İnsanın Yaradılış Gayesi konulu konferans düzenlendiÇanga; “İnsanın yaratılış gayesini Rabbimiz açık ve net bir şekilde bizlere bildirmiştir: ‘Ben cinleri ve insanları, ancak bana ibadet (kulluk) etsinler diye yarattım' Zâriyât, 56”![]() Konuşmacı olarak Araştırmacı-İlahiyatçı Mahmut Çanga'nın katıldığı konferansta insanın yaradılış gayesi, ramazan ve insan temaları işlendi. İnsanın yaradılışı gayesi ile ilgili net bilgiler aktaran Çanga, “İnsanın yaratılış gayesini Rabbimiz açık ve net bir şekilde bizlere bildirmiştir: ‘Ben cinleri ve insanları, ancak bana ibadet (kulluk) etsinler diye yarattım' Zâriyât, 56” dedi. İnsanların Allah-ü Teâlâ'ya kulluk ve ibadet etmek için yaratıldığını vurgulayan Çanga, şu ayetleri hatırlattı. " Göğü, yeri ve bunların arasında bulunan şeyleri boş yere yaratmadık." (sad:27) " Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları bir oyun ve oyalanma konusu olsun diye yaratmadık." (Duhan:38) " İnsan kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanıyor?" (Kıyamet:36) ‘Allah insanı en mükemmel şekilde yaratıp ona tüm mevcudat ezerinde bir üstünlük vermiş ve onu kainatın halifesi kılmıştır' diyen Çanga; “İnsan niçin yaratılmış?” sorusuna sıkça muhatap oluruz. Böyle bir soruyu kendimize yahut bir başkasına sormamız, bizim için büyük bir İlâhî ihsandır. Şöyle ki: Bu soruyu güneş kendisine soramadığı gibi, bir başka yıldız da güneşe sorabilmiş değil. Yine bu soruyu bir arı bir başka arıya, yahut bir koyun berikine sormaktan aciz. Demek oluyor ki, bu sorunun cevabını arayan insanoğlu, kendi varlığını istediği sahada kullanma konusunda serbest bırakılmış; bir arayış içinde ve bu konuda bir imtihana tabi tutulmuş. Bu imtihanı kazanmanın tek yolu, sorunun cevabını bizi yaratandan öğrenmemizdir. Bu noktaya varan insanlar gerçeğin kapısını çalmış olurlar. Ve kendilerine Kur'an lisanıyla, Peygamber diliyle cevapları verilir. “Ben cinleri ve insanları, ancak bana ibadet -kulluk- etsinler diye yarattım.” ( Zâriyât Sûresi, 56) Namaz, oruç gibi ibadetler bu marifetin neticesidir. Yani, insan nimetin şükür gerektirdiğini idrak edecektir ki, sonra bu şükür ve hamd vazifeni yerine getirsin. İnsan, bu kâinatı dolduran İlahi mucizelerin tefekkür ve hayreti icap ettirdiklerini bilecektir ki, tespih ve tekbir vazifesini ifa etsin. İnsan, başka insanlara merhamet etmesi gerektiğinin şuuruna erecektir ki zekât ve sadaka verme yolunu tutsun. Bütün bunlar imanın ve marifetin, yani Allah'a inanmanın ve onu tanımanın meyveleridir” şeklinde konuştu. Bingöl Kent Haber YORUM YAZIN ![]()
|
|