İHD Bingöl Şube Başkanı Nihat Aksoy, yaptığı yazılı açıklamada Türkiye'nin 23 Nisan'da kutlanacak olan “yapmacık” bir çocuk bayramına daha girildiğini savundu.
“Varlığım Türk Varlığına Armağan Olsun”lu Çocuk Bayramı istemiyoruz!” diyen İHD Bingöl Şube Başkanı Aksoy, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “ Türkiye, 23 Nisan'da kutlanacak olan bir yapmacık çocuk bayramına daha giriyor. Nasıl bir manzarada çocuk bayramı kutlanıyor? İHD verilerine göre, 1988 ile 2011 yılları arasında 433 çocuk güvenlik güçleri tarafından öldürülmüş; Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye'de hala 1700 çocuk kayıp, bulunamıyor; AK Parti iktidarında 2006 yılında değiştirilerek ağırlaştırılan TMK nedeniyle 2006-2010 yılları arasında 6190 çocuk özel görevli ve yetkili ağır ceza mahkemelerinde yargılandı; Adalet Bakanlığı verilerine göre Ocak 2011 itibariyle Türkiye hapishanelerinde toplam 2168 çocuk bulunmaktadır. Bu çocukların 1957'si tutuklu, 211'i hükümlüdür. Hapishanelerdeki çocuk tutuklu oranı % 90'dır. Bu adeta bir dünya rekorudur. Aile içi ve toplumsal alanda şiddete maruz kalan çocukların sayısı ise bilinmiyor; Çocuklarla ilgili bu ağır tablonun yanı sıra, Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde çocuklar için tanımlanan haklar göz ardı edilmeye devam ediliyor. Bu hakların başlıcaları; çocuğun yüksek yararının üstün tutulması, ayrım gözetmeme, çocuğun yaşama, hayatta kalma ve gelişme hakkı, kimliğin korunması, çocuğun görüşlerini ifade etme hakkı, çocuğun düşünce, din ve vicdan özgürlüğü hakkı, çocuğun her türlü şiddete karşı korunma hakkı, mülteci çocukların hakları, engelli çocukların hakları, çocuğun anadilinde eğitim hakkı, azınlıklara ya da yerli halklara mensup çocukların dil ve kültüründen yararlanma hakkı, çocuk kaçırmalarının, satılmalarının ve fuhşa zorlanmalarının önlenmesi yükümlülüğü, çocuk ceza adalet sisteminden yararlanma hakkı gibi… Türkiye'de yaşayan tüm çocuklar ilköğretimde her gün sabah ‘Andımız' diye bilinen bir ezberi tekrarlayarak derse başlıyor. ‘Andımız'la, her çocuk Türk sayılıyor, başka etnisiteler inkar edilmeye devam ediliyor. Bu da yetmiyormuş gibi, Türk sayılan tüm çocuklar Türk varlığına armağan ediliyor. Irkçı ve milliyetçi resmi politikadan vazgeçilmiyor, ‘Andımız' ile militarizm kutsanıyor. Bu böyle daha ne kadar devam edecek? Tüm ailelere çağrıda bulunuyoruz: Çocuklarınızı ırkçılıktan ve militarizmden koruyun. Bu tabloda yaşanacak bir çocuk bayramı istemiyoruz. Çocuklar çocuk kalsın. Çocukların yaşamları ve gelecekleriyle oynamayın!”
