KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
13 Mayıs 2025 Salı
°C

'Çocuk' seslerinden rahatsız olanlar, dikkat!

"Histeri"nin DVD'si raflarda!

`Çocuk` seslerinden rahatsız olanlar, dikkat!
29 EKİM 2009 PERŞEMBE 06:43
0
1316
0
AA aa
Katil çocuk' meselesini ‘telekinetik korku filmi' üzerinden anlatan yapıt, “Waz”ın yönetmeni Tom Shankland'in imzasını taşıyor. Çocuk seslerini sinir bozucu bir şekilde volümünü yükselterek kullanan yönetmen, B filmlerinin dokusunu getiriyor akıllara.
İngiliz korku sinemasından aslında zaman zaman ilginç yönetmenlerin ve yaratıcıların çıktığını kabul etmek lazım. “Histeri”nin ardındaki Tom Shankland ile Paul Andrew Williams da bunlardan iki tanesi. Shankland'i yazıp yönettiği ilk filmi “Waz”dan, Williams'ı ise “Kulübe” (“The Cottage”) ve “London to Brighton”dan tanıyoruz. Burada Williams'ın fikrini, sinemaya Shankland uyarlıyor.

İngiliz sinemasının makus talihi

Bu zamana kadar “Waz”da “Testere”nin (“Saw”), “Kulübe”de “Şeytanın Ölüsü”nün (“The Evil Dead”), “London to Brighton”da ise lovers-on-the-run yol filmlerinin bir versiyonlarını veren bu ikilinin kariyerleri aslında İngiltere'nin makus talihi ile aynı. Yani Amerikan sinemasında uygulanan formüllerin yolunda ilerliyor Williams da, Shankland de.

Ancak bazı sinemacılar gibi türlere veya kalıpları bir dokunuşta bulunmayı da ihmal etmiyorlar. Örneği “Waz”ın el kamerası kullanırken röntgencilik hissi yaratmasıyla, “London to Brighton”ın ise tren motifini ele alışıyla öne çıktığı söylenebilir. Bu sefer ise Amerikan sinemasında çokça gördüğümüz ‘öldüren çocuk' meselesine atmışlar oltalarını.

‘Öldüren çocuk'tan gelen ‘telekinetik korku filmi' denemesi

Tabii Amerikan sinemasında bu meselenin çeşitli dönemlerde ele alındığını biliyoruz. Ancak ‘öldüren çocuk' gibi bir alt tür yok korkuda. Bu sebeple de genelde ‘şeytan filmi', ‘telekinetik korku filmi', ‘büyü filmi', ‘okült korku filmi', ‘parapsikolojik korku filmi', ‘hayalet filmi' gibi alt türlerde ele alındığını biliyoruz. Öyle ki ana mantık, bir çocuğun içine giren bir gücün insanları öldürmesine odaklı.

Konumuz “Histeri” olunca ise içine virüs giren bir çocuğun, bununla birlikte çocukların hareketlerini kontrol etme yetisine sahip olması ele alındığını görüyoruz. Yani ‘büyü filmi', ‘telekinetik korku filmi' ve ‘parapsikolojik korku filmi'nde rastladığımız bir özellik bu. Bu sebeple de “Histeri”, üçünün arasında bir yerde. Ancak daha çok ‘salgın filmi'ni korkuya çevirip bu üç alt tür yoluyla sinemalaştırdığı söylenebilir. Temel mantığı ise ‘telekinetik korku filmi'ne çıkıyor.

Zor olanın peşinde...

Bunun yanında Tom Shankland'in yönetmenlik tercihiyle de ilginç bir yapıya kavuştuğunu ifade etmek, doğru bir tespit olacaktır. Zira Shankland, “Waz”da olduğu gibi yine el kamerası kullanmayı tercih etmiş. Böyle olunca da yakın ve orta planlar odaklı bir görsel yapı kurmuş. Ancak bir eve noelde gelen ailenin ormandan girişinde geniş açılara başvurarak atmosfer depolamış.

Yani kısacası gece sahnelerinde ‘geniş', gündüz sahnelerinde ‘dar' açı objektifleriyle çalıştığı söylenebilir. Bu da aslında korkuda çokça görülen ‘geceye sıkıştırıp kolay korkutma' basitçiliğini tersine çevirmesine yarıyor. Zira başta eve gelirkenki durum, ormanın üzerinden karanlık, röntgencilik ve virüse odaklanırken karşımıza daha solgun renklerle çıkıyor. ‘Ce yapmak'tan ziyade atmosfer üzerine gitme mantığı hakim orada.

Noelin sabahı olunca ise esas vahşet başlıyor. Aslında buraya kadar “Şeytanın Ölüsü” gibi filmlere daha yakın duruyor yapıt. Zira ‘katil çocuk'a bulaşan sıvı şeklindeki virüs de, kitsch bir görsel efektle gösteriliyor.

Çocuk seslerinin sinir bozucu hakimiyeti, B filmi anlayışının ilk adımı

Ancak Shankland'in sinema dilinin, baştan sona çocuk seslerinin korkutucu ve geriltici hali üzerinden yürüdüğünü söyleyebiliriz. Yani ‘ses'e odaklı bir korku anlayışı hakim. Bu ‘ciyak ciyak' haller de aslında ‘çocukların rahat ve aile içindeki halleri'ne sinir olmamızı sağlıyor daha en baştan. Bir yabancılaşma hissi yaratıyor. Böylece aile yapısının da durumuna göndermeler yapıyor Shankland'in senaryosu.

Tabii bu atmosfer kurulurken, yakın plan ve orta plan kullanımının kurgu alanında B filmi kıvamında bir doku aşıladığı da söylenebilir. Zaten çocuk seslerinin ve müziklerin bizim filme yaklaşımımızı pembe dizi ve istismar filmi kıvamında bozduğunu iddia edebiliriz. Bu yönüyle de benzer meseleli istismar filmi “The Child” ile de akraba yapıt.

Bunu da zaten katil çocuğun eline aldığı objelerle başka mekandaki insanları öldürürken, uyum kesmesi tekniğinin ‘cutaway' (alakasız bir yere kesme) gibi bağlanıp, daha çok sesin öne çıkarılması ve ölümlerin gösterilmesi amaçlanıyor. Yani tam bir B filmi havası hakim. Oyunculuklar da zaten bilinçli olarak yapaylaştırılmış.

Shankland, korkuya hakimiyetini kanıtlamış

Shankland'in amacı belli ki noel atmosferinin ve aile yapısının yapaylığına vurgu yapmakmış. Böylece “Amerikan Güzeli”vari bir aile kabusunu, korku filmine uyarlamayı beceriyor. Tabii “Büyü”nün (“Don't Look Now”) ilk sahnesinde kanın akmasıyla kızın gölde boğulduğu suyun üst üste bindirildiği sekansın, birebir aynılarından birkaç tane içerdiğini de ekleyelim “Histeri”nin.

Onun yanında daha çok “Lanetliler Kasabası”nın (“Village of the Damned”) yapısını getiriyor akıllara. Zira bir bölgede kısılı kalan çocuklar ve ebeveynler asla kaçamıyor. Tabii Shankland'in kurgu teknikleriyle kan oranının da ilginç bir görünüme büründüğünü söylemek lazım. Bütün vahşet sahnelerinin, gündüz gerçekleşmesiyle birlikte birkaç sekansın ‘gore bir tavan' yaptığı da aşikar.

Shankland'in burada garip bir ton tutturarak korku alanındaki hakimiyetini kanıtladığını söylersek doğru yapmış oluruz. Bunun yanında gece değil gündüz sahnelerinin korkutması da onun becerisini ortaya koyuyor. Tabii ‘başka bir alanı kontrol etme' gibi telekinesis veya büyü numaralarının da korkuda pek fazla kullanılmadığını da ekleyelim.

Transformers hayranlarına özel

Yazın en önemli hitlerinden olan ve ABD'de tüm zamanların en çok izlenen 10 filmi arasına giren ikinci Transformers filmi, özel iki disklik bir versiyonla sunuluyor. Meraklısına keyifli bir blockbuster olduğuna şüphe yok. Ayrıca 1999'da yayımlanan üç sezonluk ‘Beast Machines' adlı TV dizisinin DVD'sini de edinebilirsiniz.

Kerem Akça'nın Önerdiği 10 DVD:
 
1-Kehanet (Knowing)
2-İşkence Odası (Martyrs)
3-Rumba
4-Canavarlar Yaratıklara Karşı (Monsters vs. Aliens)
5-Ara
6-Mahşerin Dört Atlısı (Horsemen)
7-Girl in the Park
8-Histeri (The Children)
9-Kontes (The Countess)
10-Seni O Kadar Çok Sevdim Ki

HT2

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
13.05.2025
14:38
Bingöl`de kamyonet takla attı: 1 yaralı
Bingöl'de kamyonet takla attı: 1 yaralı
Bingöl'de sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği kamyonet refüje çıkıp takla attı. Kazada 1 kişi yaralandı.
13.05.2025
14:37
Hakkında hapis cezası vardı! Polis yakaladı
Hakkında hapis cezası vardı! Polis yakaladı
Bingöl'de hakkında 6 yıl 8 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan şahıs polis ekiplerince yakalandı.
13.05.2025
14:36
MEB Daire Başkanları Bingöl`de…
MEB Daire Başkanları Bingöl'de…
Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Bingöl'de temaslarda bulundu. Toplantıların ve ziyaretlerin, halk eğitimi faaliyetlerinin niteliğini artırmaya, yereldeki uygulamaların güçlendirilmesine ve eğitim politikalarının daha etkin uygulanmasına katkı sağlamasının hedeflendiği kaydedildi.
13.05.2025
00:33
Ankara BİNYAR`da seçim! Zazaoğlu güven tazeledi
Ankara BİNYAR'da seçim! Zazaoğlu güven tazeledi
Dernek faaliyetlerinin yalnızca yönetim kurulu üyeleriyle sınırlı olmadığını belirterek tüm Bingöllülerin desteğine ihtiyaç duyduklarını vurgulayan Başkan Yakup Zazaoğlu: 'Bu dernek hepimizin. Tüm hemşerilerimiz derneğimizin doğal üyesidir. Yeni dönemde projelerimizi daha da çeşitlendirecek, Bingöl kültürünü ve dayanışmasını Ankara'da daha görünür hale getireceğiz' dedi.
12.05.2025
17:33
Baran:
Baran: 'Bu topraklarda kardeşlik çiçek açmıştır'
PKK'nın silah bırakma kararıyla ilgili 'Aziz milletimizin yıllardır beklediği bir sürecin önemli bir eşiği olarak görülmektedir' sözleriyle yorumlayan MHP Bingöl İl Başkanı Osman Zeki Baran: 'Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin liderliğinde, Türk milletinin her bir ferdine sabırla, kararlılıkla ve fedakârlıkla ekilen huzur tohumları artık yeşermiş, umutla sulanan bu topraklarda kardeşlik çiçek açmıştır' dedi.
12.05.2025
16:59
Seven: `Yeni bir dönemin kapısı açılacaktır`
Seven: 'Yeni bir dönemin kapısı açılacaktır'
PKK, 5-7 Mayıs'ta topladığı kongresinin ardından fesih kararını ve silah bıraktığını açıkladı. Açıklamanın ardından değerlendirmesini paylaşan AK Parti Bingöl İl Başkanı Seven: 'Ülkemiz ve bölgemiz için bir milattır. Deklare edilen kararın somut olarak ve eksiksiz hayata geçmesi bir dönüm noktası olacak, terörün tamamen bitmesi halinde yeni bir dönemin kapısı açılacaktır' dedi.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın