Bingöl Valisi Kadir Ekinci, ‘15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü' nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı.
Darbe girişiminin ardından 3 yıl geçtiğini anımsatan Vali Ekinci, milletin ihanet şebekesini ve tuzaklarını el ele, omuz omuza vererek püskürtmüş ve akim bıraktığını söyledi.
“Milletimiz, şanlı tarihine hürriyet aşkı yüklü yeni bir sayfa eklemiştir”
Kahraman milletin tarihe yeni bir sayfa eklediğinin altını çizen Vali Ekinci; “Aziz milletimizin birlik ve beraberliğine kasteden FETÖ terör örgütünün 15 Temmuz darbe girişimi üzerinden üç yıl geçti. Hamdolsun ki milletimiz dayandığı sağlam inanç ve ahlaki değerlerle bu ihanet şebekesini ve tuzaklarını el ele, omuz omuza vererek püskürtmüş ve akim bırakmıştır. Kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle, din, dil ırk ve mezhep ayrımı yapmaksızın milli ve manevi dinamiklere yaslanarak tek vücut olan kahraman milletimiz, medeniyet tarihinden aldığı bilinç ile dâhili ve harici bedhahlara geçit vermemiş, şanlı tarihine hürriyet aşkı yüklü yeni bir sayfa eklemiştir. Merhum Mehmet Akif yıllar önce bu yüce davranışı şu sözlerle özetlemişti: 'Asım'ın nesli diyordum ya, nesilmiş gerçek. İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.' Hamdolsun, ecdadın gökten inerek o pak alınları öptüğü bu müstesna duruş ile milletimiz kendi tarihinin öznesi olmuştur. Derin bir şuurun tezahürü olarak, ülkenin bölünmez bütünlüğü ve istikbali için hiç tereddüt geçirmeden sokaklara dökülerek göğsünü hain darbecilere siper eden ve ‘ulusun, korkma, nasıl böyle bir imanı boğar' diyen aziz milletimiz sonraki kuşaklara eşsiz bir örneklik sergilemiştir. Çelik ve demir karşısında kitap ve hikmet; inkâr ve ihanet karşısında iman ve sadakat; geçici menfaatler karşısında ölümsüz değerler bir kez daha galip gelmiştir” dedi.
“Şehitlerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız”
Vali Ekinci, açıklamasının devamında şu açıklamalara yer verdi:
“15 Temmuz direnişi maşeri vicdanda adanış, gaza ve şehadet duygusunun hala ne kadar canlı olduğunun ve milletimizin devraldığı mirası koruma konusunda hala ne kadar hassas olduğunun en güzel kanıtıdır. Bu örnek tarihten günümüze Bedir, Uhud, Malazgirt, Kut'ül Amare ve Çanakkale ruhunun hala ne kadar iri ve ne kadar diri olarak toplumun kalbinde ve aklında durduğunu göstermektedir.
Bu bilinç, rüyalara ve korkulara dayalı bir egemenlik alanı üzerinden halkları afyonlayan çarpık din anlayışlarına dün olduğu gibi bundan sonra da müsaade etmeyeceğini haykırmıştır. Karanlık dehlizlere karşı hakkın ve hakikatin yanında duruşunu perçinleyen aziz milletimiz, bildiğimiz ve bilmediğimiz düşmanlarımıza karşı dirilişin ve direnişin gurur abidesi olmuş; huzurun ve istikrarın güvencesi olduğunu haykırmıştır.
15 Temmuz gecesinde yaşadıklarımız her daim teyakkuz halinde olmamız, birlik ve beraberliğimizi pekiştirmemiz ve zinhar gafletten uzak kalmamız gerektiğini bize ihbar etmektedir. Zira bayrak, toprak ve istiklal, şehitlerimizin ve gazilerimizin bizlere en yüce emanetidir. Bizler de şehitlerimizin ve gazilerimizin bu aziz emanetlerini sonraki nesillere ulaştırmakla mükellefiz.
Şehitlerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız. Dünden bugüne ve yarınlara hedeflerimize yürüme konusunda hiçbir engeli tanımayacağız. Birlik ve beraberliğimize, kardeşlik hukukumuza kasteden hiçbir teşebbüse fırsat vermeyeceğiz.
Bu duygularla, bütün şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle, şükranla ve minnetle anıyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize de sağlık, esenlik ve uzun ömür diliyorum.”
