Izmir Valisi Cahit Kıraç, dünya kenti olma yolunda sağlam adımlarla
ilerleyen İzmir'in ticaret, teknoloji ve kültür merkezi olarak anılması
hedefinde İzmir Enternasyonal Fuarı'nın (İEF) yeri ve öneminin
tartışılmayacağını söyledi.
76. İEF'nin Lozan Meydanı'nda
düzenlenen açılış töreninde konuşan Cahit Kıraç, İzmir ve Ege'nin can
damarlarından olan İEF'in İzmir'in fuarcılıktaki başarısını
kanıtladığını ve kentin hedeflerine yönelik hizmet etmeye devam
ettiğini kaydetti.
Fuarcılık deneyimlerine güvenen İzmir'in,
dünyanın en kapsamlı ve en prestijli fuarı olan EXPO 2015 adayı
olduğunu hatırlatan Kıraç, ''Kentimiz, limanı, 5 üniversitesi, yetişmiş
insan gücü, tarihi, doğası, batıya dönük özellikleri ve sahip olduğu
çok köklü fuarcılık geleneğiyle bu organizasyonu almaya hazırdır'' diye
konuştu.
EXPO 2015 İzmir'in temasının ''Daha iyi bir dünya için
yeni yollar ve herkes için sağlık'' olarak belirlendiğini bildiren
Kıraç, antik dönemden bugüne Ege Bölgesi'nin tarihi içinde sağlığın
önemli bir konu olduğunu vurguladı. Kıraç, İzmir'in, sağlık alanındaki
binlerce yıllık deneyimiyle EXPO'ya ev sahipliği yapmak için en uygun
kent olduğunu belirterek, şunları söyledi: ''Bu tema, bu coğrafyanın
tarihsel, kültürel zenginliklerini öne çıkarırken, 2015 yılında tüm
dünyanın gözü İzmir'e çevrilecektir. Bu başarımız, yeni başarıların da
oluşmasında etken olacak, uluslararası çapta diğer organizasyonların
yapılması için zemin hazırlayacaktır. EXPO Fuarı ile İzmir'i dünyaya
tanıtarak, turizm alanındaki potansiyelimizi de değerlendirmeli ve
İzmir'in turizmden aldığı yüzde 4 civarında payı, olması gereken
mertebeye çıkarmalıyız. Dünya kenti olma yolunda sağlam adımlarla
ilerleyen İzmir'in ticaret, teknoloji ve kültür merkezi olarak anılması
hedefinde İzmir Enternasyonal Fuarı'nın yeri ve önemi tartışılmaz.''
'İZMİR YAŞAMININ PARÇASI'
İEF'in
geçmişinin 1923 yılında İzmir'de toplanan İktisat Kongresi'nde açılan
sergiye uzandığını anımsatan Kıraç, Türkiye fuarcılığının İzmir'de
doğduğunu ve İzmirlilerin yaşamının bir parçası olduğunu söyledi.
Dünyadaki
rekabetin teknoloji, telekomünikasyon ve bilgi işlem alanındaki
olağanüstü gelişmelerle uluslararası platformda yaşandığına dikkate
çeken Kıraç, ''Firmalar ulusal sınırları aşarak, yabancı ülkelerde
üretim yapmaya, ortaklıklar kurmaya, bilgi ve teknoloji alışverişi
yapmaya zorunludur. Büyümenin ve kalkınmanın temel dinamiklerinden olan
ihracata alt yapıyı hazırlayan faaliyetlerin başında gelen fuarlar,
bunun yanı sıra düzenlendikleri bölgenin ve ülkenin iktisadi hayatına
canlılık kazandırırlar'' diye konuştu.
76. İEF'nin onur konuğu
ülkesinin Ukrayna olduğunu ifade eden Kıraç, Türkiye'nin bulunduğu
bölgenin barış ve istikrar açısından kilit konuma sahip Ukrayna ile
ilişkilerin geliştirilmesine büyük önem verdiklerini söyledi. Kıraç,
Fuarın onur konuğu ilinin de Çorum olduğunu belirterek, UNESCO'nun
dünya kültür mirası listesinde yer alan Hattuşa, Alacahöyük gibi eşsiz
ören yerleriyle ünlü onur konuğu ilin temsilcilerini ağırlamaktan
memnuniyet duyduğunu kaydetti.
HİSARCIKLIOĞLU'NUN KONUŞMASI
TOBB
Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise Türkiye'nin, dünyanın
milli gelir ve nüfus bakımından 17. ülkesi olduğunu, ancak dış ticaret
açığı bakımından 5. sırada yer aldığını kaydetti. Dış ticaret açığının
her gün arttığı, cari açığın rekor seviyeye koştuğunu bugünlerde
ihracatı artırmak gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:
''Küreselleşemeyen, dışa açılamayan, markalaşamayan firmalara günümüzde
yaşam hakkı tanınmamaktadır. Firmalar dışarıya fuarlarla açılmaktadır.
Bu fuarlardan en önemlisi İEF'dir. İEF, ihtisas fuarcılığının gelişmesi
için verdiği önemle, Türkiye ekonomisine katkı sağlamaktadır. TOBB
olarak İEF'nin hakkıyla düzenlenmesi için destek veriyoruz. Merhum
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina, 'İzmir kongreler ve
fuarlar kenti olacak' diyerek, kentin vizyonunu ortaya koymuştur. Bunun
ilk adımı EXPO'dur. EXPO 2015'i Türkiye'ye kazandırmak için başta
Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkes çok uğraşıyor. EXPO'yu almalıyız.
İzmir son yıllarda ülke tanıtımına büyük katkılar sağlamıştır. Artık
İzmir EXPO 2015'ten de alnının akıyla çıkacaktır.''
Sanayi ve
Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin daha hızlı büyümesi
konusunda kararlı olduklarını söyledi. Zafer Çağlayan, 76. İEF'in
açılışında yaptığı konuşmada, göreve başlamasından bu yana 2 gün
geçtiğini, ancak Türkiye'nin daha fazla büyümesi konusunda kararlı
olduklarını bildirdi.
Türkiye'nin, dünyanın 17. büyük ekonomisi
olduğunu belirten Çağlayan, ''Türk ekonomisi, dünyadaki krizlere karşı
duruşunu kanıtlamıştır. 2002 yılından bu yana istikrarını
sürdürmektedir'' dedi. Türkiye'nin, 2007 yılında 100 milyar dolar
ihracat hedeflediğini kaydeden Çağlayan, 200'den fazla ülkeye ihracat
yapıldığını anlattı. Türk sanayisi için yeni bir dönemin başladığını
ifade eden Çağlayan, istihdam konusunda da yeni bir dönemin
başlayacağını söyledi.
Sanayi ve ticaret alanındaki önceliğinin
Türkiye'nin ekonomi alanında daha hızlı büyümesi olduğunu dile getiren
Çağlayan, ''Türkiye'nin daha fazla büyümesi konusunda kararlıyız'' diye
konuştu.
TÜRK SANAYİSİNİN VİTRİNİ
Çağlayan,
İEF'in, ülkenin en büyük sanayi ve ticaret fuarı olmasının yanında
''Türk sanayisinin vitrini'' olma özelliği taşıdığını, İEF'nin ithalat
ve ihracat ürünlerinin tanıtıldığı platform olarak ülke ekonomisine
ciddi katkılar sağladığını anlattı. Değişimin çok hızlı yaşandığını
ifade eden Çağlayan, ülkeler arasındaki ilişkide işadamlarının büyük
rolü bulunduğunu ve fuarların işadamlarının faaliyetlerinde aracılık
sağladığını anlattı.
İzmir'in EXPO 2015 adaylığı nedeniyle 76.
İEF'nin temasının ''sağlık'' olarak belirlendiğini kaydeden Çağlayan,
EXPO'nun yalnızca ticari fuar olmadığını, dünyanın geleceğe ilişkin
beklentilerinin harmanlandığı yer olduğunu vurguladı. İzmir'in 3 semavi
dinin yüzyıllarca kardeşlik içinde yaşadığı bir kent olduğunu belirten
Çağlayan, ''İzmir barış ve hoşgörü kentidir. EXPO'nun yapılmasıyla,
dünya kenti olacaktır'' dedi.
Çağlayan, İzmir Büyükşehir
Belediyesi'nin Gaziemir'de yaptığı yeni fuar alanı çalışmasını sonuna
dek desteklediğini söyledi. Türkiye'nin, AB'ye entegrasyonunun
hedeflendiği 2015 yılında EXPO'yu da düzenlemesini istediklerini
belirten Çağlayan, ''AB'ye üyelik sürecinde gerekli dönüşüm için
çalışmaları sürdürüyoruz. Sanayinin verimliliğini artırmak için de
çalışıyoruz'' diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 76.
İzmir Enternasyonal Fuarı'nın (İEF), Türkiye'nin siyasal açıdan çok
önemli değişimleri yaşadığı bir döneme rastladığını ifade ederek,
''Türkiye'de belli bir anlayış, belli bir zihniyet, üstelik
cumhuriyetin kuruluş felsefesiyle, cumhuriyetin temel değerleriyle
çatışmalı olduğunu defalarca kanıtlamış olan bir zihniyet, herhangi bir
özeleştiri ve uzlaşma arayışına da kesinlikle yönelmeden bugün
iktidarın bütün erklerini eline geçirme mücadelesi içine girmiş
gözükmektedirler'' dedi. Deniz Baykal, 76. İEF'in açılışında yaptığı
konuşmada, İzmir'in Türkiye ve cumhuriyet tarihinde çok özel bir yeri
bulunduğunu ve daima ilklerin kenti olduğunu söyledi.
Bu
ilklerden birinin de Türkiye'nin ilk uluslararası fuarı olma özelliği
taşıyan İzmir Enternasyonal Fuarı olduğunu belirten Baykal, yine
İzmir'de gerçekleştirilen bir ilk olan ve daha henüz Kurtuluş Savaşı
kesin olarak sona ermemişken düzenlenen 1. İktisat Kongresi sırasında
ortaya atılan fuar fikrinin, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran insanların
vizyonunu göstermesi açısından büyük önem taşıdığını dile getirdi.
Baykal, İzmir Fuarı'nın bu nedenle sadece bir ticari olay değil, yeni
kurulan bir devletin iddiasını ortaya koyan bir unsur olarak ortaya
çıktığını ifade ederek, bu bilinçle, yeni kurulan Türkiye
Cumhuriyeti'nin 1925 yılında Kayseri'de uçak ve motor fabrikasını
kurduğunu, Eskişehir'de uçak yedek parçalarının yüzde 80'ini üretir
hale geldiğini, 1927'de Teşviki Sanayi Kanunu'nu çıkardığını, 1933'te
1.5 yıllık sanayi planını ortaya koyduğunu ve tüm borçlarını ödeyerek
1947'de 146 ton altın varlığı ilan ettiğini kaydetti.
İEF'İN 76. YILINDA TÜRKİYE
Baykal,
bugün 76. kez açılan İEF'in, Türkiye'nin siyasi açıdan çok önemli
değişimlerin yaşandığı bir döneme rastlaması dolayısıyla da önem
taşıdığını ifade ederek, şöyle konuştu:
''76. İEF'in açılışı,
Türkiye'nin çok önemli siyasal değişimlerden geçtiği bir döneme
rastlıyor. Türkiye'de belli bir anlayış, belli bir zihniyet, üstelik
cumhuriyetin kuruluş felsefesiyle, cumhuriyetin temel değerleriyle
çatışmalı olduğunu defalarca kanıtlamış olan bir zihniyet, herhangi bir
özeleştiri ve uzlaşma arayışına da kesinlikle yönelmeden, bugün
iktidarın bütün erklerini eline geçirme mücadelesi içine girmiş
gözükmektedirler. Ortaya çıkan siyasi tablonun, önümüzdeki günlerde
anayasa değişikliğiyle daha da kalıcı ve daha da kaygı verici bir
istikamette gelişmekte olduğunu açıkça görüyoruz. Bu siyasi tablo
demokrasimiz açısından, cumhuriyet rejimimiz açısından son derece
sakıncalı bir durum oluşturmaktadır. Bütün erkleri tek merkezde
toplamaya, anayasanın içindeki özel yetkilerle donatılmış kurumları
tasfiye etmeye, siyaseti, yargı üzerinde, akademik hayat üzerinde
egemen kılmaya, siyasetin egemenliğini de parlamento içindeki çoğunluğa
ve o çoğunluğun odak noktasındaki kadroya vermeye çalışan bu sürecin,
Türkiye'de çok ciddi sakıncalar doğuracağına içtenlikle inanıyorum.
'Çoğunluk bendeyse her istediğimi yaparım' anlayışı, 'gücü kadar
konuşsun' yaklaşımı, uzlaşma çağrılarına kulak asmayan, 'dediğim
dedikçi' bir düşünce, ülkeyi esenliğe götürmez.''
EKONOMİK DURUM
Baykal,
Türkiye'nin ekonomik durumunu da değerlendirdiği konuşmasında, dünyanın
bugün önemli bir ekonomik çalkantı içinden geçtiğine işaret ederek, bu
nedenle dünya genelinde son 5 yıldır devam eden olağanüstü olumlu
konjonktürün, kesintiye maruz kalmasının muhtemel gözüktüğünü söyledi.
Türkiye'nin de ekonomik olarak yararlandığı bu olağanüstü olumlu
koşulların gelecekte de devam etmesinin kuşkulu hale dönüştüğünü
belirten Baykal, ''Umut ediyorum, ortaya çıkabilecek olan, bir süre
önce çıkmış olan ve gelecekte de tekrar etmesi kaçınılmaz gözüken
çalkantılar, insanlarımızın, kuruluşlarımızın, şirketlerimizin büyük
kayıplar yaşamasına yol açmasın. Devletimizin borç yükümlülükleri
dilerim artmasın'' diye konuştu.
Baykal, ekonomide son 5 yıldır
devam eden olumlu koşulları, dünya ülkeleri gelişme için
değerlendirmekle uğraşırken, Türkiye'nin bu ortamı yapısal sorunlarını
çözmek için değil, sorunları ertelemek, dışardan finanse edilen yapay
bir mali istikrar tablosunu sürdürebilmek için kullandığını iddia
ederek, şunları kaydetti: ''Bu süreç içinde, ekonomimizin altyapısında,
temellerinde maalesef ciddi bir biçimde yeni dengesizlikler oluştu, var
olan dengesizlikler daha da derinleşti. Dış açıklar tehlikeli bir
biçimde arttı. Bu dönemde, dış dengesizlikler olağanüstü büyüdü.
Finansman açığı, özel sektörde de kendisini gösterdi ve bu finansman
açığı giderek artan borçlanmalarla kapatılmaya çalışıldı. İç ve dış
faiz ödemeleri 2001 kriz dönemine oranla biraz düzelmiş, ama hala
kritik bir noktada bulunurken 2007 yılında tekrar artış göstermeye
başladı. Yani hem kamu açıkları 2007 yılında tekrar artmaya başladı,
hem de borç faiz ödemeleri artmaya başladı.'' Türkiye'nin bütün bunlar
sonucunda, dünya genelinde gelişmiş ve gelişmekte olan 42 ülke birlikte
değerlendirildiğinde 2006 verilerine göre cari açığın milli gelire
oranı bakımından 1. durumda olduğunu, yine faiz oranlarında yüzde 19
ile açık ara ilk sırada yer aldığını belirten Baykal, şöyle devam etti:
''Türkiye işsizlikte resmi verilerde 9. olan sırasını, gerçek işsizlik
verileriyle ilk 3'e yükseltiyor. Yerel faiz, artı yerli paranın düşük
kuru üzerinden yabancı fonlara sağlanan kazanç, dolar bazında yılda
yüzde 100'e kadar yükseliyor. İşte bu ortamda İzmir Fuarı toplanıyor.
Bu olumsuzluklar şimdilik halka, topluma çok yansımadığı için pembe
ekonomik tabloların tılsımı henüz bozulmamıştır. Halkın tek hissettiği
şey işsizlik. Çünkü, onun sıkıntısını, yardım, iane paketleri de
aşamıyor. Ama, pembe tabloları kalıcı kılmak mümkün değildir. Bu
dönemde önce Türkiye'yi, önce toplulumuzu, önce insanımızı düşünmek
zorundayız. Bu nedenle, Türkiye mutlaka yeni bir ekonomik anlayış içine
girmelidir. İstihdam yaratan, ekonomik büyüme yaklaşımını
benimsemelidir. İhracatını ithalata aşırı bağımlılıktan kurtarmalıdır.
Yüksek faiz, düşük kur kıskacından kurtulmalıdır. Sanayinin, yerli
üretimin yolu açılmalıdır. Yabancı markalı otomobil üretmekten, yerli
markalı otomobil üretmeye Türkiye artık geçmelidir. Türkiye 3. sanayi
devrimini yakalamalıdır. Teknoloji devrimini gerçekleştirmeli ve buna
uygun eğitim modellerini oluşturmalıdır.''
Konuşmasının
ardından Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan ve diğer protokol
üyeleri ile birlikte 76. İzmir Enternasyonal Fuarı'nın açılış
kurdelesini kesen Baykal, fuarın onur konuğu Çorum'un pavyonunu gezdi.
Deniz Baykal, burada kendisine ikram edilen Çorum leblebisinden tattı.
haber7