'Erdoğan Olmasın, Oldurmayın'CHP lideri Baykal, cumhurbaşkanlığı seçimin AK Parti mutfağının iç işi değil, Türkiye'nin işi olduğunu belirterek, 'Erdoğan, Cumhurbaşkanı olmasın, oldurmayın" dedi.![]() CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, cumhurbaşkanı seçimini değerlendirdi. Cumhurbaşkanı adaylarının 1 ay içinde ilan edilmesi gerekirken, bu konuda niyet taşıdığını bildikleri kişilerin tavır belirlemediğini ifade eden Baykal, AK Partililere, bakanlara konu sorulduğunda, ''Başbakan ne derse onu yapacağız'' dediklerini kaydetti. Türkiye'nin etrafında çok ciddi sorun ve tehlikelerin bulunduğunu, ateş çemberiyle kuşatıldığını ifade eden Baykal, Türkiye'ye içeriden, dışarıdan, önüne gelenin meydan okuduğunu söyledi. Cumhurbaşkanının kim olacağı konusunda, 70 milyonun bir fikrinin bulunmadığını kaydeden Baykal, ''Kapalı devre bir cumhurbaşkanlığı adaylığı süreci yaşıyoruz. Niçin açıklama yapılamıyor? Çünkü olup olamayacağını, olmayı isteyenler henüz bilemiyorlar'' dedi. ''ALTINDA GÜVENSİZLİK YATIYOR'' Baykal, Türkiye Cumhuriyeti'ne cumhurbaşkanlığı seçiminin, AK Parti mutfağının iç işi değil, Türkiye'nin işi olduğunu vurguladı. ''Siz karışmayın, biz sizin için hazırlarız, pişiririz, önünüze koyarız'' denildiğini belirten Baykal, cumhurbaşkanlığının önlerine konulacak bir tabldot olmadığını söyledi. Baykal, ''Biz bilmek, görmek istiyoruz. Bir boyunu göstersin, görelim'' dedi. Baykal, bunun altında, eziklik, güvensizlik, kaygı, suçluluk duygusu ve tereddütün bulunduğunu, emrivaki çabası olduğunu savunarak, neden çekinildiğini sordu. CHP Genel Başkanı Baykal, bunun dayatılması halinde seçimden önce ve sonra sıkıntı olacağı uyarısında bulundu. ''OLMASIN, OLDURMAYIN'' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmaması gerektiğini savunan Baykal, şöyle konuştu: ''Çünkü ortaya koyduğu siyaset çizgisi, cumhurbaşkanlığı görev sorumluluğunu yerine getirmeye elverişli değildir. Türkiye'nin uzlaşma, dayanışmaya ihtiyaç var. Anayasal kurumlara teker teker savaş açıp, her birine haddini bildirme kararında bir cumhurbaşkanının, Türkiye'ye yarar getirmesi mümkün değildir. Başbakan, yargıyla üniversitelerle kavgalı bir cumhurbaşkanı, alt-üst kimlik tartışmaları açmış bir cumhurbaşkanı, Türk milletinin bir parçası olduğunu iftiharla söyleyemeyen bir cumhurbaşkanı, Hikmetyar'ın önünde diz çökmüş, süklüm püklüm bir cumhurbaşkanı, Yasin El Kadı'ya kefil olan bir cumhurbaşkanı, 'millet isterse laik de değişir', 'Türkiye eyalet sistemiyle yönetilir' diyen bir cumhurbaşkanı... Olmaz, olmasın, oldurmayın. Oldurmak isteyenlere meydanı bırakmayın. Türkiye'ye, Anayasa'ya, Cumhuriyet'in ilkelerine sahip çıkın.'' SAHTE DİPLOMALI GENEL MÜDÜR YARDIMCISI Vakıfbank'ın İstanbul'daki bir şube müdürünün, 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediyesinin tüm malvarlığını, bu şubede topladığını ifade eden Baykal, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın da tüm hesaplarına bu şube müdürünün baktığını söyledi. Baykal, şube müdürünün, daha sonra Vakıfbank Genel Müdür Yardımcısı olduğunu ancak, diplomasının sahte olduğunun ortaya çıktığını belirtti. Baykal, İstanbul Valisi'nin 9 Nisan 1999'da Başbakanlığa, çok gizli ibareli, ''Her ay yaklaşık 3-4 trilyona yakın paranın, partiye yakın firmalar tarafından havuz hesaplarına aktarıldığı, bu hesaplardan da adı geçen partinin kuryeleri vasıtasıyla partiye ve Recep Tayyip Erdoğan'a gittiği...'' ve ''Paraların Vakıfbank'ta açılan bir hesapta toplandığı, buradan da denetimi imkansız kılmak için bir çok hesapta dolaştırıldıktan sonra, partiye yakın firma ve şahıslara aktarıldığı, Akit, Yeni Şafak ve Kanal 7'ye devamlı kaynak aktarıldığı, büyük miktarlarda naylon fatura keserek, karşılıksız trilyonlarca lirayı parti ve Büyükşehir Belediye Başkanlığının mutemet şahıslarına verdiği duyumları alınmıştır...'' yönünde yazı gönderdiğini kaydetti. ÖRTÜLÜ ÖDENEĞİN BAŞINDAKİ KİŞİ Bu şubenin hesaplarının denetlenmediğini ifade eden Baykal, ''Sayın Başbakan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyken, belediyenin paralarını off-shore hesaplara yatırmış mıdır? Bir kamu kuruluşu olan belediye, niçin off-shore hesabı açmıştır'' sorularını yöneltti. Bu kişinin sahte resmi belge düzenlemekten yargılandığını ve 2 yıl ağır hapis cezası aldığını ancak, daha sonra aftan yararlandığını bildiren Baykal, ''Bu kişi, şimdi Erdoğan başbakan olduktan sonra, bütün mali sırlarına vakıf bir kişi olarak, Başbakanlıkta örtülü ödeneğin başına getirilmiştir. Başkanlıkta örtülü ödenekten sorumlu kişi, mahkeme kararıyla kesinleşen 2 yıllık ağır hapis cezası bulunan bir kişidir'' diye konuştu. KONUŞMASI 1 SAAT SÜRDÜ Bu arada, Meclis Başkanlığının, grup toplantılarının Meclis TV'den yayınının 1 saati aşmaması yönündeki kararının uygulanması, toplantıya yansıdı. Grup toplantılarında genellikle 2 saat konuşan Baykal, bu kez 13.40'da başladığı konuşmasını 14.40'da tamamladı. CHP Genel Başkanı Baykal, Eriklibaba Dergahı Cemevi Başkanı Metin Tarhan'ın sunduğu plaketi de kürsüde değil, yerinde aldı. Baykal, SHP'den istifa ederek CHP'ye katılan, Adıyaman'ın Yaylakonak Belediye Başkanı Hasan Karakaya'ya parti rozetini, grup toplantısından sonra taktı. HABER7 YORUM YAZIN ![]()
|
|