Çankaya için 367 tartışması başladıCumhurbaşkanlığı seçimi için yeni bir tartışma daha başladı. CHP, DYP ve ANAP, ilk turda TBMM'de en az 367 milletvekilinin bulunmasını savunuyor.
![]() Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun, cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turunun yapılabilmesi ve diğer turlara geçilebilmesi için TBMM'deki ilk oturumda en az 367 milletvekilinin bulunması gerektiği yolundaki görüşü, muhalefet partilerince değerlendirmeye alındı. CHP lideri Deniz Baykal'ın AKP'nin 354 milletvekili bulunması nedeniyle Kanadoğlu'nun görüşü çerçevesinde izleyeceği tutum belirleyici bir rol oynayacak. Baykal, "Konuyu araştırdıklarını, seçimde AKP'nin dekoru olmayacaklarını" söyledi. ANAP lideri Erkan Mumcu da, "Ayağımız hukuka ve meşruiyete basacak" dedi. Kanadoğlu'nun önerisi dün siyaset gündemini belirledi. NTV'nin sorularını yanıtlayan Baykal, "Çok ciddi hukukçular önemli iddialar söylüyorlar. Görmezden gelmek mümkün değil" dedi. Baykal şöyle devam etti: CHP OYLAMAYA KATILMAYACAK "Bu iddiaları önemseyerek bu konuda gerçeğin ortaya çıkması amacıyla hukukçulardan oluşan bir komisyon kurulması kararı aldık. Bu iddiayı iyi niyetle, ciddiyetle inceleyip bir hüküm verecek ve bizim görüşümüzün netleşmesine yardımcı olacak. Komisyonda CHP dışından da hukukçuların olacak. İlk okuyuşta bizim anlayışımız o değildi, ama bu konu bizim ilk andaki okuyuşumuza bırakılmayacak kadar önemli olabilir. Eğer, bu varsa, Türkiye'de çok önemli bir tabloyu ortaya çıkaracaktır. Bu olsa da, olmasa da büyük bir olasılıkla, (henüz karar alınmadığı için kesin söylemiyorum) CHP olarak biz Başbakan'ın cumhurbaşkanı seçilme senaryosunun bir parçası, bir dekor malzemesi haline gelmeyeceğiz. Eğer başbakan uzlaşma içinde olmadan 'benim sayım var, alıyorum' anlayışı içindeyse, AKP grubuna başkan seçer gibi Türkiye'ye cumhurbaşkanı seçerler. Bu çok ağır bir tablo olur. Bana öyle geliyor ki, artık Başbakan'ın cumhurbaşkanlığı adaylığı çürümeye başlamıştır. AKP'nin iç sorgulama yapması gerekmektedir." 'Bekâr da olsa karşıyız' Baykal, TBMM'de yaptığı konuşmada söylediği, "Başörtüsü eşlerin ayıplarını örtmez" sözüne de açıklık getirerek, "Başbakan bekâr olsaydı da bu konumuyla cumhurbaşkanı olmaması gerektiğine inanıyoruz" dedi. MYK'da tartışıldı Baykal başkanlığında toplanan CHP MYK konuyu tartıştı. ANKA'nın haberine göre toplantıda, Kanadoğlu'nun iddiasının aksine bazı hukukçuların Erdoğan'ın seçilmesinin önünde engel olmadığı şeklinde açıklama yaptığı bilgisi de ele alındı. Merkez Yürütme Kurulu, CHP Genel Sekreteri Önder Sav başkanlığında hukuk komisyonu kurulmasına ve iddiaların incelenmesine karar verdi. ANAP anahtar parti olacak Kanadoğlu'nun yorumunun geçerli olması durumunda, AKP'nin 354 milletvekili olduğu için 21 milletvekiline sahip olan ANAP anahtar parti haline gelecek. Mumcu, Kanadoğlu'nun görüşüne ilişkin sorular üzerine, "Hukuki değerlendirmesini yapmadım, ama bizim ayağımız daima hukukun ve meşruiyetin üzerine basılı olacaktır" dedi. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar da şunları söyledi: "Bu konu, hukuken çok tartışılacak ve mütalaa alınacak hale geldi. Her şeyin doğrusu hukuk ve hukukun temel çerçevesi olan Anayasa içerisinde yapılacaktır. Demokrasinin, sağduyu ve hukukun gereği yapılmalı. Şu an peşin bir şey söylemeyelim. Biz de arkadaşlarımızdan rica ettik, konuyla ilgili mütalaa alınacak yerlerden rica ettik. Bununla ilgili birkaç gün içerisinde bir görüş ortaya çıkar. " Hukukçular ikiye bölündü Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun, "En az 367 kişilik çoğunluk Meclis'te hazır bulunmalı" yorumu büyük bir hukuki tartışma başlattı. Formülün Erdoğan için uygulanamayacağını savunan kesim, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın TBMM üye tamsayısının üçte ikisinin bulunmadığı seçimle Köşk'e çıkmasını örnek gösterdi. Süleyman Demirel ve Ahmet Necdet Sezer ise üçte ikiyi aşan katılımın olduğu oylamalar sonunda seçildiler. 'Hukuka karşı hile' Özal'ın seçiminin örnek oluşturamayacağını belirten Kanadoğlu, şunları söyledi: "O dönemde TBMM İçtüzüğü'nde cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin bir düzenleme yoktu. Bu nedenle anayasal denetim yapılamadı. İçtüzüğe 1996'da Anayasa'nın 102. maddesine atıfta bulunan madde eklendi. Bu nedenle 367 milletvekili oy kullanmamışsa, içtüzük ihdası nedeniyle Anayasa Mahkemesi seçimi iptal edebilir. Kaldı ki aksi düşünülseydi de, kötü örnek emsal olmaz." Kanadoğlu, NTV'ye de 367'nin altında bir katılımla cumhurbaşkanı seçilmesinin "hukuka karşı hile" anlamına geleceğini, hukuk devletinin bunu önlemek için var olduğunu kaydetti. Eski Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Güven Dinçer, "Toplantıya katılan kişi sayısının asla karar sayısından az olamayacağını" belirterek, "Anayasa'nın ruhu da bunu gerektirir. 367 olmazsa seçim turları yapılamaz" dedi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç de, 367 oy kullanılmazsa, seçim turlarının iptal edileceğini söyledi. Prof. Dr. Süheyl Batum, dün Vatan'da yayımlanan yazısında 367 kişilik nitelikli çoğunluğa ulaşılamazsa seçim turlarının başlayamayacağını belirtti. Kanadoğlu'nun yorumuna katılmayan Ankara SBF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Eroğul ise 1980'de cumhurbaşkanlığı seçiminin kilitlenmesi nedeniyle 1982 Anayasası'nda TBMM'nin her koşulda üçte bir çoğunlukla toplanabilmesi kuralının getirildiğini anımsattı. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı AKP'li Burhan Kuzu da, "Temel prensip, Meclis'in 184 milletvekiliyle toplanacağıdır. Bunlar hep, 'Tayyip Bey'in önünü keselim' anlayışıdır" açıklamasını yaptı. Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk de, "İçtüzükte 367 arandığı söylenmiyor. Bu yorumun anayasal dayanağı yok. Bu şekilde kimse cumhurbaşkanı seçilemez" dedi. Türk, Kanadoğlu'nun yorumu konusunda şunları söyledi: "TBMM askeri kışla değildir. 367 milletve-kili gidip hazırolda beklemez. Üçte bir çoğunluk varsa oturum açılır, kulistekiler dahil gelip oy kullanır. Toplantı yeter sayısının, karar yeter sayısıyla aynı olmasına gerek yok." (Milliyet) YORUM YAZIN ![]()
|
|