Kabine'de kim neden varHABERTÜRK okurundan kabineye farklı bakış..
![]() Bakanlarımıza bir miktar yakından bakarak Kabine'yi tahlil etmeye çalışalım.. Hemen belirtelim ki, Başbakan Erdoğan çok titiz bir değerlendirmenin sonucunda, aldığı ve almadığı isimlerle güçlü bir kabine ortaya koydu. Bu yazı kabineye aldıklarıyla ilgili olacaktır. Öncelikle Erdoğan'ın, Başbakan Yardımcısı olarak atadığı üç isim de kelimenin tam anlamıyla koordinasyon üstadlarıdır. Şöyleki; Başbakan Erdoğan'ın koordinasyon konusunda oldukça sade bir iş bölümü yaptığı anlaşılıyor. Cemil Çiçek, Devletle ilişkileri Hayati Yazıcı, Parti ile ilişkileri Nazım Ekren'de Ekonomi ile ilişkileri koordine edecek. Bakanlar Kurulu'nun idari mekanizmasını bu üç isim oluşturacak. Bu isimler Başbakan'ın yardımcısı olmaktan çok müsteşarları gibi çalışacak. Tek tek incelersek; Hayati Yazıcı, Başbakan'ın bir nevi siyasi müsteşarı olacak. Başta Atama Kararnameleri olmak üzere bir çok tasarrufun parti kriterleri çerçecesinde gerçekleşmesini gözetecek. Ak Parti'de Teşkilat Başkanlığı yapan Yazıcı, Başbakan'ın yanında parti çekirdeğini temsil edecek. Cemil Çiçek, kabine içinde bakanlık deneyimi en yüksek siyasetçi. Farklı iktidarlarda benzer görevleri yapmasıyla dikkat çekmiş bir isim olarak, türbülanslı geçmesi beklenen kurumlarla ilişkilerde koordinasyon görevi üstlenecek. İşi zor. Nazım Ekren, Kemal Unakıtan'ın, Mehmet Şimşek'in, Kürşad Tüzmen'in olduğu ekonomi kulvarında akil bir abi olarak koordinasyonu sağlayacak. Arada akort yapma ihtiyacı içinde olacak. Şimşek'in acemiliğini, Tüzmen'in coşkunluğunu, Unakıtan'ın pragmatizmini dengeleyecek. Murat Başesgioğlu'nu tahlil edersek, 28 şubat sürecinde görev aldığı İçişleri Bakanlığındaki dik duruşu aradan 10 yıl geçmiş olmasına rağmen onu dinç ve zinde tutuyor. Son muhtıra karşısında Merkez Sağda lidercilik oynayanların halini gördüğümüzde kıymeti daha çok anlaşılıyor. Nimet Çubukçu, Deniz Baykal'a Olcay hanımla ilgili çıkış yaparak Başbakan'a ve ailesine en zor zamanda, en çok ihtiyaç duyulan alanda sahip çıktı. Çoğunluk; Nimet Çubukçunun kadın kontejanından bakan olduğunu düşünüyor ama o aslında bir çok erkeğin giremediği Erdoğan'ın gözünde“delikanlı” kontenjanından bakan. Mehmet Aydın, İlahiyatçı kimliği Dış İşleri Bakanı olmasını engellemiş olsada önümüzdeki dönemde hem Cumhurbaşkanı'nın hemde Başbakan'ın yurtdışı temaslarında daha aktif yer alacak. Mehmet Şimşek. Hani derler ya bir musibet bin nasihattan iyidir. “Tekstil sektörü tarihe karışacak” diyerek yaptığı gaf aslında siyasette ve hatta reel ekonomide de çok kısa zamanda çok ciddi dersler ve mesafeler almasını sağladı. Yeni Ali Babacan olarak sunulsa da işi gerçekten zor, çünkü Ali Babacan'ın Gül gibi bir hamisi vardi. Şimşek; İçerdeki ekonomi birimlerinin yönetiminden çok uluslararası finans kuruluşlarıyla ilişkilere odaklanacak.. Binali Yıldırım; Rahmetli Ufuk Güldemir'in en çok beğendiği bakandı. Kabinenin en pratik ve pırıltılı siması idi. İkinci Ulaştırma Bakanlığı döneminde ifadesini onuncu yıl marşında bulan “demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan” iddiasını bugüne taşımak istiyor. Karayolları genel müdürlüğününde ulaştırma bakanlığına bağlanacak olması hükümeti karakterize eden icraatlardaki umutların ona bağlandığının göstergesi. Mehdi Eker, En alt basamaktan başlayan kariyerini en üst noktalara taşıyan etkileyici bireysel başarı öyküsüyle Başbakanın en çok takdir ettiği ve umut bağladığı isimler arasında. İlk döneminde kendini yeterince gösterememiş olması Başbakan'ın ona ikinci bir şans vermesini engellemedi. Alanında bir an önce ciddi adımlar atmazsa ilk kabine revizyonunda adı gündeme gelebilir. Kürşad Tüzmen: Sektörüne ne kadar teşekkür etse azdır. Başta TİM Başkanı Oğuz Satıcı olmak üzere dış ticaret örgütlerinin Bakanlıkta devam etmesiyle ilgili içten ve istikrarlı taleplerini Başbakan Erdoğan görmezden gelmedi ve ikinci dönemde de Tüzmen'le yola devam dedi. Ali Babacan. En genç Büyükelçiyle arasında en az on yaş fark olacak olan Dış İşleri Bakanımız Başmüzakereciliğin yanında belki Başbakan Yardımcısı olamadı ama önümüzdeki dönemde “Cumhurbaşkanı Yardımcısı” olacağı kesin gibi. İlk olarak Meclis Başkanlığında, son olarakta Cumhurbaşkanlığında ismi geçen ama her iki süreçtede Bülen Arınç vetosuyla karşılaşan Vecdi Gönül'ün Milli Savunma Bakanlığındaki görev süresi bir dönem daha uzatıldı. Ona her zaman destek veren yakın dostu Aksu'nun yokluğunda, Cemil Çiçek'in yardımına daha çok ihtiyacı olacak. Tüzmen'le birlikte görev yapacağı sektörde olumlu duygularla karşılanan bir diğer isimde Ertuğrul Günay. Geçmişi ve kişiliği sebebiyle hem kültür dünyasının hemde Turizm sektörünün anlaşmakta ve birlikte hareket etmekte hiçde zorlanmayacakları bir isim. Pozitif enerjiden başka bir ihtiyacı olmayan turizm sektörü, istediğini alacak gibi görünüyor. Ve Veysel Eroğlu. Büyükşehir ekibinde etkin bir yeri olduğu halde, 2002 seçimlerinde milletvekili yapılmayınca da, 2004 seçimlerinde çok istediği İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına aday gösterilmeyincede bunları olgunlukla karşıladı ve kendisine uygun görülen görevi sabırla yapmaya devam etti. Sabrının karşılığınıda bakan olarak aldı. Reklamlardaki “susuzluk herşeydir, imaj hiçbir şeydir” misali Türkiyenin en büyük sorunu olacak olan susuzluk derdine derman olmaya çalışacak. İşini iyi yapmasını diliyoruz. Kabineye girmesi çok muhtemel olan Ömer Çelik, Egemen Bağış, Reha Denemeç, Dengir Fırat, Mehmet Sağlam gibi isimler öyle anlaşılıyorki, Başbakan'ın kendi iç kabinesinde ve Parti Kabinesinde yer almaya devam edecekler. habertürk YORUM YAZIN ![]()
|
|