KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
03 Mayıs 2025 Cumartesi
°C

Doğan grubu, ceza ve anneler

Doğan grubu, ceza ve anneler
26 ŞUBAT 2009 PERŞEMBE 12:48
0
1084
0
AA aa
Aydın Doğan'ın şirketlerine büyük bir vergi cezası geldi.
Grup, bir “haksızlığa” uğradığını söyleyerek ciddi bir mücadele başlattı.

Haberleri, açıklamaları okudum.

Dün televizyonda grubun önde gelen yöneticilerinden birinin basın toplantısını da dinledim.

Bu işlerde uzman olmayan birinin kolayca anlayabileceği bir durum değil.

Somut olarak kavrayabildiğim tek şey, Doğan Grubu hisselerinin yüzde yirmi beşini bir Alman şirketine satmış ve bu satışın 2 Ocak 2007'de gerçekleştiğini bildirmiş olduğu.

Maliye ise bu satışın 22 Aralık 2006'da olduğuna dair bir kayıt bulmuş belgelerde.

Doğan Grubu neden “22 Aralık'ta öyle bir kayıt bulunduğunu” tam açıklayamıyor ama diyor ki “satış kaydının o tarihte ya da bu tarihte olması benim verdiğim ve vereceğim vergilerin miktarını değiştirmez. O nedenle bana vergi kaçakçısı muamelesi yapılamaz ve borcum cezalandırılarak yedi misline çıkartılamaz.”

Durumu net bir şekilde kavradığımı söyleyemem ama anlayabildiğim kadarıyla Doğan Grubu bilerek ya da bilmeyerek bir “hata” yapmış ama bu hatanın hak ettiğinden çok daha büyük bir cezaya çarptırılmış.

Siyasi iktidarın bu “hatadan” istifade ederek Aydın Doğan'a “bir tane çaktığı” izlenimi doğuyor.

Tabii, Maliye durumu daha ayrıntılı açıklayan, bizim gibi konunun uzağında olanları da aydınlatacak bir bildiri yayınlarsa onu da yayınlayıp Maliye'den özür dilerim.

Doğrusunu isterseniz beni bu olayda ilgilendiren “husus” biraz daha farklı.

Doğan Grubu'nun sahiplerinin, yöneticilerinin, yazarlarının çoğunun ortak feryatlarından canlarının nasıl acıdığı görülüyor.

Bu gelişmeleri “medyanın cezalandırılması” olarak değerlendiriyorlar.

Eğer izin verirse benim Aydın Doğan'a iki sorum var.

Birincisi, sahip olduğu gazetelere ve televizyonlara gerçekten “medya” denilebilir mi yoksa onlar iktidar oyununda rol alan “siyasi organizmalar” mı?

Aydın Doğan yıllardan beri medyanın içinde, gazetecilik ölçülerine artık vakıftır.

367 rezaletinde, cumhurbaşkanlığı seçiminde, türban olayında, ordunun 27 Nisan muhtırasında Hürriyet gazetesi bir gazete gibi mi yoksa “gizli bir iktidarın” aracı gibi mi davrandı?

Ergenekon çetesini, Aktütün skandalını, Karamehmet'in Jandarmayla ilişkilerini “haber” saymayan bir medya yeryüzünde var mıdır?

Gezdiği ülkelerde bu haberleri “haber” saymayan “medyaya” rastladı mı?

Gerçek haberleri saklayan, hukuk dışı uygulamaları sonuna kadar destekleyen yayın organlarına “medya” diyebilir miyiz?

Sadece yayın yapmak “medya” olmaya yetiyorsa, internet sitesinden yayın yapan Genelkurmay da “medya” tanımına girer mi?

Bunlar gazetecilikle ilgili sorular.

Bir de daha insani bir sorum var.

Aydın Doğan'ın bu son ceza nedeniyle acı çektiği açıkça anlaşılıyor.

Sezebildiğim kadarıyla sadece öylesine büyük bir miktarı ödemek zorunda kalmaktan değil bir de “vergi kaçakçısı” ilan edilmekten acı çekiyor.

Haksızlığa uğradığına inanıyor.

Benim sorum şu.

Haksızlığa uğramanın ne demek olduğunu şimdi anladınız mı?

Bu haksızlık karşısında bütün gazetelerin sizi desteklemesini, size yardım etmesini istiyorsunuz.

Sizin gazeteleriniz haksızlara yardım etti mi?

Yoksa insanlara haksızlık mı etti?

Bakın dün gelen iki mektuptan kısa iki alıntı yapacağım.

Birincisi lise üçe giden bir Türk öğrenci.

Mealen diyor ki, “annem bir daha Kürtleri savunursan senin annen olmayacağım diyor, Kürt meselesinden söz etmemi istemiyor.”

İkincisi bir Kürt gencinden.

“Annemle sohbet ettiğimde başlıyor anlatmaya... Geçmişte olup bitmişleri bir bir anlatıyor... O anlattıkça bende bir öfke, bir sinir ortaya çıkıyor... Gerçekten burada anlatmaya başlarsam belki inanması güç şeyler duyarsınız.”

Bir Türk, biri Kürt iki anne.

Ve, oğullarını iki düşman gibi yetiştiriyorlar.

Çocuklarını böyle yetiştirebilmeleri için ikisinin de çok acı çekmiş olması gerekir.

Bu annelerin, bu çocukların acı çekmesinde Doğan “medyasının” hiç rolü olmadı mı?

Öylesine asker ve savaş yanlısı yayınlar, bu ülkenin insanlarının ruhsal dengelerinin bozulmasına hiç katkı yapmadı mı?

Bu ülkede düşmanlıkları körükleyen, savaşı yücelten yayınların annelerle çocukları nasıl etkilediğini sanıyorsunuz?

Ölen onca Türk ve Kürt gencin hayatını kaybetmesinde gazetelerin hiç mi vebali yok?

Bu ülkede insanlar haksızlıklara uğruyor.

Siz haksızlığa uğradığınıza inandığınızda diğer gazetelerin yardımını istiyorsunuz.

Sesinizin duyulmasını istiyorsunuz.

Üstelik sizin, sesinizin duyulmasına yardım edecek onca yayın organınız, onca yazarınız var.

Bunlara sahip olmayan insanlar haksızlığa uğradığında sizin gazeteleriniz ne yapıyor?

Okul kapılarından döndürülen türbanlı kızların, yollardan çevrilip ellerinde taş izi var diye tutuklanan Kürt çocuklarının, hapislere atılan solcuların, hakları verilmeyen Alevilerin, susturulmak istenen demokratların neler hissetmiş olduğunu şimdi fark edebiliyor musunuz?

Onlar da aynı isyanı hissetti.

Ve, onların “medyası” yoktu.

Aydın Doğan'ın bu son olayda bir haksızlığa uğradığını sanıyorum, onun haksızlığa uğradığına yüzde yüz emin olursak bu haksızlığın ortaya çıkması için elimizden geleni yaparız.

Umarım, Aydın Doğan'ın “medyası” da bundan sonra haksızlık yapmak yerine haksızlığa uğrayan insanları korumanın daha “saygıdeğer” bir iş olduğunu öğrenir.

Taraf Gazetesi, 21 Şubat Cumartesi
ahmetaltan@gazetem.net 

 
YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
02.05.2025
18:30
Zerginur`dan gururlandıran başarı!
Zerginur'dan gururlandıran başarı!
Bingöl Merkez Sarayiçi İlkokulu Öğrencisi Zerginur Bükey, Singapur ve Asya Okulları Matematik Olimpiyatında bronz madalya alarak Singapur'da yapılacak matematik olimpiyatlarına katılma hakkı elde etti.
02.05.2025
18:13
'Basın özgürlüğü yoksa, adaletin kalan yolu kapalıdır'
Saadet Partisi Bingöl İl Başkanı Tiryaki, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü açıklamasında; 'Fikir özgürlüğüne kelepçe vurmak isteyenler, bu milletin ufkunu karartmak isteyenlerdir. Farklı düşünceler bu ülkenin zenginliğidir. Her eleştiri bir tehdit değil, bir uyarıdır. Özgür bir toplum, ancak özgür fikirlerle var olabilir. Basın bu özgürlüğün taşıyıcısıdır' dedi.
02.05.2025
17:56
Eğitim sendikalarına promosyon için birlik çağrısı!
Eğitim sendikalarına promosyon için birlik çağrısı!
Sendikaların amacının tüm bankaları ihaleye sevk edip rekabet ortamı oluşturmak olması gerektiğini belirten Cebba: 'Buradan tüm sendikalara açık çağrımızdır! Gelin, yeni bir hüsrana birlikte engel olalım. Hep birlikte eğitim camiası için buluşup ortak bir karar verelim. Bu yönde bütün gücümüzü eğitim çalışanları için kullanalım.'
02.05.2025
17:33
Bingöl`de uyuşturucuya geçit yok
Bingöl'de uyuşturucuya geçit yok
Bingöl'de polis ekipleri tarafından yapılan çalışmada, farklı tür ve miktarlarda uyuşturucu madde ele geçirildi.
02.05.2025
00:02
Başkan Arıkan zam müjdesini 1 Mayıs`ta verdi
Başkan Arıkan zam müjdesini 1 Mayıs'ta verdi
Toplu iş sözleşmesine yüzde 40 oranında zam yaptıklarının müjdesini veren Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan; 'Emeği ve alın teriyle çalışan tüm işçi kardeşlerimize hayırlı olsun.'
01.05.2025
23:56
Bingöl`de rüzgâr ortalığı birbirine kattı!
Bingöl'de rüzgâr ortalığı birbirine kattı!
Meteoroloji 13. Bölge Müdürlüğü'nün yaptığı uyarı sonrası Bingöl'de akşam üstü etkili olan kuvvetli rüzgâr birçok noktada çatıları uçurdu. Yeşilyurt Mahallesi'nde 5 katlı bir apartmanın fırtınada uçan çatısı, sitenin bahçesindeki çocuğun üzerine düştü.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın