Bu yıl ilk defa ilimizde kutlanan “Ahilik Haftası” kapsamında Ticaret ve Sanayi Odası salonunda bir program gerçekleştirildi. Programa Vali İrfan Balkanlıoğlu, Belediye Başkanı Hacı Ketenalp, İl Emniyet Müdürü Ekrem Çelik, Bingöl Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Müdürü Doç.Dr.Abdullah Gazioğlu, ilgili kurum ve kuruluş temsilcileri ile çok sayıda esnaf katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan vali Balkanlıoğlu, esnaflığın sadece çok kazanayım mantığı ile yapılmaması gerektiğini belirterek, gerçek esnafın özüne sözüne güven olan kişinin olduğunu söyledi. Gerçek esnafın Ahilik kültüründen gelen esnafın olduğunu vurgulayan vali Balkanlıoğlu; “Bizim kültürümüzde esnaflık, usta çırak ilişkisiyle gelişmeli. Her önüne gelen değil esnaf olmamalı. Esnaflık aşama aşama gelişen bir olgu olmalı. Gerçek esnaflık tarihimizde ahilik kültüründe gördüğümüz gibi olmalıdır. Hileli mal satan, kazanç için elinden geleni yapan kişi esnaf değildir. Bunun için bir terim vardır. Ahilikte bir gelenek var ki şimdide olmalı. Eğer uygunsuz bir yaklaşım gösteren esnaf olsaydı, bu tespit edilir, o şahıs ülkeden uzaklaşmak zorunda kalırdı. Herkes dürüst olmak zorundaydı. Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u feth ettikten sonra, sabah halkın içine karışırdı. Esnafları gezer kahvaltılık satın alırdı. Gittiği esnaftan, zeytin, peynir ve ekmek isterdi. O esnaf zeytin satar ve derki ben siftah açtım az ilerde bir esnaf arkadaş var ondanda peynir alın. O esnafta peynir verir ekmek için başka esnafa yönlendirirdi. Burada görüldüğü gibi hem arkadaşını düşünür, hem de pahalı satış yapmazdı. Ahilik budur, kısa yoldan kazanan kişi değil”şeklinde konuştu.

Vali Balkanlıoğlu'nun ardından söz alan Bingöl Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Müdürü Doç.Dr.Abdullah Gazioğlu, ahiliğini tarihi hakkında bilgiler verdi. Ahiliğin Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu'da yaşayan halkın sanat, ticaret , ekonomi gibi çeşitli meslek alanlarında yetişmelerini sağlayan, onları ahlaki yönden yetiştiren, çalışma yaşamını iyi insan meziyetlerini esas alarak düzenleyen bir örgütlenme olduğunu söyleyen Gazioğlu; günümüzün esnaf odalarına benzer bir işlevi olan Ahiliğin iyi ahlakın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası bütün güzel meziyetlerin birleştiği bir sosyo-ekonomik düzen olduğunu ifade etti.
Ahilik sisteminde, bir işyerinde çalışanlar ile çalıştıranlar arasında pek fark olmadığı gibi aralarında baba-oğul ilişkileri var olduğunu vurgulayan Gazioğlu; “Bir işyeri aynı zamanda sanatın ve ahlakın öğretildiği bir okuldur. Burada üretilen mal, belli bir ihtiyacı karşılayacak şekilde kusursuz ve tam olarak üretilir. Emeğin karşılığı çalışanının alın teri kurumadan ödenir. İşyerlerinde çalışan ve çalıştıranlar dayanışma içerisindedir. Bu uygulama emek ve sermaye'nin barışık olduğu bir model oluşturur.Günümüzde toplam kalite, müşteri beklentileri, tüketici korunması, standart üretim gibi kavramların önemi yeni yeni anlaşılmaya başlanmıştır. Bugün kaliteli üretim için başvurulan ve Toplam Kalite Yönetimi dediğimiz tedbirlerle tüketicinin daha ucuz, daha kaliteli mal alma imkânı doğmuştur. Ahilik sisteminde bir malın üretimden tüketicinin eline geçene kadar üretimin her safhası bütün çalışanların sorumluluğu altındadır. Çıraklar, kalfalar ve ustalar hep birlikte malın kalitesinden sorumludur. Ayrıca oto kontrol sistemi ile malın kalitesi sürekli denetlenir. Bugün de toplam kalite yönetimi kapsamında kalitede mükemmellik, verimlilik, hatasız üretim, kalite güvenliği, ülke ve uluslararası standartlara uyum, ISO 9001, tüketiciye cevap verme hattı, tüketici tatmini gibi konular henüz yeni yeni işyerlerinde gündeme gelmeye başlamıştır” ifadelerini kullandı.
