AK Parti Medya Başkanı Bayram Keskin, önceki gün Et Balık Kurumu ile ilgili yaptığı basın açıklamasında “Et Balık Kurumu besicimizin şah damarıdır. Son yapılan teknolojik yatırımları ile Bingöl ekonomisine olumlu katkısı daha da artacaktır” dedi.
Et ve Balık Kurumu'nun özelleştirme kapsamına alınmaması Bakan Yılmaz'ın Bingöl'e has pozitif bir katkısı olduğunu ifade eden Keskin, “Çevre illerde Et Balık Kombineleri özelleştirilirken, bizdeki Et Balık Kombinasının kapsam dışı bırakılması aslında besicilerin ürünlerini güvenilir bir ortamda satış ve pazarlamasına imkân sağlamak amacıyla yapıldığını hepimiz yakinen bilmekteyiz. Toplumun genel taleplerini bireysel taleplere tercih ederseniz, Eflatun'un dediği gibi adaleti sağlayamazsınız. Bugünün ekonomilerinde yerel ve bölgesel potansiyelleri de kucaklayan geniş perspektifli bir ekonomiye ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Ancak, ekonomiyi istikrar içinde sürdürülebilir bir büyüme mantığı içinde daha iyi noktalara taşımak için gerçekçi bir çizgide hareket etmek zorundayız” diye konuştu.
“Bingöl Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği eleştiri yapabilir ancak, piyasa koşullarını ve tüketici tercihlerini göz ardı edemez” diyen Keskin, “Tüketim harcamalarını belirleyen en önemli unsur; gelir düzeyidir. Eğer Et ve Balık Kurumunun yaptığı kavurma piyasada iyi bir arz talep dengesini oluşturmuşsa demek ki, tüketici tercihleri böyle bir ürünün varlığını her zaman için kabul etmektedir. Elbette devlet tekelleşmeye müsaade etmez, ancak, fiyatlara ve piyasa mekanizmasına her zaman için müdahale edebilir. Bir malın fiyatı yükseldikçe üretici firma o malı daha yüksek fiyatlardan satmak ister. Malın fiyatı düştükçe o malı daha düşük fiyatlardan satma eğilimi gösterebiliyorsa bu aslında tam rekabet piyasasının varlığını göstermektedir” diye ifade etti.
Devletin tüccarlık yapamayacağını ifade eden keskin, “Devlet, sevk ve idare edecek, yönetecek, koordine edecek, istikamet verecek. Her zaman için ekonomiye müdahale edebilir. Çünkü devlet, ekonomide düzenleyici rol üstlenir. Elbette ticareti vatandaş yapacak ancak, devlet fiyatlar genel dengesine seyirci kalamaz. Anında müdahale etmek zorundadır. Çoğunluğun menfaatini, azınlığın menfaatine tercih ederse enflasyon, deflasyon hatta stagflasyona doğru bir zemine kayar ki, buna kim razı olabilir ki. Özelleştirme, kamunun elindeki zarar eden işletmelerin özel sektöre satılması, devredilmesi değildir. Devlete, topluma, ekonomiye, kamu sektörüne bakış esasında şekillenen, kamu işletmelerinin satılmasının ötesinde sonuçlar doğuran bir araçtır” şeklinde konuştu.
“Devlet, tarımsal ve hayvansal amaçlı yatırımcıyı sübvanse ediyorsa, piyasaya duyarsız kalamaz” diyen Keskin, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Özel malların üretiminde yetersizlik varsa devlet piyasaya her zaman için müdahale edebilir. Bunu sayın bakanımız istiyor diye değil, devletin piyasaya olumlu ve reel bir yaklaşım göstermesi gerektiğindendir.
Geniş bir perspektifte ticaret yapılmak isteniyorsa ve tam rekabet şartları da oluşmuşsa burada üreticinin marjinal kar düşünmesi ve daha çok üretim yapması gereklidir. Serbest piyasada et fiyatları tavan yapmışsa bunun aslında tarımda olduğu gibi hayvancılıkta da artık teknolojik kaynakların kullanılması ve bunu meslek olarak ciddi bir yatırım olarak planlayanların ayakta kalabileceklerini ve rekabet edebileceklerini göstermektedir.
Tarımsal ve hayvansal destekler ne çabuk unutuldu
Sadece Bingöl'de 8 adet kooperatife 806 büyükbaş hayvan ve 1 kooperatife 1250 adet küçükbaş hayvan dağıtımı yapılmıştır. Kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi kapsamında 30 projeye toplam 6,6 Milyon TL finansman desteği sağlanmıştır. Halen proje çalışmaları devam etmekte olan kooperatiflere süt sığırcılığı projesi kapsamında gerekli her türlü yardım ve destekler de devam etmektedir.
EBK ile rekabet edilmez, ancak özel sektör iç piyasaya yoğunlaşmalıdır.
EBK'nin yaptığı kavurmanın hastalıklı hayvanlardan ve ithal angus etinden elde edildiğini ben bile yeni duyuyorum. Ancak, Soğuk Çeşme kavurmasının bir marka olduğunu çok önceden biliyordum. Eğer angus eti ile rekabet edilemiyorsa, yerli malı hayvan etinin fiyatının yüksek olması da biliniyorsa o halde onun yerine ikame mallar kullanılmalı diye düşünüyorum. Sayın bakanımıza atfen yapılan eleştiriyi kesinlikle tasvip etmediğimizi ve isnat edilen olumsuz tavrın da ticari örf ve teamüllere uygun düşmediğini, yine Sayın Bakanımızın yatırımcıya karşı olan yaklaşımını herkes bilir, yapılan açıklamalar açıkçası bizleri üzmüştür.”