Hatice belgin'in eşi meclis'teydiTürkiye onu Bingöl'deki canlı bomba saldırısının ardından tanıdı... Çocuklarını canlı bombadan korumak için hayatını hiçe sayan Hatice Belgin'in eşi Kadri Belgin bugün Meclis'teydi... Terör mağdurlarını dinleyen İnsan Hakları Komisyonu'nda konuşan Belgin, 'Bu olaylar bitecekse ben canımı vermeye hazırım' dedi...![]() Tarih 29 Ekim 2011... Terörün kanlı yüzü yine kendini gösterdi... Bingöl'deki terör saldırısında Hatice Belgin, çocuklarını korumak için canlı bombaya kendini siper etti... Saldırıda hem fedakar anne hem de oğlu Veysel hayatını kaybetti... Geride gözü yaşlı bir eş ve 3 çocuk bırakarak... Hatice Belgin'in eşi Kadri Belgin Meclis'teydi... Yaşadıklarını bir kez de İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'nda anlattı... Korucu bir aileden gelen Belgin'in olaydan sonra ailesini sakinleştirmesi de hiç kolay olmamış... Kadri Belgin'in acısı, ilk günkü gibi taze... En çok da çocukları için endişeleniyor... Çocukları Ceylan, İbrahim ve Hazal için ayakta durmaya çalışın Kadri Belgin'i en çok üzen de terör olaylarının Kürt halkına mal edilmesi... Kadri Belgin komisyonda ise eşi Hatice Belgin'in en büyük isteğinin çocuklarının okuması olduğunu anlattı... "Eşim de ben de onların okuması için mücadele ediyorduk" diyen Belgin terörün sona ermesi için canını vermeye hazır olduğunu da dile getirdi... Hatice Belgin'in eşi Kadri Belgin, PKK terör örgütünün yaptığı olayların Kürtlere mal edilmemesi gerektiğini söyledi. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan terör alt komisyonu, Bingöl'de ''canlı bomba'' saldırısında hayatını kaybeden Nesibe Hatice Belgin'in eşi Kadri Belgin ile ile Çankırı'daki bombalı saldırıda şehit olan olan polis memuru Nurettin Cinsoy'un eşi Münevver Cinsoy'u dinledi. AK Parti Amasya Milletvekili Naci Bostancı'nın başkanlığında toplanan komisyonda, Kadri Belgin, olayın yaşandığı günü anlattı. Olay günü Erzincan'da bir inşaatta çalıştığını ve eşiyle olaydan 20 dakika önce telefonla konuştuğunu ifade eden Belgin, şunları söyledi: ''Alışverişe çıkacaklarını, kızımın istediği hırkayı alacaklarını söyledi. Ben de daha sonra birlikte alışverişe çıkmayı önerdim ancak kalabalık olur diye o gün çıkmak istediler. Bir süre sonra kızım Ceylan telefon açtı ve bomba patladığını kendisinin de kaldırımda yaralı halde olduğunu söyledi. Yakınındaki birine telefonu vermesini istedim. Telefonu alan kişi polis memuruydu ve kızımı hastaneye kaldıracağını söyledi. 3 saat sonra Bingöl'e vardım. Eşim ve oğlumun öldüğünü öğrendim. Bomba taşıyan kişi küçük bir kıza bir şeyler sormuş. O kızın üzerindeki hırka da benim kızımın istediği hırkaymış. Bunu annesine gösterirken, bombayı taşıyan kişi fark edildiğini sanmış.'' Kadri Belgin, akrabalarının korucu olduğunu, hastanenin önüne silahları ile geldiğini belirterek, ''Onları ben sakinleştirdim. Çünkü, terör örgütünün istediği de orada bir kaos yaşanmasıydı'' dedi. Eşi ve oğlunu kaybettiği için büyük bir acı yaşadığını anlatan Belgin, bu olayı gerçekleştirenleri mutlu etmemek ve çocuklarının karşısında dik durmak zorunda olduğu için hiç ağlamadığını söyledi. Bölgede yaşanan sorunlara da değinen Belgin, özellikle ''Kürt sorunu'' ifadesinde rahatsız olduklarını anlatarak, ''Böyle bir ifade kullanılınca, 'biz sorunlu insanlar mıyız?' diye düşünüyoruz. Orada bir Kürt sorunu yok, terör sorunu var. Bunu Kürtlere mal etmemek gerekiyor. Nasıl El Kaide'nin yaptıkları 'Müslümanlar adına' olarak kabul edilmiyorsa, terör örgütünün yaptıkları da Kürtlere mal edilemez'' diye konuştu. Belgin ayrıca, olayla ilgili görüntüler konusunda şüpheleri bulunduğunu belirterek, Bingöl'de çok sayıda MOBESE kamerasının bulanmasına rağmen olay anının görüntülerinin yer aldığını ancak, öncesi ve sonrasına ait kayıtların olmadığını söyledi.
YORUM YAZIN ![]()
|
|