Ibrahim üzülmez: kıymetimiz bilinmiyor

Beşiktaş'ın başarılı son kanat oyuncusu İbrahim Üzülmez, Türk futbol kamuoyundaki 'yabancı hayranlığını' eleştirdi.

Türk futbolcusunun her türlü özveriyi gösterdiğini ancak yeterli değeri göremediğini savunan İbrahim Üzülmez, "Roberto Carlos Türkiye'de olsa ve benim yaptığım kanat bindirmelerini yapsa adamı başlarının üstünde taşırlardı. Ama ben İbrahim Üzülmez olduğum için çok önemsenmiyor" dedi.
 
- Bir sakatlık dönemi geçirdin ve tam düzelmeden sahalara döndün. Sakatlık tam geçmeden oynamak profesyonel anlamda doğru mu?
Doğrusunu söylemek gerekirse daha sonraki haftalar için bu tehlikeli görünüyor. Ancak malesef biz Türk futbolcular bu konuda biraz amatör düşünüyoruz. Mesele Murat Şahin geçtiğimiz haftlarda çok büyük bir fedakarlık yaptı ve Beşiktaş takımına çok önemli 3 puan kazandırdı. Yani buna biraz da olumlu tarafından bakmak lazım. Biz Türk futbolcular bu özveriyi gösterebiliyoruz. Ama yabancı oyuncular bazen bu kadar özveride bulunmazlar diye düşünüyorum. Bunları biz yapıyoruz, ancak madalyonun diğer yüzünden bakıldığında gazete sayfalarınde hep yabacı oyuncular ön planda. Bu, bizim ülkemizin eksikliği diye düşünüyorum. Fedakarlığa gelince Türk futbolcular hep ön planda. Basınımızın da bu konularda daha duyarlı olması gerekiyor. Bizlere her zaman güvensinler. Yeri geldiğinde Murat Şahin'in tek bacakla çıkıp neler yaptığını herkes gördü. İnanıyorum ki bütün Türk futbolcuları da bu düşüncede.
- Ancak sakat sakat oynamak profesyonel anlamda doğru mu?
Onun kararını zaten doktorlar da tam olarak veremiyor. Sonuçta sakatlık futbolcunun sakatlığı, kendisini iyi hissederse çıkıp oynayabiliyor. Önemli olan futbolcunun kendisini iyi hissedip hissetmemedir. İyi hissederse zaten çıkıp oynar. Sonuçta Murat Şahin bunu yaptı ama o kaleci. Kaleci ile sahadaki oyuncu aynı değil diye düşünüyorum.
- İnönü Stadı'nda taraftarın "Kartal gol gol gol" tezahüratını nasıl buluyorsun?
Sahada olduğum zaman, o tezahüratı duyduğumda "İnşallah şimdi gol olur" diye beklentim oluyor. Tabi ki biz de gol olsun istiyoruz ama, taraftarın istediği her an gol olacak diye birşey yok. Ancak bu tezahürat sezon başından beri olduğu için artık alıştık. İlk başta stresini yaşıyorduk ama, ikinci yarındaki maçlarda bu duruma alıştık.
- Özellikle sormak istediğim birşey var. Hem Beşiktaş'ta hem de Milli Takım'da sol kanatta çok başarılısın. Alternatifin de üretilemedi. Ancak sürekli eleştiriliyorsun. Bu konuda ne düşünüyorsun?
Yıllarca eleştirildim. Eleştirilere alıştım. Artık hakkımda güzel yazılar yazıldığında şaşırıyorum. Gerçekten şunu tüm samimiyetimle söyleyebilirim, Beşiktaş takımında ben değil de başka bir yabancı oyuncu olsaydı, bana verilenin çok üstünde değer verilirdi. Ya da ben örneğin İngiltere'de bir takımda oynasaydım, buradakinden çok daha ön planda olurdum. Malesef dediğim gibi, yine başa dönüyorum, yeterince değer görmüyoruz. Benim o yaptığım bindirmeleri bir yabancı oyuncu yapsa, neler derlerdi. Artık insanlar alıştığı için, yaptığımız iyi işler ön plana çıkmıyor. Diyorum ya, ben değerimin karşılığını alamadım. Ama sonuçta işimi yapıyorum, işime saygım var. Böyle büyük bir camiada kaptanlık şerefine eriştim. Bu mutluluklar bana yetiyor zaten.
- Bir şekilde bu şikayetin dile getirilmesi lazım değil mi?
Biz de televizyondan birçok Avrupa maçını izliyoruz. İddia ediyorum, Avrupa'da benim gibi bek olup bu kadar bindiren oyuncu nadirdir. Gerçekleri de dile getirmek gerekiyor. Kimse kimseyi kandırmasın. Her zaman mütevazı olduk ama demek ki Türkiye'de mütevazı olmak işe yaramıyor. Gerçekleri söylemek gerekiyor. Roberto Carlos Türkiye'de olsa ve bu bindirmeleri yapsa adamı başlarının üstünde taşırlardı ama İbrahim Üzülmez olduğu için çok önemsenmiyor. Bunları itiraf ediyorum yani. Malesef kimse bizim hakkımızı vermedi. Hem maddi hem manevi açıdan...
- Tigana'ya gelmek istiyorum. Bir futbolcunun teknik adamı değerlendirmesi güçtür ama söyleyebileceğin şeyler var mı?
Teknik direktör dendiği zaman benim için öncelikle disiplin gelir. Ben Tigana'da bu disiplini görüyorum. Hem saha içinde hem saha dışında disipline çok önem veriyor. Tabi ki hatalar oluyor zaman zaman. Herkes hata yapar. Bizler de yaparız. Ancak genel olarak baktığınızda ben Tigana'nın çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Özellikle geçmiş yıllarda çok gol yiyen bir takımdık. Ancak bu seneye baktığınızda en az gol yiyen takımlardan biriyiz. Tigana da ilk geldiğinde bunu oturtmaya çalışıyordu. Bizlerle yaptığı toplantılarda da bunu her zaman dile getirdi. Şu anda belki göze hoş gelen bir futbol oynamıyoruz ama savunmada Türkiye'nin en organize olmuş takımıyız. Dolayısıyla ben hocayı seviyorum ve istikrardan yana olduğumu da her zaman dile getirdim. Eğer gelecek yıllarda da Beşiktaş'ın başında kalırsa, Tigana'nın çok büyük işler başaracağını düşünüyorum. İstikrar futbolda çok önemli. Her sene 15 futbolcu getirip, 15 futbolcu gönderirseniz başarının gelmesi zor olur. Aynı şey hoca için de geçerli.
- Peki, kendi takımından ya da diğer takımlardan beğendiğin oyuncular kimler?
Tuncay'ı çok beğeniyorum. Her zaman oyunun içinde. 90 dakika boyunca mücadeleden yılmayan bir futbolcu ve Fenerbahçe için de büyük bir kazanç olduğunu düşünüyorum Tuncay'ın. Şu anda aklıma gelen, Mehmet Topuz ve Gökhan Ünal var. Bizim takımda da çok yetenekli arkadaşlar var. Serdar Kurtuluş'a hayranlık duyuyorum. Çünkü hiç oynamadığı bir yerde görev yapmasına rağmen, zaman zaman hatalar yapsa da çok iyi performans sergilediğini düşünüyorum. İnşallah daha da iyi olarak Milli Takım'a gidecektir.
- Yabancılardan kimi beğeniyorsun? Fenerbahçe'de Kezman büyük umutlarla alındı, sizde Brezilyalılar var. "Yabancı oyuncu transfer ettik" demeye değer oyuncular mı?