İletişim Başkanlığı Konferans Salonu'nda Türkiye'nin 81 ilinden ve 41 farklı ülkeden davet edilen 200 gazetecinin katılımıyla gerçekleştirilen panelde, 15 Temmuz'un toplumsal hafızadaki yeri ve gelecek vizyonu ele alındı.

Panel, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından 15 Temmuz gecesine dair görüntülerin yer aldığı kısa sinevizyon filmi izletildi.

Panelin açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Burhanettin Duran, 15 Temmuz'un Türkiye tarihine altın harflerle kazınan kutlu bir demokrasi ve istiklal zaferi olduğunu, o gün Türk milletinin, iradesine zincir vurulamayacağını bir kez daha tüm dünyaya ilan ettiğini vurguladı.

15 Temmuz'u takip eden günlerde, milletin geceler boyu demokrasi nöbetleri tutarak, yüksek bir siyasal bilinç ortaya koyduğunu ifade eden Duran, bu toplumsal seferberliğin dünya demokrasi tarihinde pek rastlanmayan bir kararlılık olduğunu söyledi.

"Tanık olduğumuz şey, büyük bir sivil direniş ruhuydu"

İletişim Başkanı Duran, 15 Temmuz direnişinin toplumsal düzeyde köklü bir dönüşümün miladı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O gece millet iradesine dayanan yepyeni bir siyasal kültür ve zihniyet doğmuştur. Türkiye Yüzyılı vizyonu işte bu toplumsal bilincin üzerine inşa edilmektedir. Üzerinden 9 yıl geçti ama o gece yaşadıklarımızın hepsi dün gibi aklımızda. Biliyorsunuz hafıza geleceğin teminatı demektir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla, ülkemizin her köşesinden milyonlar meydanlara, sokaklara, havalimanlarına akın ettiler. FETÖ ihanet şebekesinin hain darbe girişimini çıplak elleriyle paramparça ettiler. Bizler de o gece, sokaklara dökülenler arasındaydık. Eşimle birlikte, İstanbul'da, Kızıltoprak'tan 15 Temmuz Şehitler Köprüsüne doğru yürümeye başladık. Önümüze çıkanlar oldu. 'O tarafa gitmeyin, insanları öldürüyorlar' dediler ama bu ikazlara rağmen, zerre tereddüt etmeden köprüye yürüdük. Tanık olduğumuz şey, büyük bir sivil direniş ruhuydu. Türkiye aşkı, bağımsızlık sevdası görülmeye değerdi. Ben bu kutlu mücadelenin bir ferdi ve sabahında zaferin de şahidi olabildiğim için Rabb'ime şükrediyorum."

Duran, ülkenin bağımsızlığı ve geleceği için canını veren 253 şehide Allah'tan rahmet, gazilere hayırlı, sağlıklı, bereketli bir ömür diledi.

Terörsüz Türkiye hedefi

"Bizler, 15 Temmuz Destanı'nın gururunu yaşarken, ülkesine ihanet eden FETÖ şebekesi, kararlı mücadelemiz sayesinde sefil bir hâle düşmüştür." diyen İletişim Başkanı Duran, darbeci FETÖ unsurları tamamen etkisiz hâle gelene dek bu mücadelenin aynı kararlılıkla süreceğini vurguladı.

Türkiye'nin demokrasisine sahip çıkarak büyük bir dönüşüm geçirdiğini, millî güvenlik ve dış politika gibi hemen her konuda büyük bir atılım gerçekleştirdiğini anlatan Duran, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye çok daha güçlü ve aktif bir konuma gelmiştir. Terörsüz Türkiye hedefi, bir dönüşümün parçasıdır. Terörsüz Türkiye hedefi hem güvenlik politikalarının hem de toplumsal barışın temelidir. Bu vizyonun tohumları, 15 Temmuz'da sokaklarda gösterilen demokrasi direnişine çok güçlü bir şekilde bağlıdır. Terörsüz Türkiye, yaklaşık 50 yıl boyunca enerjimizi tüketen ülkemizin en büyük sorununun çözümü demektir. Pekişen birlik ve beraberlik ruhu, ülkemizin tüm tehditlere karşı çok daha dayanıklı hâle gelmesi demektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın Kızılcahamam'daki tarihî konuşmalarında ifade ettikleri gibi büyük Türkiye'nin, güçlü Türkiye'nin, yeni Türkiye Yüzyılının kapıları ardına kadar aralanmıştır."

"Türkiye, küresel vicdanı temsil etmektedir"

İletişim Başkanı Duran, 15 Temmuz'un, Türkiye'nin kendi kararlarını veren bağımsız bir ülke olmasından rahatsız olanlara karşı da bir başkaldırı olduğunu dile getirdi.

Darbe girişiminin engellenmesinin Türkiye'yi uluslararası sistemde daha etkin, kararlı ve belirleyici bir konuma yükselttiğine işaret eden Duran, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Artık Türkiye hep birlikte şahit olduğumuz üzere uluslararası krizlerin çözümüne katkı sunan, komşularının ve bölgesinin güvenliğine yön veren bir aktördür. Türkiye, uluslararası düzende adil ve insan odaklı bir sistem için mücadele eden öncü bir ülke olmuştur. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye, Birleşmiş Milletler reformunu tartıştırmaktadır. İsrail'in işlediği katliamlara karşı net bir duruş sergilemektedir. Uluslararası krizlerde arabuluculuk yapmaktadır. Özetle, Türkiye, küresel vicdanı temsil etmektedir. İşte biz de İletişim Başkanlığı olarak 15 Temmuz anmalarını bu bilinç ile devam ettiriyor, halkımıza, milletimize, dünyaya 15 Temmuz ruhunu anlatıyoruz. Hem ülkemizin daha adil bir dünya tasavvuruna hem de haklı tezlerine uluslararası alanda dikkat çekiyoruz. Toplumsal hafızamızı, değerlerimizi ve zaferlerimizi diri tutacak çalışmalar yürütüyoruz."

15 Temmuz anmalarıyla ilgili 21 binden fazla proje

İletişim Başkanı Duran, bu yıl "Zaferin adı Türkiye" teması kapsamında, tüm kamu kurumları, belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerin söylem birliği içinde 15 Temmuz ruhuna yaraşır faaliyetler gerçekleştirdiklerini, gerçekleştirmeye de devam edeceklerini söyledi.

Etkinlikleri takip ettikleri Proje Takip Sistemine göre 2020'de 2 bin 961, 2021'de 3 bin 876, 2022'de 8 bin 988, 2023'te 9 bin 934, 2024'te ise 11 bin 369 projenin girişini yapıldığını anlatan Duran, şu bilgileri verdi:

"Bu yıl ise 15 Temmuz anmalarıyla ilgili 21 binden fazla projeyle rekor sayıda etkinliğe ulaşılmıştır. Bu aslında 15 Temmuz bilincinin halkımız nezdinde giderek güçlenerek büyüdüğünün çok açık bir işaretidir. Proje sayılarının her yıl istikrarlı bir şekilde artması elbette memnuniyet vericidir. Şehirlerimizin meydanlarına büyük sahneler kurulmuş, vatandaşlarımız çeşitli etkinliklerle 15 Temmuz gecesini yine meydanlarda, demokrasi nöbetinde geçirmişlerdir. Şehitlerimizin aziz hatıraları hatm-i şeriflerle, Kur'an tilavetiyle ve 90 bin camide okunan sala ile yâd edilmiştir. İlköğretim öğrencilerimiz 15 Temmuz ruhunu taşıyan şiirler yazmış, okullarımızda resim yarışmaları düzenlenmiştir. Dün gece eve gittiğimde ben de 8 yaşındaki kızıma ne yaptığımı anlattım. Hafıza korumak için bu tür değerli anekdotları çevremize, evlatlarımıza anlatmak değerlidir diye düşünüyorum."

"Demokrasi bilinci çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras"

İletişim Başkanı Duran, 15 Temmuz'u uluslararası arenada da anlatmaya devam ettiklerini, Avrupa'nın çeşitli kentlerinde anma programları düzenlediklerini hatırlattı.

Yurt dışı temsilciliklerinde, FETÖ'yü ve hain darbe girişimini, milletin direnişi ve demokrasi zaferini anlatan film, video, fotoğraf sergileri ve belgesellerin hazırlandığına değinen Duran, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

"40'tan fazla ülkeden medya mensubu etkinliklerimize katılmıştır. TRT'miz ve Anadolu Ajansımız başta olmak üzere medyamız uluslararası alanda nitelikli haber, yayın ve yapımlarıyla 15 Temmuz şanlı direnişimizi dünya kamuoyunun dikkatine sunmuştur. 15 Temmuz direnişi ve demokrasi bilinci çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miraslardan biridir. İnanıyoruz ki 15 Temmuz ruhuyla 86 milyonun birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularıyla hareket ettiği bir Türkiye'yi hiçbir güç yolundan çeviremeyecektir. Türkiye Yüzyılında inşallah nice başarıların arifesinde olduğumuz bu dönemde, Cenab-ı Allah ülkemizin yolunu açık eylesin."

Duran'dan panele ilişkin paylaşım

İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından “15 Temmuz Hafıza, Adalet ve Gelecek” Paneli'ne ilişkin paylaşımda bulundu.

İletişim Başkanı Duran, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

“Bugün “15 Temmuz Hafıza, Adalet ve Gelecek” başlıklı panelimizin açılışını Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Dr. Cevdet Yılmaz'ın teşrifleriyle gerçekleştirdik.

15 Temmuz, tarihe altın harflerle kazınan kutlu bir demokrasi ve istiklal zaferidir. O gece, milletimiz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, iradesine zincir vurulamayacağını, bir kez daha tüm dünyaya ilan etti.

Bir neferi olarak tanık olduğumuz şey, büyük bir sivil direniş ruhuydu. Türkiye aşkı, bağımsızlık sevdası görülmeye değerdi.

Darbeci FETÖ unsurları tamamen etkisiz hale gelene dek bu mücadele aynı kararlılıkla sürecektir.

15 Temmuz direnişi, toplumsal düzeyde köklü bir dönüşümün miladı olmuştur. O gece millet iradesine dayanan, yepyeni bir siyasal kültür ve zihniyet doğmuştur. Türkiye Yüzyılı vizyonu, işte bu toplumsal bilincin üzerine inşa edilmektedir.

Bu duygularla programımızın hayırlara vesile olmasını diliyor; kıymetli katılımcılarımıza, değerli konuklarımıza ve programda emeği geçen mesai arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum.

Zaferin Adı Türkiye”