğin arttığını, emekçilerin alın terlerinin karşılığını alamadığını, memurların perişan durumda olduklarını ve eğitim sisteminin yaz boz tahtasına döndüğünü ileri süren Saylan, ''İşler kötü dostlar, kötü yönetiliyoruz ve bunun karşısında ne sosyal demokratlarımızda ne de merkez sağda jetonlar düşüp el ele verme icraatı yok'' diye konuştu. Saylan, konuşmasına şöyle devam etti: ''Ülkemizde bölücülük, terör istemiyoruz. Küçücük beyni yıkanmış zavallı evlatların birer robot katile dönüştürülmesini ve bunları yönlendiren birtakım büyüklerin kanlı ve ırkçı söylemlerle cinayet emirleri vermelerinin karşısındayız. Şiddeti değil, barışı ve kardeşliği savunuyoruz. Bizler bütün bunların çözümünün darbeler olmadığını da yaşayarak kurbanlar vererek öğrendik. Ordumuz sınırlarımızı korur, kuşkusuz ordu laik Cumhuriyet'in korunmasında hepimiz gibi taraf olarak vardır ve var olacaktır. Darbelerin çözüm olmadığı ise çok ama çok açıktır. Biz Cumhuriyet'in laik düzeninin, demokrasinin çağdaşlaşmanın gerçekten temelimiz olduğunun bilincindeyiz. Çankaya'da laik Cumhuriyeti içine sindirmiş çağdaş bir çift istiyoruz. Önümüzdeki seçimlerde tek parti diktasından kurtulmak için el ele vermeyi sürdürmeliyiz. Bu ülke rayından çıkarılmaya çalışılmaktadır. Ülke, kutsal dinimiz ve kadınlarımız üzerinden siyaset yapanların yaygın uygulamalarıyla kuşatılmıştır. En kısa sürede seçim barajı indirilerek demokratik ve dürüst bir seçimle biz ülkenin asıllarının onaylayacağı oyumuzun parlamentoya yansıyacağı bir seçimle çağdaş ve laik bir yönetimi ve herkese eşit tek bir hukuk düzenini sağlayarak demokrasimizi yeniden temellendirmeliyiz. Bu meydanı dolduran herkesle birlikte bunları yapacağımıza ant içiyorum.'' AA YORUM YAZIN ![]()
|
|