KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
24 Mayıs 2025 Cumartesi
°C

Kansere alet olmayın

Kanser hücrenin yanlış beslenmesinden ortaya çıkıyor, üstelik bunu en çok sevdiği yiyeceği yiyerek kendimiz yapıyoruz.

Kansere alet olmayın
15 ŞUBAT 2008 CUMA 15:50
0
956
0
AA aa
Kanser en çok neyi sever?

Kanserin hücrenin yanlış beslenmesinden ortaya çıktığını biliyor muydunuz? Üstelik bunu da en çok sevdiği yiyeceği bol bol tüketerek kendimiz yapıyoruz. Kanser hücresini besleyen en önemli yiyeceğin şeker olduğu ise ispatlanmıştır

Her doktor öğrenciliği sırasında Otto Warburg'un buluşunu öğrenir. 1930'lu yıllarda Warburg kanserin en temel biyokimyasal sebebini, yani sağlıklı bir hücreyi kanser hücresinden ayıran şeyin ne olduğunu bulmuştur. Bu, o kadar önemli bir buluştur ki, Otto Warburg'a Nobel ödülü kazandırmıştır. Otto Warburg'a göre kanserin bir temel sebebi vardır. Bu da, vücudun normal hücrelerinin oksijenli solunumunun, oksijensiz - anaerobik-hücre solunumuyla yer değiştirmesidir. Buluş bize başka neleri anlatmaktadır? Birincisi, kanser, normal hücrelerden çok farklı bir biçimde metabolize olmaktadır. Normal hücreler oksijene ihtiyaç duyar; Kanser hücreleri oksijenden kaçınır. Oksijen terapisi alternatif kanser tedavisi uygulayan kliniklerde kullanılan bir yöntemdir.

Hasta hücreler aç kalsın

Vücut, kanseri beslemeye çalışırken mütemadiyen kapasitesinin üstünde çalışır. Kanser devamlı açlıktan ölmenin eşiğindedir ve vücuttan kendisini beslemesini talep etmektedir. Besin alımı kesilirse kanser açlıktan ölmeye başlar. Tabii kendisini beslemek için vücudun şeker üretmesini sağlayamazsa... Bu ziyan sendromuna kaşeksi denir. Kaşeksi, 'vücudun proteinlerden yeniden glükoz yapımı' işlemiyle, şeker elde etmesidir. Bu şeker kanseri besler. Vücut sonunda, kanser hücresini beslemeye çalışırken kendisi açlık çeker. Terapilerin hiçbirinde şekere de izin verilmez çünkü şeker kanseri beslemektedir.

TATLANDIRICI ÇÖZÜM MÜ

Kanser hücresini aç bırakmaya çalışan besin terapileri de vardır. Kanserin ne sevdiğini bilen hasta, bunları yemekten kaçınır. Kanser, çiğ yiyeceklerdense pişmiş yiyecekleri sever. Pişirme işlemi, besinlerdeki enzimleri ve vitaminleri yok etmektedir. Bir de, kanserin şeker sevdiğini aklınızdan çıkarmayın. Şeker yerine tatlandırıcı kullanmak çözüm değil. Tatlandırıcıların da vücuda ciddi zararları olduğu, yapılan araştırmalarla kanıtlandı. Örneğin, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), sakarin içeren her türlü gıda maddesinin üzerine Sağlığa zararlıdır. Hayvanlar üzerinde yapılan testlerde kansere yol açmıştır' ibaresinin konmasını şart koştu. Aslında Nobel Tıp Odülünü alan Alman Otto Warburg yıllar önce (1931) kanser hücrelerinin sağlıklı hücrelerden farklı bir metabolizmasının olduğunu ve şekerin kanserli hücreleri beslediğini göstermiştir. Aşırı şekerli gıdalar yemek insülin direncine yani hiperinsülinizme yol açar. Hiperinsülinizm, insüline benzer büyüme faktörü bağlayıcı protein-1 ve -2 sentezini azaltarak serbest IGF-1 düzeyini artırır. Yani hücre üremesini kontrolsüz bir şekilde artırarak kansere neden olur.

Aşağıdaki tedbirlerle kanserlerin en az üçte ikisi önlenebilir:
Alüminyum kullanmayın

İnsülin direncini yenin.

Hiçbir şekilde tatlandırıcı ve tatlandırıcı içeren yiyecek ve içecek tüketmeyin.

Katkı maddesi ilave edilmiş, paketlenmiş gıdaları yemeyin.

Sebze ve meyve yiyin

Yeterli omega-3 alın

Kefir, yoğurt, turşu, sirke, nar ekşisi ve boza gibi probiyotiklerden zengin gıdalarla beslenin.

Günde iki diş sarımsak tüketin.

Günde 1-2 tatlı kaşığı zerdeçal tozu tüketin

Yeşil ve siyah çay tüketin (şekersiz!)

Streslerden uzak duru, iyi uyuyun

Çevresel toksinlerden ve sigaradan uzak durum.

D vitamini düzeylerinizi yükseltmek için dengeli bir şekilde güneşlenin

Yeteri derecede egzersiz yapın

Alkol kullanmayın

İşlenmiş soya ürünü yemeyin.

Yemekleri geleneksel yöntemler (buğulama, buharda pişirme) ile pişirin. Turbo fırınlar da kullanılabilir.

Hızlı pişirme yöntemleri (mikrodalga gibi) besin kayıplarına yol açar; ayrıca kanserojen ihtiva eder.

Toprak, cam ya da kalaylı bakır kapları tercih edin. Emaye ve çelik tencere sonraki tercihlerdir.

Teflon ve alüminyumu ise kesinlikle kullanmayın.

Yeni Şafak
YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın