KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
18 Mayıs 2024 Cumartesi
°C

Gökçek : 'dsi bizi engelledi

Melih Gökçek hakkındaki iddiaları HABERTÜRK BUGÜN'de Saynur Tezel'e yanıtladı.

Gökçek : `dsi bizi engelledi
08 AĞUSTOS 2007 ÇARŞAMBA 08:50
0
887
0
AA aa
HABERTÜRK Bugün Programı Yapımcısı Saynur Tezel'in sorularını canlı yayında yanıtlayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek su borularının patlamasının belediyenin hatası olmadığını, DSİ'yi bu konuda defalarca uyardıklarını söyledi. Başkentte su kesintilerinin sona ermediğinin de altını çizen Gökçek şöyle konuştu:


"Ben hayatta hiçbir zaman hangi konu olursa olsun medyanın karşısına çıkmaktan haklı veya haksız olayım tartışmaktan kaçmadım, bundan sonra da kaçmam.Bugün benim için de olağanüstü bir hal oldu. Dün akşamın da tesiriyle çok ağır bir mide sancısıyla,üşütmeyle 3-4 saat kesintisiz yatmam gerekti. Bir iki tane serum yiyerek ve saat 18.00'den sonra kendime gelebildim. Onun için de icab ederse yarın basın mensuplarıyla teker teker konuşurum. Ama istediğiniz kadar söyleyin herkes kendi kafasından bir yorum yapacaktır, varsın yapsın. Öncelikle şunu ifade edeyim Dursun Yıldız isimli beyefendi TV TV dolaşıyor. Yani bu kişiyi medya nerden buldu? Nasıl buldu? Su uzmanı oldu çıktı. Buna hayret ediyorum. Bu arkadışımız, ben tespit ettim, DSİ'nde, özellikle son dönemlerde, bazı yerlere tayini çıkan, bu tayini çıktığı için TMMO'na bağlı olan ve bundan dolayı da siyasal iktidara karşı da büyük mücadele veren bir arkadaş. Bu arkadaşımız CHP'den Ankara'dan aday olan birisi. Ve zellikle biz bir basın bildirisiyle vatandaşlarımıza da bilgi de bulunmuştuk bundan iki gün önce. Dedik ki: Bir siyasal parti ve bazı sivil toplum örgütleri özellikle su meslesini gerekçe göstererek Ankara Büyükşehir Belediye Başkanına karşı ciddi bir kampanya başlatacaklar. Aralarında yaptıkları toplantıda söyledikleri şu: "Bizim elimize geçen tarihi bir fırsattır. Melih Gökçek'i başka hiçbir yanından yakalayamadık,bu açıdan yakalayalım ve yüklenelim. Özellikle boy boy, en ufak bir hadisede, protesto gösterileri yapalım dendi. Dün Demetevler'de yapılan protesto faaliyetleri lişi bazında tespit ettik. Özellikle orada bir siyasal partiye mensup sol örgüt mensubu militanlardı bunlar. Yani bunlar bundan sonra da olacak.

Bunlar özellikle fırsatı ganimet bilip bizi yıpratmaya çalışacaklar. Ama özellikle bir şey daha söyleyeyim iki gün sonra TGRT'de bir programım var. Saat gece 22.00'de perşembe günü. O programda Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin hangi konularda sorumlu olup olmadığını diğerlerinin nasıl yaptığını ve neden yaptıklarını bütün belgeleriyle açıklayacağım.Burda söylenen sözler sadece edebiyat. Ötesine geçen bir şey yok.

Adamcağız diyor ki: "Bir kriz yönetimini yapamadılar." Hatta ifadesi var gazetelere verilmiş:"2004 ve 2006 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesini DSİ ikaz etti: Ankara susuz kalacak, ASKİ, şunları şunları yap." Bu söyledikleri külliyen yanlış olan tabiri caizse iftira mahiyeti ifadeler.

Bu sadece Dursun Bey'in ifadesi değil gazetelere manşet de oldu.

Atıyorlar, DSİ ile aramızda böyle bir yazı yok. O hazineye gitmiş olan bir yazı. Hazineyle ilgili, yazıyla ilgili olarak toplantıya katılmadığımız ifade edildi. DSİ ile beraber toplantı yapıldı. Yapılan toplantıların zabıtları var. Bu zabıtlar içerisinde bizim neler söylediğimiz var. Bütün kamuoyunu bilmesini isterim, biz hiçbir şekilde, kesinlikle ve kesinlikle, buraların yapılmasına karşı çıkmadığımız gibi tam tersine DSİ'den yazmış olduğumuz yazılarla,her seferinde müsaade istedik.

Niye Gerede değil de Kavşakkaya?

Gerede.Bakın ben size birkaç tane yazı okuyayım. Mesela, 25 Haziran 2004 tarihli gazetede: Ankara ikinci mahalle içme suyu projesi gerede sistemi yapılması hakkında Genel Müdürlüğümüzün (ASKİ'nin) nihai görüşü talep edilmektedir. Proje hakkındaki görüşlerimiz özetle:

a) Ankara'nın su ihtiyacını karşılamak amacıyla asgari 2006 yılında yeni bir kaynağın ilavesi şarttır.

b) ASKİ Genel Müdürlüğü izin verildiği takdirde, muhtemel su kaynakları için gerek Kavşakkaya gerekse Gerede sistemi olarak adlandırılan bu projeleri finanse etmek ve realize etmek için gerekli mali ve teknik imkanlara sahiptir.

20 Ekim 2004: Ankara, 2007 yılından itibaren su temininde ciddi sıkıntılarla karşılaşacağı, mevcut su kaynaklarının yeterli olmayacağı, yeni kaynaklarının temine gidilmesinin zaruri olduğu malumunuzdur. Bu nedenle Ankara su temini projesi Gerede sisteminin acilen devreye girmesi gerekmektedir. Söz konusu Gerede sisteminin detaylı bire şekilde incelenmesi gerekli etüt ve proje çalışmalarının kuruluşumuzca başlatılabilmesi ve yap-işlet modeliyle yaptırılabilmesi hususunda su kullanımı hakkının kuruluşumuza verilmesini arz ederim. Gene ASKİ'nin DSİ'ye yazmış olduğu bir yazı


Peki DSİ mi engelledi? 2004 yılıda bu izni almadığınızı mı söylüyorsunuz?

Alamıyoruz efendim.

6 Haziran 2006: Ankara ilinin içme suyu temini için son derece önem arz eden bu projenin daha fazla gecikmemesi için idaremiz bu projenin gerçekleştirilmesine büyük önem vermektedir. Ancak idaremizin bu projeye başlayabilmesi için gerekli şart olan su kullanım hakkının tarafınızdan idaremize devredilmesi gerekmektedir. 5.6.2006 tarihi itibarıyla barajların kullanılabilir su miktarı 407 milyon metreküptür. Bu durumda 2006 yazı itibarıyla ciddi bir su sıkıntısı çekilmesi muhtemel görülmektedir.Gerede sistemine ait su kullanım hakkının acilen idaremize devrinin sağlanmasının aksi taktirde gecikmeden doğan sorumluluğun ve oluşabilecek su sıkıntısının tarafımıza ait olmayacağının bilinmesini bir kez daha önemle arz ederiz.

2006 çok geç değil mi?

Hazinenin Gerede sistemiyle sizin biraz önce bahsettiğiniz bir husus vardı. Japonlardan bir kredi alınarak Gerede sistemi devreye sokulmak isteniyordu. Bunların rakamlarını rahatlıkla DSİ'nin bütçe raporlarında bulmak mümkün. Bize gelen bilgilere göre 450 milyon dolar civarında bir rakama çıkacak. Bu rakam şundan dolayı yüksek oluyordu. Önce pompalarla 280 metre terfi yapıyorsunuz yukarıya ondan sonra 15 kilometrelik kanalla aşağıya doğru tünelle bağlıyorsunuz. Ondan sonra cazibeyle akıyor. Senelik enerji masrafı 30 milyon dolar. Biz dedik ki: Bu böyle olmaz. Bunun yapılması gereken 33 kilometrelik bir tünel yapılarak cazibeyle suyu akıtmak ve senede 30 milyon dolar kar etmek. Yani yapılacak olan iş beş senenin içerisinde sadece enerji tasarrufunu ortadan kaldırıyor. Biz bunu kendimiz yapabiliriz.

Verin bize yetkiyi, bizim paramız da var biz bunu da buluruz. Çünkü 2004 yılından itibaren bize bu yetki verilmiş olsa her sene bütçemizden 60-70 milyon dolar ayırsak biz bunu rahatlıkla buraya getirebilecek durumdayız.

Bize bir türlü izin verilmedi. Biz bu konuda DSİ ile toplantı da yaptık. Çok net olarak tutanaklarımız da var. Bu yetki bize verilmedi çok ısrarcı olduk. Israr etmemizin neticesinde bakın DSİ'nin raporuna bu raporlarda 2009 sonunda bitmesi gereken Kavşakkaya projesini biz bu baskılarımız neticesinde 2005 yılında bunlardan aldık. Ve 14 ay içerisinde DSİ'nin kendi bütçe planlamasında rakamsal olarak gösterilen 147 trilyon liralık barajı 52 trilyona bitirmek suretiyle 14 ayda bir rekor kırdık. Ve onlar 2009'da bitireceklerdi biz 2007'nin başında bitirdik. Yani tabiri caizse 3 sene öne aldık bunu. Bu arada Gerede sisteminin ısrarlı bir şekilde DSİ'den talep ettik. Ve sayın Başbakanımız devreye girmeseydi bizim gerek Gerede sistemiyle ilgili iznimiz gerekse de son olarak almış olduğumuz Kızılırmak suyuyla ilgili izinlerimiz çıkmayacaktı.

Sayın Başbakan bizzat talimat verdi, Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne "bu verilecek" dedi. Bunu üzerine DSİ, bize sayın Başbakanın talimatı üzerine bir tanesinin, ki sadece Gerede sistemidir bu, sondaj yetkisini verdi. İhale yapmayetkisini de vermedi. Çünkü bir kanun vardır. 1062 sayılı kanuna göre tüm baraj yapma yetkisi DSİ 'ye aittir.

DSi bu konuda yazdığı yazılarda bize bu konudaki yetkilerini devredemeyeceğini beyan etmiştir.Aslında devredebilir.

Ve bunu üzerine biz kendilerinden müsaade alınca Kavşakkaya'yı bitirdik. Gerede sisteminin sondaj çalışmlarını da bitirdik. Mayıs ve haziran ayında sondaj çalışmalarını da oraya gönderdik.

Hala bize buranın ihalesinin yapılmnası için izin verilmedi. Gelelim en son yapmış olduğumuz Kızılırmak hattına. Kızılırmak hattıyla ilgili olarak da bize müsaade yeni verildi. Yani yaklaşık 8 ay kadar önce. ve biz 8 ay içinde bitirmek maksadıyla hemen bu projeye girdik.

DSİ'nin raporunda Kesikköprüden getirilecek olan su bizim getireceğimiz miktarda değil. Bunu yarısı kadarbir su ve getrime süresi 10 yıl olarak planlanmıştı. Biz 10 yılı 8 aya sokuyoruz. Şimdi Dursun Beydiyor ki: "Acil yapıldığı için birtakım mahsurlar çıkabilir." Mühendislik bilgisi dahilinde bunların röntgenleri çekiliyor. Arıza yüzde yüz olabilir. Ama bugüne kadar yapılan her yerde bu tip arızalar çıkmıştı. Bu arızalar olacak diye biz bunu acilen yapmayıp da yeniden 10 yıla mı yayalım?Bu DSİ'ye ait olan bir görev. ASKİ kendisine verilen izin çerçevesinde sürede kendisine verilenizinleri en kısa sürede gerçekleştirmiş. 14 ayın içerisinde 58 milyon metreküp bir baraj bitirmişiz.(kavşakkaya barajı) 147 trilyon lira DSİ'nin bütçe raporlarında görülüyor. Biz bunu 52 trilyon liraya14 ayda bitirmişiz. Ve şu anda su tutmaya başlamış. Ama mevla su veermezse ben ne yapacağım? Bazıları diyor kiduadan yana mısınız? Evet duadan yanayım ve olması gerektiğine de inanırım. Ama insan kul olarak çalışır,elinden geleni yapar, ondan sonrasını rabbine bırakır. Bizim de yaptığımız bu. Ankara Belediyesi olarak,ASKİ olarak yapmamız gereken ve yapmadığımız hiçbir şey yokki.

Aslında yapılması gereken konu şu:Eğer ASKİ gibi İSKİ gibi belli kurumlar halk tarafından sorumlu tutulacaksa bu konudaki yetkilerinDSİ'den kesinlikle alınması ve ona göre yapılması lazım. DSİ'nin özelliği nedir biliyor musunuz? Biz sadece DSİ'ne diyoruz ki: Yapacağınız baraja kefiliz bunun parasını ödeyeceğiz.Buyrun siz yapın biz size yatki veriyoruz. Biz bunu yapmaktan aciz değiliz ki. DSİ'nin 10 sende yapacağını ben 8 ayda yapıyorum. DSİ'nin 2009 sonunda bitirmesi için kendi programına koyduğu konuyu ben 2007'nin başında bitiriyorum. Yani DSİ'den çok daha güçlü bir teşkilatız. Artık bu demode olmuş kanunun değişmesi lazım..Beton teknolojisiyle yapılmış hatlar. Artık bunların yenilenmesi gerek.

Bu son ikiş hadiseyle net olarak ortaya çıktı. Zaten biz ijhalesini yaptık boruları aldık. Maalesef bu hadise olunca biz bir parça ertelemiştik. Onu da süratle başlatacağız. Birinci patlamaya bir şey diyemiyorum. Çünkü o hat üzerinde sık sık patlamalar olmuş. Ama dünkü patlama Fransızların yaptığı bir hat ve burdaki patlama maalesef bir gün önce Yenimahalle belediyesinin dozerleri o arazi üzerinde bir temizlik yapmış.Yani bu bir kasıt kesinlikle yok. O dozer ağır olduğu için bir metre altında gecen boruyu oynatmış ve arkasından bu patlama meydana gelmiş. .Demek ki bu tarzda kesip tekrar verdiğimiz zaman birtakım aksaklıklar da çıkabilşecek.

Dedik ki hiç olmazsa Normal suyumuzu Ankara'ya verelim. Önce iki gün Ankara'yı suya doyuralım. Doyurduktan sonra ana cazibe hattında suyu devamlı tutup üst kortlara iki günde bir vermek suretiyle ayrı bir kesinti programı uygulayalım. Bunun çalışmasını arkadaşlarımız yapıyor. Bunlar tabii teknik konular ve beni aşan konulşar. ben bir uygulama yaparken ASKİ'nin yetkililerine "nasıl bir tasarruf yapabiliriz"diye soruyorum. Fikirleri de onlar üretiyor. Dolayısıyla Ankara'nın belli bir kısmına su verilecek belli bir kısmına da daha fazla yukarıya iki günde bir vermek suretiyle( aşağı kotlardakiler belki devamlı su alacaklar ama üst kottakiler iki üç günde bir almak suretiyle şu anda 500bin veriyorduk belki yarın 600-700 bin metreküp vererek  yeni bir tasarrufu sağlamya çalışacağız. Özellikle muhalifler olayı iyice abartmak niyetiyle tabiri caizse işin bu tarfını görmezden geliyorlar. %4 dedikleri şey normal barajların kod seviyelerine göre düşürüp barajdan gelen su düşürülüyor. Bir de ölü havza dediğimiz normal kotun altında kalan kullanılabilir su rezervidir..7.8.2007 bizim şu anda kullanılabilir su rezervimiz 60 milyon metreküp gözüküyor.

Ama bizim barajlardaki toplam su hacmimiz 253 milyon metreküp. Bu ölü havza dediğimiz havzalar da var. Örneğin Çamlıdere Havzasında şu anda kullanılabilir kot seviyesi 34 milyon metrküp suyumuz var. .Ama 184 milyon metreküp de ölü havza dediğimiz havza da var.

100 milyon metreekübünü çok rahatlıkla alabilecek durumdayız. Bunların üst üste koyduğumuz zaman Dolayısıyla Ankara'nın 160-180 milyon metreküp kullanılabilir su rezervi var. Günde ortalam 1 milyon metreküp kabul etseniz 6 ay suyumuz çok rahatlıkla bulunacak,hiç yağmur yağmazsa."

HABERTÜRK

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
17.05.2024
16:57
Bingöl`de TYP Kapsamında işçi alınacak
Bingöl'de TYP Kapsamında işçi alınacak
Alınacak işçilerin İl Özel İdaresi bünyesinde köylerdeki çöplerin toplanması işinde çalıştırılacağı bilgisine yer verilen açıklamada, başvuruların 20-24 Mayıs 2024 tarihleri arasında yapılacağı kaydedildi.
17.05.2024
14:09
Bingöl`de gençlerin hazırladığı el emeği ürünler sergilendi
Bingöl'de gençlerin hazırladığı el emeği ürünler sergilendi
Bingöl'de kursa giden öğrencilerin hazırladığı el emeği göz nuru ürünler sergilendi.
17.05.2024
13:51
Bingöl`de
Bingöl'de 'Kenger Sakızı Yapımı' kayıt altına alınacak
Bingöl'de şu ana kadar 6 adet kültürel mirasın kayıt altına alınmasını sağlayan Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması İl Tespit Kurulu, 'kenger sakızı yapımı'nın da kayıt altına alınması için Kültür ve Turizm Bakanlığı'na başvuruda bulunacak.
17.05.2024
11:40
Türk Eğitim-Sen, beklenti mektubunu vekillere gönderdi
Türk Eğitim-Sen, beklenti mektubunu vekillere gönderdi
Türk Eğitim-Sen Bingöl Şubesi, önümüzdeki hafta TBMM'de görüşülmeye başlanacak olan 'Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda dikkate alınması gereken hususlar ve eğitim camiasının beklentilerini içeren mektubu AK Parti Bingöl Milletvekillerine gönderdi.
17.05.2024
10:24
Bingöl`de gösteri ve yürüyüşler 4 gün yasaklandı
Bingöl'de gösteri ve yürüyüşler 4 gün yasaklandı
Bingöl Valiliği, gösteri, yürüyüş, basın açıklaması gibi etkinliklerin 4 gün süreyle yasaklandığını açıkladı.
17.05.2024
09:59
Kamuda tasarruf tedbirleri Resmî Gazete`de
Kamuda tasarruf tedbirleri Resmî Gazete'de
Kamuda tasarruf tedbirleriyle ilgili Cumhurbaşkanlığı genelgesi Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. İşte tüm detaylarıyla tasarruf tedbirleri ve kamudaki kemer sıkma politikaları…
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın