Halkların Demokratik Partisi (HDP) 2. sıra milletvekili adayı Mahmut Demirel, yazılı basın açıklaması yaparak seçim sonuçlarını değerlendirdi.
Seçim sonuçlarının hayırlı olmasını dileyip, siyasi görüşü ne olursa olsun sandığa giderek iradesini ortaya koyan herkese teşekkür eden Demirel, “Meydana gelen kaos atmosferi siyasetin çözüm merci olduğuna ilişkin inancını zedelediğini belirten Demirel, “hem Bingöl hem de bütün Türkiye Halkları bu çaresizlik ve ümitsizlik ikliminde sandığa gitmiştir.” Dedi. Demirel; “Bu nedenle 1 Kasım'da sandıkta beliren iradenin zulümleri yok saydığı, zalimlerden memnun olduğu, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet ve ahlaksızlıkları meşru gördüğünü söylemek mümkün değildir. Zira 1 Kasım akşamı Bingöl sokaklarında oyların çoğunu alan AKP lehine zafer şarkıları söylenmemesinin başka bir izahı da yoktur. İşte tam burada oklar biz siyasetçileri göstermektedir. Sonuç açıkça göstermektedir ki eksik kaldık. Siyasetin bir uzlaşı sanatı olduğunu anlatmakta eksik kaldık, çözüm merci olduğuna inandırmakta eksik kaldık, barışı sağlayabilecek ve zalimi durdurabilecek yeterlikte olduğumuzu anlatmakta eksik kaldık ve daha birçok şeyde eksik kaldık ki halk oluşturulan şok etkisi altında tercih yaptı. Onları bu şoktan kurtaracak adımlar atmakta eksik kaldık. Elbette ki mazeretimiz çok, ama umudun adresi olmaya aday olan biz siyasetçilerin mazeret öne sürme hakkı da yok. Biz kendimizi en acımasız şekilde eleştirmekten imtina etmeyiz ve dönüşmek, hak için mücadele şuurundan taviz vermemek adına bundan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.
“SALDIRILARA RAĞMEN BARAJ ENGELİ AŞILMIŞTIR”
HDP'nin barajı geçtiğine vurgu yapan Demirel; “Bildiğiniz üzere, Halkların Demokratik Partisi bütün ahlaksız saldırılara rağmen adaletsiz seçim barajı engelini bir kez daha aşmış ve barışın anahtarı olmak, zulme ve zalime dur demek, vicdanların sesi olmak üzere mecliste yerini almıştır. Bu noktada partimizin temsiliyet vazifesini kusursuz olarak yerine getireceğinden hiç kimsenin şüphesi olmamalı ve hiç kimse barışa ve huzura dair umudunu yitirmemelidir. Şahsıma gelince, her ne kadar halkımızdan vekâlet için icazet alamamış olsam dahi, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin bir neferi olarak, partimiz tarafından verilecek her göreve hazır olduğumdan, davamızın asaletini her daim anlatmaktan ve bu dava uğruna mücadeleden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğimden de kimsenin şüphesi olmasın. Zira mazlumdan yana olmanın, hak için mücadele etmenin yolu yalnızca meclisten geçmemektedir. Haklı olmanın gururu ve güveni içerisinde duruşumdan asla taviz vermeyecek, söylenecek sözümü esirgemeyecek, özgürlük, barış ve adalet için yapmam gereken hiç bir şeyden geri durmayacağım. Şüphesiz ki vicdanların sesi zalimleri yenecek, ahlakın ve erdemin zaferi gerçekleşecektir” ifadelerini kullandı.