Bingöl Afet ve Acil Durum Müdürü Mehmet Emin Boğatekin, 174 kişinin ölümüne, 520 kişinin de yaralanmasına neden olan 1 Mayıs 2003 depremiyle ilgili açıklama yaptı.
Bingöl'ün 1. derece deprem bölgesi olması nedeniyle tarih boyunca defalarca yıkıcı depremlerle karşı karşıya kaldığına işaret eden Boğatekin, “Büyük acılardan biri olan 1 Mayıs 2003 depremi zihinlerimizdeki tazeliğini halen korumaktadır. Bu yüzden Bingöl 'deprem şehri' olarak anılmıştır. Bunca olumsuzluğa rağmen halkımız umutsuzluğa düşmemiş, tekrar hayata tutunmuş hem şehrine hem ülkesine katkıda bulunmak amacıyla çalışmaya, şehri canlandıracak projeler üretmeye devam etmiştir. Bingöl halkı devletimizin son yıllarda hayata geçirmiş olduğu “Kentsel Dönüşüm yasası” ile eskimiş, çürümüş evlerini yıkarak yerine yepyeni, sağlam ve depreme dayanıklı evler-binalar yapmaktadırlar. Bu şekilde şehrimiz imar, inşa ve ihya açısından son yıllarda modern bir kent görünümüne kavuşmuştur” ifadelerine yer verdi.
“BİR AFET OLMUŞSA BİR GÜN MUTLAKA TEKRARLANACAKTIR”
Halkı bilinçlendirmek için her ay düzenli olarak okullarda, kamu kurum ve kuruluşlarında afet bilinci eğitimleri verdiklerini aktaran Boğatekin, şunları söyledi: “Bu konuda özellikle de yapılacak binaların üzerinde durmak gerekir, bir sloganımız var ‘Deprem öldürmez bina öldürür' diyoruz. Çünkü dünyanın bazı gelişmiş ülkelerinde görüyoruz, büyük depremler yaşanılmasına karşın sağlam yapılar sayesinde binalar yıkılmamakta ve insan hayatı tehlikeye girmemektedir. Bingöl ilimiz daha çok alüvyal topraklardan oluşmuştur, bu nedenle imara açılan yeni yerleşim bölgelerinin zemin etütleri sağlıklı bir şekilde yapıldıktan sonra üzerinde depreme dayanaklı sağlam binalar inşa edilmelidir. Mesela Japonya dünyanın deprem yönünden en tehlikeli ülkelerindendir, Japonya da binalar daha çok zemin yönünden bölgenin en sağlam olan yapılır, böylece depreme karşı daha korunaklı bir kentleşme oluşuyor. Bunu her platformda söylüyoruz, yapılacak binaların kazanç odaklı değil insan odaklı yapılması gerekir. Türkiye deprem kuşağında yer alan genç bir toprak parçasıdır, yapılması gereken binaların hem zemin yönünden uygun arazilerde yapılması lazım hem de depreme karşı dayanıklı olmaları gerekmektedir. Bu konuda tüm kamu-özel kurum ve kuruluşları üzerine düşen görevi eksiksiz bir şekilde yerine getirmelidirler. Unutulmamalıdır ki bir afet olmuşsa bir gün mutlaka tekrarlanacaktır.”
“BİNALAR SAĞLAM ZEMİNE İNŞA EDİLMELİ”
Halkın depremlere karşı bilinçlenmesi için üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeye çalıştıklarını kaydeden Boğatekin, “Bir daha böyle acılar yaşamamak için önemli olan afetler öncesi tedbirlerimizi önceden almaktır. Geçmişten ders çıkarmalıyız, yaşadığımız acıların tekrarlanması için afet öncesi tedbirlerimizi almak zorundayız. Deprem bölgesinin merkezinde bulunan ilimizde yıkılması gereken binalar yıkılarak yerine depreme dayanıklı sağlam binalar yapılmalı ve yeni yapılacak binalar mutlaka fay hatlarına uzak ve zemini sağlam olan arazilere inşa edilmesi gerekir. Böylelikle, olası bir depremde, vatandaşlarımızın can güvenliğinin önlemi alınmış olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle 14 yıl önce 1 Mayıs 2003 Bingöl Depremi'nde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Aziz halkımızın bir daha böyle acılar yaşamamasını Allah'tan diliyorum” ifadelerini kullandı.