KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
19 Haziran 2025 Perşembe
°C

Domuz gribinin bilinmeyenleri

Domuz gribinin en önemli belirtilerinin üşüme ve titremeyle nükseden 38 derecenin üzerine çıkan yüksek ateş,

Domuz gribinin bilinmeyenleri
02 MAYIS 2009 CUMARTESİ 09:46
0
1049
0
AA aa
göz çukurlarında da hissedilen şiddetli baş ağrısı, ileri derecede kas ve eklem ağrıları, bitkinlik şeklinde sıralanırken, soğuk algınlığından farklı olarak belirtilerin yavaş yavaş değil, birdenbire ortaya çıktığı ve daha fazla ateşlenmeye yol açtığı bildirildi.

Meksika'dan kaynaklanan domuz gribinin Amerika kıtasının ardından, dünyanın çeşitli
 
yerlerindeki ve bu arada Avrupa'daki bazı ülkelerde de görülmesi, “hastalık Türkiye'ye de sıçrar mı” sorusunu gündeme getirdi.

Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Münir Büke, yaptığı açıklamada, hastalığın nasıl bulaştığını, belirtilerini ve korunma yollarını anlattı.     

Prof. Dr. Büke, domuzların en önemli özelliğinin, kendi virüslerinin yanında insan ve kuş gribi virüslerini de barındırabilmesi olduğunu, bu rekombinasyonla yeni bir virüs oluştuğunu, insanların daha önce benzer bir virüsle karşılaşıp direnç kazanmadıkları için bu virüsün dünyada büyük bir tehlike oluşturduğunu ifade etti.
          
Şu an için Türkiye'de herhangi bir tehlikenin bulunup bulunmadığının sorulması üzerine Prof. Dr. Büke, şunları dile getirdi:
“Eğer mayıs ayını atlatabilirsek, o zaman Türkiye için tehlike geçecek veya az bir zayiatla atlatılacaktır. Çünkü virüs enfeksiyonları kuzey yarım kürede eylül-ekim aylarından başlayarak mayıs ayı sonuna kadar ön plana çıkıyor. Virüsler ılıman, soğuk ve rutubetli ortamlarda daha fazla dayanıyor. Mayıs ayından sonra havalar iyice ısınacak; virüs güneş ışınlarının bol olduğu ortamlarda yaşayamayacağı için mekanik yollar dışındaki bulaşma koşulları önemli ölçüde azalacak.”

HASTALIĞIN BELİRTİLERİ

Prof. Dr. Büke, virüsün 2 ile 4 gün arasında kuluçka döneminin olduğunu, bu sürede herhangi bir belirtisinin gözlenmeyeceğini ifade ederek, “mesela hava alanlarında hastalığa yönelik kontroller yapılıyor. Güzel bir uygulama, ama ilk 4 gün hiçbir belirti göstermediği unutulmamalı. Şüpheli kişileri en azından 3-4 gün gözlem altında tutmakta yarar var” diye konuştu.

Hastalığın 4 temel belirtisinin olduğunu dile getiren Prof. Dr. Büke, bu belirtileri şöyle sıraladı:

“En önemli özelliği, üşüme ve titremeyle nükseden 38 derecenin üzerine çıkan yüksek ateş. Diğer belirtileri göz çukurlarında da hissedilen şiddetli baş ağrısı, ileri derecede kas ve eklem ağrıları, son olarak da bitkinlik. Bu arada öksürük ve burun tıkanıklığı da görülebilir. Bu belirtiler kuluçka döneminden hemen sonra yavaş yavaş değil, birdenbire başlar.
Soğuk algınlığıyla karıştırmamak gerekiyor. Soğuk algınlığı yavaş yavaş gelişir, ateş çok yüksek değildir, burun akıntısı ön plandadır. Kas ve eklem ağrıları olsa bile ileri derecede bitkinlik görülmez.”

NASIL BULAŞIYOR?

Prof. Dr. Münir Büke, hastalığın en yaygın olarak solunum yollarıyla bulaştığına dikkati çekti.

Hasta insanların öksürük ve aksırığıyla havaya birçok damlacık saçıldığını, konuşurken 200-300, öksürürken 4 bin damlacığın havaya karıştığını kaydeden Prof. Dr. Büke, “virüsü taşıyan kişi öksürüp hapşırırsa, 4 metreye kadar hiç temas etmeseniz bile size bulaşabiliyor. Havaya saçılan partiküller havada uzunca bir süre kalabiliyor ve bunların solunmasıyla solunum yoluyla kişiye geçiyor” şeklinde konuştu.
Bunun dışında öksürük ve hapşırık sırasında mikrobun göz mukozasına yerleşerek de hastalığın bulaştığını belirten Prof. Dr. Büke, “yine eller, yakın temas çok önemli. Bu nedenle hasta kişilerin mutlaka izole edilmesi, toplu bulunulan yerlerden uzak durması, maske takması lazım. Mutlaka sık sık ellerin yıkanması gerekiyor” dedi.

Okullar, sinemalar, ulaşım araçları gibi topluca bulunulan yerlerde riskin daha fazla olduğuna işaret eden Prof. Dr. Büke, “bütün vatandaşlarımız sık sık el ve yüz yıkamayı bu dönemde daha fazla önemsemeli. Öpüşmeye, tokalaşmaya biraz ara vermeliyiz. Hastalık bulaştırma bilinciyle, hastaların, öksüren kişilerin maske takması, öksürüp aksırırken mendil kullanmanın alışkanlık haline getirilmesi lazım” diye konuştu.

Prof. Dr. Büke, Türkiye'de gerekli önlemlerin olabildiğince alındığını, Sağlık Bakanlığının bu konuda “uyanık” davrandığını söyledi.

HASTALIĞIN TEDAVİSİ MÜMKÜN

Domuz gribine yakalanan kişilerin tedavisinin mümkün olup olmadığının sorulması üzerine, Münir Büke şunları anlattı:
“Bereket; kuş gribi virüsleri dışında tedavisi var. Virüsü almış kişilerde ilk 36 saat içinde tamiflu veya muadili ilaç 5 gün süreyle sabah akşam kullanılabilir, ya da hastalığın görüldüğü yerlerde bulunulduğunda, koruyucu ilaçlar alınabilir. Ama bunlar ithal olduğu için pahalı ilaçlar, herkesin kullanmasına imkan yok. 65 yaş üzerindekilere, kalp akciğer rahatsızlığı, astımı olanlara, romatizmal hastalıklar nedeniyle kortizon kullananlara, kanser tedavisi görenlere, küçük çocuklara öncelik tanımalıyız.”

Gribe yol açan virüslerin sürekli değişkenlik gösterdiğini, domuz gribindeki gibi genetik değişkenlikler gösterdiğinde ortaya yepyeni bir virüsün çıktığını dile getiren Prof. Dr. Büke, bu yüzden koruyucu antikorların
bulunmadığını, yani şu an için aşısının geliştirilemediğini ifade etti.

“YÜKSEK ATEŞ, VİRÜSLERİN ÖLÜMÜNE YOL AÇIYOR”

Prof. Dr. Büke, hastalıkla birlikte ortaya çıkan yüksek ateşi düşürmeye çalışmamak gerektiğinin altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“65 yaş üzerindeki kalp akciğer rahatsızlığı olan kişilerde, küçük çocuklarda, hamile kadınlarda ateşi düşürelim. Ama sağlıklı olup grip olanlarda ateşi düşürmememiz lazım. Ateş insana rahatsızlık veriyor, metabolizmayı hızlandırıyor, kalp atışlarını artırıyor, ama bunun yanında virüslerin ölümüne yol açıyor ve vücudun direncinde önemli işlev görüyor, bir çeşit savunma mekanizması gibi işliyor. Vücut 41 dereceye kadar dayanır, 4 saat kadar 42 dereceye dayanır. Mesela ben grip olduğumda ateşimi daha da yükseltirim ve 5-6 saat içinde bu iş biter. Eskilerin hastayı “terletme” metodunun mantığı da budur zaten.

Bu nedenle parasetamol dediğimiz ateş düşürücüleri kullanmamak gerekiyor, ateş düşürülecekse fiziki yöntemleri kullanmak daha iyi. Çünkü parasetamol içeren ilaçlar virüslere karşı antikor oluşumunu engelliyor ve virüslerin çoğalmasını sağlayarak hastalığın tedavi sürecinin uzamasına yol açıyor.”
YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
18.06.2025
21:26
Bingöl Basın Konseyi`nden Vali Usta ile Başkan Arıkan`a Ziyaret
Bingöl Basın Konseyi'nden Vali Usta ile Başkan Arıkan'a Ziyaret
Yaklaşık 15 gün öne kurulan Bingöl Basın Konseyi, ilk ziyaretlerini Bingöl Valisi Dr. Ahmet Usta ve Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan'a yaptı. Konsey Başkanı Hakim Bayraktar ve yönetim kurulu üyelerinin katıldığı ziyaretlerde, konseyi amacı, hedefleri ve yürütülmesi planlanan çalışmalarla ilgili bilgi verdi.
18.06.2025
20:06
Hibe desteği alacaklar dikkat! Son başvuru 23 Temmuz
Hibe desteği alacaklar dikkat! Son başvuru 23 Temmuz
Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı (KKYDP)2025 Yılı 16. Etap Başvuru Sonuçları Askı İlanı yayımlandı.
18.06.2025
19:50
Hülakü, su sorunu için yanıt istedi
Hülakü, su sorunu için yanıt istedi
Bakan Kurum'un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na yazılı soru önergesi veren DEM Parti Bingöl Milletvekili Ömer Faruk Hülakü, soruları sıraladı ve 'Bingöl Merkez'deki içme suyu sorununun kalıcı biçimde çözülebilmesi için önümüzdeki dönemde hangi adımlar atılacaktır?' diye ekledi!
18.06.2025
19:20
Okan Alay`dan yeni eser!
Okan Alay'dan yeni eser! 'Sesin Değdiği Yerden'
Bingöl temalı şiir ve hikâyeleri ile de adından söz ettiren ve kuşağının özgün kalemleri arasında yer alan Alay, 'Sesin Değdiği Yerden' adlı yeni eserinde bireyin iç dünyasında yankılanan seslerin peşine düşüyor.
18.06.2025
13:47
Bingöl`de 15 bin kök kenevir ele geçirildi
Bingöl'de 15 bin kök kenevir ele geçirildi
Bingöl'ün Genç ilçesinde jandarma ekiplerince yapılan çalışmada, 15 bin 300 kök kenevir bitkisi ele geçirildi.
18.06.2025
13:40
12Bingölspor ismini ve logosunu değişti!
12Bingölspor ismini ve logosunu değişti!
Daha önce çeşitli sebeplerle isim değişikliğine uğrayan ve son olarak '12Bingölspor' adıyla faaliyet gösterirken M.Engin Özturan öncülüğündeki yönetim tarafından alınarak 3. Lig'e çıkarılan yeşil beyazlı temsilcimiz, kurumsal kimliğini yenileyip ismini ve logosunu değiştirdi. Yeni ismi Bingölspor FK olarak tescillendi, logosunda ise Bingöl'ün folklorik sembolü olan kartal ile güneş ve dağ figürleri yer aldı.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın