Gül: 367 endişem yokCumhurbaşkanı adayı Gül, parti ziyaretlerinin seçiminin ilk turunda 367 üyenin katılımını sağlamaya yönelik olmadığını belirtti.![]() ANKARA - Gül, Anayasa Mahkemesi'nin 45. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Sheraton Otel'de verilen resepsiyonda, gazetecilerin çeşitli konulara ilişkin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı seçimi süreciyle ilgili olarak Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in “Daha önce ben 4 kez seçim gördüm. Böylesini ilk defa görüyorum” dediğini aktaran Gül, seçim sürecinin diğerlerinden farklı olmadığını söyledi. Gül, “Siyasi partilere ziyaretinizin 367 ile bir ilgisi var mı” sorusunu şöyle yanıtladı: “Benim siyasi partilere ziyaretimin 367 ile bir ilgisi yok, böyle bir endişem de yok. Bu, demokrasinin bir gereği. Bu anlayışım eğer seçilirsem nasıl bir yapıya sahip olacağımı da ispatladı. Eğer benim aksi yönde bir düşüncem olsaydı, bu konudaki görüşünü net olarak açıklayan ana muhalefet partisine gitmezdim. Ancak ben önce ana muhalefet partisine gittim. Bu, demokrasiye duyduğum saygının gereğidir. Bu ziyaretimden onlar da mutlu oldular. Ancak siyasette herkesin bir görüşü vardır. Ben buna da saygı duyuyorum.” Abdullah Gül, “Çankaya Köşkü'ne kamusal alan denilerek türbanlı alınmıyordu, bu devam edecek mi?” sorusu üzerine, “Bu soruya cevap vermek istemediğini” söyledi. Gül, “Türkiye, Lübnan, Irak değil ki... Anayasamız, ‘cumhurbaşkanı şunlardan olacak, başbakan şunlardan olacak, meclis başkanı şunlardan olacak' desin” dedi. Gül, cumhurbaşkanı seçilmesi halinde “Türkiye'nin dış politikasının herhangi bir değişiklik olmadan devam edeceğini” söyledi. “Cumhurbaşkanlığına adaylığınız açıklandığında kopan alkış aday gösterilmenizin bir coşkusu muydu? Sayın Başbakan'ın partide kalmasının coşkusu muydu?” sorusuna Gül, “Aslında, bu ikisi” yanıtını verdi. Geçmiş dönemde, “eski siyaset” ve “yeni siyaset” tabirlerini çok kullandığını anlatan Gül, “ülkenin eski siyaset tarzından çok zarar gördüğünü” söyledi. YENİ SİYASET ANLAYIŞI Kendilerinin “yeni siyaset anlayışı”nın çok fark edilmediğini ifade eden Gül, “Bir gün gelecek biz de eski siyaset reflekslerini göstereceğiz diye beklenti içinde olundu. Bu olayda Tayyip Bey onu tercih etseydi, hepimizin çok kuvvetli desteği vardı. Bu tercihi kendi iradesiyle kullandı. Eski siyaset alışkanlıkları olanların nasıl şaşkınlık yaşadığını hep beraber gördük” diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı için yapılan yoklama sürecini anlatan Gül, bir gazetecinin “listelerde adınız yoktu” hatırlatması üzerine, başka bir yoklama yapıldığını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aday olmaması halinde cumhurbaşkanı adaylığı için kimin tercih edileceğinin belirlendiğini söyledi. Gül, hem halk nezdinde hem parti içinde kendi adının öne çıktığını ifade ederek, “Bu yansıma olmasaydı zor durumda olurdu. Biz hem kolektif aklı ve katılımcılığı göstermiş olduk. Aynı zamanda da bir iradeyi, bir çokları açısından fedakarlıktır bu, vazgeçmedir. Bir makamdan, icraatı daha çok tercih etmedir. Bunun ikisinin birden coşkusunu yaşadı arkadaşlar” dedi. “TÜRKİYE IRAK, LÜBNAN DEĞİL Kİ” Abdullah Gül, “Bir ülkede Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakan'ın aynı partiden olmasının ülke ve demokrasi açısından sakıncası var mıdır?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Türkiye, Lübnan, Irak değil ki... Anayasamız, ‘cumhurbaşkanı şunlardan olacak, başbakan şunlardan olacak, meclis başkanı şunlardan olacak' desin. Daha açık söyleyeyim: Irak Anayasası gibi cumhurbaşkanı Şiiler'den, başbakan Sünniler'den öbürü Dürziler'den... Öyle bir şey yok. Türkiye Anayasası nasıl olacağını açıkça söylemiş. Ben, Türkiye'de çok güçlü bir ana muhalefet partisinin olmasını arzu ederim. Ama bu bizim elimizde olan bir şey değil. Bundan dolayı kritik yapmayı doğru bulmam. Böyle bir durumdan dolayı bizlere daha fazla sorumluluk düştüğünü söylerim.” Gül, “Çankaya noter makamı değil ki, Abdullah Gül'ün de bir devlet geleneği var. Onun da ince eleyip reddedeceği şeyler olacak. Bu sizin Başbakan ile aranızı açar mı” sorusunu, “Hayır böyle bir şey asla söz konusu olmaz. Ne Başbakan'ın, ne benim gözü kapalı iş yapmamız beklenemez” diye yanıtladı. Herkesin makamının hakkını vermek için uğraştığını vurgulayan Gül, yanlışlıkların olması halinde bunların istişare edilerek düzeltilebileceğini söyledi. Gül, önemli olanın her şeyin yanlışa fırsat verilmeden yürütülmesinin önemli olduğunu söyledi. Gül, kendisinden sonra Dışişleri Bakanı olacak kişinin de makamını dolduracağına inandığını belirtti. Abdullah Gül, bakanlığı döneminde AB ile ilişkilerde “iyi işler” yaptıklarını vurgulayarak, kendisinden sonra üyelik sürecinin sekteye uğramayacağını söyledi. YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'e yönelik saldırı girişiminin üzücü olduğunu belirten Gül, olaydan sonra Teziç'i aradığını kaydetti. Gül, Başbakan Erdoğan ve TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın olduğu bölüme geçerken başta Türkiye'deki yabancı misyon temsilcileri olmak üzere davetlilerin tebriklerini de kabul etti. ntvmsnbc YORUM YAZIN ![]()
|
|