Efsana göl, yüzen ada!
Dünyada bir eşi-benzerine rastlanmayan, tamamen doğal yapısıyla üzerinde yüzen 3 adadan oluşan ve içine bırakılan cisimlerin altın rengine büründüğü Turnalar Gölü, ziyaretçilerin ilgisini bekliyor.
15 TEMMUZ 2006 CUMARTESİ 12:42 |
0 |
3403 |
0 |
|
AA |
aa |
|
Fatma KORKUTATA / BİNGÖLBingöl ilinin Solhan İlçesine bağlı Hazarşah Gölüne (Turnalar Gölüne) doğru yol alıyoruz. Yol boyu kamerama takılan dağlar Turnalara yaklaştıkça yerini o parlament mavisiyle bize uzaktan göz kırpan Yüzenada'ya bırakıyor. Hazarşah'ın yolarından ve çayırları arasından fışkıran tarih, bir tebessüm oluveriyor bir anda, bu küçük ve şirin adacığın yüzünde. ‘Hoş geldin' diyor gülümseyerek bize ve biz de hoşbulup bırakmıyoruz adayı…Ve dalıyoruz- balıklama atlıyoruz güzelliklere. Artık tarihi kitaplardan değil de yaşamın aynasından, unutulmaya an kalmış yaşamlardan öğrenen benliğimizin davetine kulak veriyoruz ve bir anda kendimizi gerçek yaşamın ; o mavi-yeşil sentezinin içinde buluveriyoruz…İşte şimdi buradayım, buram buram doğalllık kokan Doğu efsanesinin başladığı yerdeyim belki de… Öylesine canlı ve doğal ki, rengini açmış gökyüzü ve o masmavi çarşafını sermiş göl, tüm hüneriyle bizi selamlıyor adeta. Mavi ve yeşilin böylesine yakıştığını görmemiştim başka bir yerde… Farklı rotalar takınmış, makinamda bu güzel manzarayı ölümsüzleştiriyorum… Yaz gözüyle bir başka oluyor yüzen ada. Göl, Solhan ilçesine 18 km uzaklıktaki görünümüyle adeta mini bir cenneti andırıyor .Varır varmaz adaya, sabahın ışığı göle masmavi görüntüsünü vurmuşken, sal niteliğine sahip olan adacıkta kürekleri tutmanın mutluluğu sarıyor avuçlarımızı. Yelkenler kabarmalı artık engin gölün rüzgarında. Demir atma vaktidir artık dostlar!
Bir anda nokta oluvermek!.. Şehrin ne araba sesleriyle yankılanan gürültüsü ne de fabrika atıklarıyla kirlenen havası var burada. Ne kuşların ötüşüne karışan motor sesleri var; ne de tabiatın o mis kokusuna karışan egzos dumanı… Tabiatın kollarına kendini atabilmek ve bir anda bir nokta oluvermek.. Ve de kulaklara çalınan hep o eski, bilindik nağmeler; Turnalar, Sevdiğim ol…
İlginçlikler peşi sıra… Gölün etrafı zamanla çim bağlayarak üzeri buz katmanıyla sarılmış. Çimlerin altında ise göl devam ediyor. Orta yerinde 300 metre karelik bir su alanı kalmış. Derinliğinin 50 metreden fazla olduğu tahmin edilen bu açık alan üzerinde hareket edebilme kabiliyetine sahip, üzerinde ağaç ve çalıların bulunduğu 80 metre karelik bir alan…
Yüzen ada mevcut… Adanın, zamanla çim köklerinin birbirinin içine geçerek kenetlenmiş olup orada kalan yosun ve otlarla toprak haline geçtiği, üzerinde bulunan ağaç ve çim kökleriyle de bunların dağılmadan sağlam durabilir hale geldiği tahmin ediliyor. Gölün asıl alanı ise 2000 metre kare. Göl istenirse daha çok genişletilebilir hem de hiçbir estetiği bozulmadan… Derinliğinin çok olduğu söylenilen hatta dibinin olmadığı da tahmin edilen gölün bir de içine bırakılan cisimleri-madenleri sudayken altın rengine dönüştürdüğü de söylentiler arasında. Rüzgar hafiften esiyor; ağaçtan düşen masum bir yaprakla göl, dalga dalga salanıyor. Az ileride ateşte kaynayan çay, bardaklara konuluyor usulca…Bir parça sohbetle biz de ikramdan nasibimizi alıyoruz …
Üç ada üç tekne… Gölün en ilginç yanı, içindeki adacıkların hareket edebilme kabiliyetine sahip olması hem de hiçbir tarafla irtibatta olmadan. Yaz-kış seviyesini muhafaza ediyor, herhangi bir akarsuyla beslenmemiş olmasına rağmen. Adacıklar, kara ve göl tabanı ile bağlantıları bulunmadığı için rüzgarla birlikte hareket ediyor. Üzerlerindeki bitkiler ve bodur ağaçlar da yelken görevi yapıyor ve Üç ada ile sanki ufak bir mavi tura çıkıyor-küçük teknelerle de yani adalarla küreklere dalıyor, karşıdan karşıya geçiyoruz şimdi biz…
Yad eden Turnalar… Gölün bir de acıklı hikayesi var. Birbirine kavuşamayan iki sevdalının hazin öyküsü… Ne zaman turnalar bir sevdaya şahit olsa işte o vakit gelip birbirine kavuşamayan Ayşe ile Murat'ı yad edermiş Turnalar… Akrep ve yelkovan yarıştılar sanki… Gün batmaktadır artık… Zaman, o her zamanki gibi özlem dolu milliyetiyle yapacağını yapıyor ve her güzelliğin olduğu gibi bu maceranın da tükendiği yarışı, akrep kazanıyor…Güneşin kızıllığına ısmarlanan dilekler başka bir sabahın ışıklarına terkederken umutlarını; yükseklerden uçuşan kuşlar, yeni bir ada macerasının habercisi şimdi… Turizme açılan ancak tanıtımı yapılmadığı için turizm kimliğine kavuşması için birçok aşamadan geçmesi gereken yüzen ada, birtakım alt ve üst yapı yatırımlarının gerçekleşmesi dahilinde hayat bulacaktır. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 2005 yılında ‘Tabiat anıtı' olarak ilan edilen ve bir ay önce Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde yer alan 8 yüzen adadan biri olarak ABD'de bu yıl yayınlanan ‘Genel Yüzen Adalar Bibliyografyası''nda yer alan yüzen adaya, ziyaretçi akını gerçekleşti. |  | |
|
29.06.2025 16:58
 |
Failler 20 yıl sonra yakalandı |
Çanta içerisinde ölü bulunan bebeğin failleri 20 sene sonra yakalandı. Şüpheliler, ikamet ettikleri Bursa ilinde, Bingöl İl Jandarma Komutanlığı JASAT timleri ve Bursa İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince yapılan müşterek operasyonda yakalanarak Bingöl'e getirildi. |
|
28.06.2025 09:00
 |
Bingöl'de Havuz Suyu Operatörlüğü Kursu açılıyor |
Kayıtların 30 Haziran 2025 Pazartesi sona ereceği bildirilirken, kursa katılım şartları şöyle sıralandı; |
|
28.06.2025 08:36
 |
Bingöl'de zincirleme trafik kazası: 5 yaralı |
Yaralılar, olay yerinde yapılan ilk müdahalelerinin ardından ambulansla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. |
|
28.06.2025 08:29
 |
Bingöl'de çiftçinin emeği küle döndü |
Bingöl'ün Genç ilçesinde ekili arazide çıkan yangın nedeni ile onlarca dönüm alan kül oldu. |
|
27.06.2025 19:24
 |
Bingöl'de uyuşturucudan hapis cezası alan şahıs yakalandı |
Bingöl'de jandarma ekipleri tarafından yapılan çalışmada, 1 yıl 8 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan şahıs yakalandı. |
|
27.06.2025 19:00
 |
Burakgazi'den Bingöl'e 4 derslikli anaokulu |
İş İnsanı Ferhat Fırat Burakgazi, Bingöl'deki okul ihtiyaçları kapsamında 4 derslikli anaokulu yapacak. Okula dedesinin ismi verilecek. |
|
|