KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
17 Mayıs 2024 Cuma
°C

Eğitimciler ne istiyor?

Yeni eğitim öğretim yılı nedeniyle değerlendirmelerde bulunan Kava, kılık kıyafet yönetmeliğinin değişmesi gerektiğini vurguladı. Mali sorunların, sınav sistemindeki karmaşanın, öğretmen atamaları ve öğretmen dışı kadroların tanımlamaları sorunların dikkat çeken Kava, çözüm önerilerini de şöyle sıraladı;

Eğitimciler ne istiyor?
16 EYLÜL 2013 PAZARTESİ 08:08
0
1337
1
AA aa

Eğitim Bir Sen Bingöl Şube Başkanı Yunus Kava, 2013-2014 eğitim yılı başlangıcı kapsamındaki değerlendirmelerinde, yeni eğitim sistemi, atamalar ve kılık kıyafet yönetmeliğiyle ilgili görüşlerini paylaştı.

‘2014-2015 yılı toplu sözleşme sonuçlarıyla yüzleri gülen eğitim çalışanlarının Milli Eğitim Bakanlığı merkezli biriken sorunlarına çözüm getirme adına yetkili sendika olarak yaptığımız öneriler doğrultusunda atılan olumlu adımları takdirle karşılıyoruz' diyen Kava: “İki yıla yakın zamandır çıkarılmayan yönetmeliklerin bir biri ardına yayınlanıyor olması, özür grubu atamalarında eşlerin aile bütünlüğünü sağlama adına bütün şartların zorlanması gibi iyi niyet çerçevesinde ortaya konulan gayretleri önemsiyoruz. Eğitim çalışanlarının yaşadığı sorunların ortadan kaldırılması adına Kurum İdari Kurulu (KİK) toplantılarında imza altına aldığımız, ikili görüşmelerde altını çizdiğimiz ve çeşitli vesilelerle gündeme getirdiğimiz aşağıdaki hususlarda da somut adımlar atılmasını bekliyoruz” dedi

Kava açıklamasında şu görüş ve ifadelere yer verdi:

“Yeni eğitim-öğretim yılına; yeni sistem-dershane, kayıt-kapasite, atama-ihtiyaç, yönetici-rotasyon gibi kelimeler üzerinde yoğunlaşan tartışmalarla girmiş bulunmaktayız. 2013-2014 eğitim-öğretim yılında yaklaşık 17 milyon öğrenci ders başı, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde görev yapan, yeni 40 bin atamayla yaklaşık 846 bin öğretmen iş başı yaparken, istihdamda güçlük çekilen yerlerdeki öğretmen açığı konusunda ise hala somut bir adım atılmış değil.

“Eğitim Çalışanlarının Yüzünün Gülmesi Eğitimde de Yüzlerin Gülmesi Demektir”

Eğitimcilerin yıllardır devam eden, 666 sayılı KHK ile ise tamamen gün yüzüne çıkan mali sorunlarının çözümü hususunda ortaya koyduğumuz irade sonuç vermiş ve 2014-2015 toplu sözleşmesinin kazananı şüphesiz eğitim çalışanları olmuştur.

Öğretmenlerin özel hizmet tazminatına her ay 150 TL, öğretim yılına hazırlık ödeneğinde toplamda 210 TL, taban aylık zammı ile maaşlarda yüzde 14'lük artış, emekli ikramiyesinde bir kalemde 5.250 TL artış, toplu sözleşme ikramiyesine yüzde 33 oranında zam, emekli memur maaşlarına aylık 146 TL, 4/C'lilerin maaşlarında ise toplamda yüzde 50'ye varan iyileştirme gibi önemli kazanımlarla sonuçlanan toplu sözleşmede eğitim çalışanları kazançlı çıkmıştır. Pansiyonlu okullarda diğer okullardan gece nöbeti tutanlara 2 saat ilave ek ders ödenmesi, okul yöneticilerinin derse girme zorunlulukları nedeniyle yaşanan problemin çözümünde önemli adım olan müdür ve müdür başyardımcılarının haftada girmek zorunda oldukları 6 saat ek ders zorunluluğunun 2 saate düşürülmesi dâhil olmak üzere son iki yıl içerisinde toplu sözleşmelerde sadece eğitim çalışanlarına özel 18 kazanım ile eğitim çalışanlarının da yüzü gülmeye başlamıştır. 2002-2010 arası yapılan ve sıfır kazanımla sonuçlanan toplu görüşmelerde unutulan eğitim çalışanlarının biriken sorunlarının çözümünde Milli Eğitim Bakanlığı'na çok görev düşmektedir. Eğitim çalışanlarının yüzünün gülmesi, eğitimde işlerin iyi gitmesine vesile olacak ve başta Bakanlık olmak üzere öğrencilere ve velilere olumlu yansıyacaktır.

“SBS Yerine “Yeni Sistem” Son Değişiklik Olmalı”

Milli Eğitim Bakanlığı, son 10 yılda YGS, OKS, SBS gibi 5 sistem değişikliğiyle ortaöğretime geçiş sistemi konusundaki arayışını sürdürmektedir. Dershane sektöründe patlamaya yol açan sınavlı geçiş sistemi yerine, sürece yayılmış merkezi çoklu sınavla ölçümü esas alan, “Temel Öğretimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi”ni hayata geçirmeye çalışan Bakanlığın bir daha hata yapma lüksü bulunmamaktadır. Yeni sistem önerisi üzerinde yapılan tartışmaları da dikkate alarak son şeklinin verilmesi gereken yeni sistem, eğitimde yapılan son sistem değişikliği olmalıdır.

“Yeni Öğretmen Ataması Gereklilik Değil Zorunluluktur”

Milli Eğitim Bakanlığı 40 bin yeni atama gerçekleştirmiştir. Eğitimde ücretli öğretmenlik uygulamasının tarih olması, sınıfların kadrolu öğretmenlerle buluşması için yeni öğretmen ataması gereklilik değil, zorunluluktur. 40 bin atama öncesi ‘acil olarak 100 bin atama yapılmalıdır' diyerek öğretmen ihtiyacına dikkat çekmiştik. 60 puan uygulaması dolayısıyla bazı branşlarda açılan kontenjanlara yeterli oranda müracaat olmamış ve 3 binden fazla kadro boş kalmıştır. İlimizde de bu bağlamda Şubat ayından bu yana gerek isteğe bağlı gerekse de özür grubu tayinleri olmak üzere yaklaşık 500 öğretmen tayin istemiş ve ilimizden ayrılmışlardır. Yalnız bu atamada 368 öğretmen ilimize atanmış boş kalan kontenjanlar için, ek atama ve öğretmen ihtiyacı göz önüne alındığında, yeni bir ilk atama kaçınılmazdır.

“Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği İçin Acilen Çalışma Başlatılmalıdır”

Şube müdürlüğü kadroları için 13 yıldır görevde yükselme takvimi uygulanmamaktadır. Şef kadroları için en son 2009 yılında atama gerçekleştirilmiş, merkez ve taşra teşkilatı memur kadrolarına atanabilmek için ise en son Mart 2010'da görevde yükselme sınavı gerçekleştirilmiştir. Teknisyen, tekniker, mühendis ve benzeri unvanları kapsayan ve yapılması planlanan unvan değişikliği sınavı ise 2011 yılı Ağustos ayında gündeme gelmiş, önce ertelenip sonra ise iptal edilmiştir. Bakanlık, görevde yükselme ve unvan değişikliği ile ilgili ivedilikle çalışma yapmalı ve talebi karşılamalıdır.

“Öğretmen Dışı Personelin Görev Tanımı Hala Belirsizliğini Korumaktadır”

Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarında çalışan yardımcı hizmetli, memur, şef ve benzeri eğitim çalışanlarının görev tanımlarını içeren bir metin bulunmamakta, keyfilikler çalışanları mağdur etmektedir. Atama, yer değiştirme kriterleri de bulunmayan bu çalışanlarımızın geleceğinin amirinin iki dudağı arasından çıkacak karara bırakılması yakışmamaktadır. Bir an önce atama yer değiştirme kriterleri belirlenmeli, görev tanımları ise netleşmelidir.

“Kariyer Basamaklarıyla İlgili Düzenleme Yapılmalıdır”

Öğretmenlik kariyer basamaklarında 2005 yılında yapılan Yükselme Sınavı sonrası boş kontenjanlar üzerinden başlayan tartışmalar, Anayasa Mahkemesi'nin 21.5.2008 tarihli iptal kararıyla farklı bir boyut kazanmış fakat atılan adımların sonuçlandırılmaması üzerine aradan geçen 8 yıl içerisinde eğitim çalışanlarının mağduriyetleri artarak devam etmiştir. Bakanlık, öğretmenlik kariyer basamaklarında, yetkili sendikanın da bilgisi dâhilinde, gerekli düzenlemeleri bir an önce yapmalı ve 8 yıllık muammaya son vermelidir.

“Adaletten Uzak Ek Ders Esasları Değişmelidir”

Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Esaslardaki adaletsizlikler bir an önce giderilmelidir. Devam edilemeyen bir gün için 7 saat ek ders ücretini kesen, 2 gün işe gelmeyene 2 gün, gelmediysen geri kalan 3 günde gelme diye adeta 2 güne 3 gün bonus öngören ek ders esasları bir yığın adaletsizlik içermektedir. Okul türüne göre yöneticilerin haftalık alacakları ek ders oranlarında ve öğretmenlerin branş bazında maaş karşılığı okutmak zorunda oldukları ek ders saatlerinde yeniden gözden geçirmeyi gerekli kılan düzenlemeler masaya yatırılmalı ve adaletsizlik duygusunu güçlendiren çarpıklıklar bir an önce giderilmelidir.

“İl İçi Özür Grubu Talepleri de Dikkate Alınmalıdır”

Milli Eğitim Bakanlığı'nın taleplerimiz doğrultusunda özür başvurusunda bulunan öğretmenlerin tamamını tercih ettikleri illere ataması önemli bir sorunu çözmüş ve öğretmen eşlerin aile bütünlüğünü sağlamıştır. Bakanlık aynı şekilde, il içi özür grubu tayinlerini de yaparak, öğretmen ailelerine rahat bir nefes aldırmalıdır.

“Norm Kadro Yönetmeliği Bir An Önce Yayınlanmalıdır”

Milli Eğitim Bakanlığı, çoğunlukla okul dönüşümlerini gerçekleştirmiş, lise türlerini yeniden tanımlamış ama değişen koşulları ve alanda yaşanan sorunları göz ardı ederek norm kadro yönetmeliğinde değişikliğe gitmemiştir. Bakanlık, yönetici ve öğretmenlerin norm kadro yönetmeliğini, paydaşların önerilerini de almak suretiyle acilen değiştirmelidir.

“Karma Eğitim Dayatması Yerine ‘Eğitimde Demokratik Hak' Kavramı Benimsenmelidir”

1927 yılında Ortaöğretim Dairesi'nin eğitimin karma olması yönündeki teklifine zamanın Talim ve Terbiye Dairesi'nin karşı çıkmasına rağmen Maarif Vekili Mustafa Necati tarafından hayata geçirilen ve 28 Şubat'ta kalıcı hale getirmek için Milli Eğitim Kanunu'nda değişiklik yapan zihniyet, halkın demokratik haklarını hiçe saymaktadır. 1999'da Milli Eğitim Kanunu'nun 15. maddesini “Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır” şeklinde değiştirenler, özel eğitim kurumlarını ve dershaneleri dahi kapsayacak şekilde dayatmanın sınırlarını genişleterek Avrupa'da “Yüzyılın Pedagojik Yanlışı” diye adlandırılan, bilimsel verilerin iddiaları doğruladığı bir yanlışa herkesi mahkûm etmiştir. Devletin görevi, insanlara dayatma yapmak değil, demokratik haklarını tanımaktır.

“Öğrencilerin Kılık ve Kıyafet Yönetmeliğindeki Sınırlama Kaldırılmalıdır”

Kasım 2012'de Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik'te yapılan değişiklikle imam hatip ortaokulları ve liseleri ile çok programlı liselerin imam hatip programlarında tüm derslerde kız öğrencilere hakları iade edilmiş, inancı gereği başlarını örtmek isteyen öğrencilere dayatmadan vazgeçilmiştir. Ortaokul ve liselerde ise sadece seçmeli Kur'an-ı Kerim derslerinde başlarını örtebilecekleri hüküm altına alınarak ders merkezli özgürlük anlayışı meşrulaştırılmaya çalışılmış ve dayatmanın yaşamasına olanak sağlanmıştır. Bakanlık, hiçbir öğrencinin inanç özgürlüğünü kısıtlamamalı ve yönetmelikteki sınırlamayı kaldırarak, kız öğrencilerin haklarını toptan iade etmelidir.

“Şapka Kanununa Dönen Kılık ve Kıyafet Dayatmasına Kaynaklık Teşkil Eden Darbe Dönemi Mevzuatı Değiştirilmelidir”

1982 yılından kalma darbe döneminin iklimini yansıtan kılık ve kıyafet yönetmeliği bir an önce değiştirilmelidir. Çalışanların saçı, bıyığı, ayakkabı topuk boyu, pantolonunun kumaşı, kazağının yakası ve başının açık olup olmaması gibi birçok gereksiz ve gülünç ayrıntıları içeren ucube yönetmelik tarihteki kirli yerini almalıdır. Danıştay 12. Dairesi'nin “başörtüsü ceza gerekçesi olamaz” kararı, Kamu Denetçiliği Kurumu'nun yönetmelikten “görev mahallinde baş daima açık ibaresi çıkarılmalıdır” tavsiyesi hükümet tarafından dikkate alınmalı ve gerçekleştirdiğimiz kampanya sonucunda toplanan 12 milyon 300 bin imza ile kamuda özgürlük eksenli en büyük talebe dönüşen yasak acilen kaldırılmalıdır.” 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
serdar derli (@Misafir_15552)
16 Eylül 2013 Pazartesi 23:47
İnsanda biraz yüz olmalı. Bunları söyleyen bir adam yetkili sendşka temsilcisi. Masada adam satan bu satışı ballandırra ballandıra anlatan bir tip. Ha amaç farklı oyüzden ar damarı deri altında kalabiliyor.
17.05.2024
10:24
Bingöl`de gösteri ve yürüyüşler 4 gün yasaklandı
Bingöl'de gösteri ve yürüyüşler 4 gün yasaklandı
Bingöl Valiliği, gösteri, yürüyüş, basın açıklaması gibi etkinliklerin 4 gün süreyle yasaklandığını açıkladı.
17.05.2024
09:59
Kamuda tasarruf tedbirleri Resmî Gazete`de
Kamuda tasarruf tedbirleri Resmî Gazete'de
Kamuda tasarruf tedbirleriyle ilgili Cumhurbaşkanlığı genelgesi Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. İşte tüm detaylarıyla tasarruf tedbirleri ve kamudaki kemer sıkma politikaları…
17.05.2024
09:35
Bakan Tekin, mülakatların detaylarını açıkladı
Bakan Tekin, mülakatların detaylarını açıkladı
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, atamalarda yapılacak olan mülakatların nasıl yapılacağını katıldığı bir televizyon programında açıkladı.
16.05.2024
15:45
`Kural dışı` hac ziyaretlerine artık para cezası uygulanacak
'Kural dışı' hac ziyaretlerine artık para cezası uygulanacak
Suudi Arabistan, hac sürecinde, 'hac vizesi' almayanlara para cezası uygulama kararı aldı. Vizesiz, 'kural dışı' hac ibadetini yapmaya çalışanlara 10 bin riyal yani 85 bin Türk lirası para cezası kesilecek.
16.05.2024
15:08
Bingöl Umut Kervanı`ndan Kurban Bayramı hazırlığı
Bingöl Umut Kervanı'ndan Kurban Bayramı hazırlığı
2024 yılı Kurban organizasyonunu başlatan Bingöl Umut Kervanı Derneği, 'Kurbanınız Umut Olsun' çağrısıyla kurban vekâlet ve bağışlarını kabul etmeye başladı. Bu yıl için belirlenen kurban bedeli de açıklandı.
16.05.2024
14:13
Tarımsal uygulama merkezinde hayvansal ürünler elde edilecek
Tarımsal uygulama merkezinde hayvansal ürünler elde edilecek
Bingöl Üniversitesi Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezinde hayvansal ürünlerin elde edilmesi için ilk adım atıldı. Büyükbaş hayvanların getirildiği merkezde, hem süt ve süt ürünlerinin üretimi yapılacak hem de akademisyenler ile öğrenciler için uygulama alanı olacak.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın