Bingöl Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Kalkınma Derneği (BİN-DER) Başkanı Doğan Karasu, seçim sürecinde yaratılan gerginlik atmosferi için hem siyasilere hem de seçmenlere sağduyu çağrısında bulundu.
“Türkiye'nin hastalıklarının nüksettiği, güvenlikçi paradigmanın devreye girmeye başladığı, kurumların çalışma ortamının siyasetin tansiyonuna göre şekillendiği kaygı verici bir dönemden geçiyoruz” değerlendirmesinde bulunan Karasu: “Tüm değerlerin seçime feda ediliyor olması, seçim sandığının toplumsal farklılıkların bir arada yaşamasından daha değerli olarak görülmesi seçimi anlamsız, seçilecek olanları da değersizleştirmektedir. Siyasiler seçimi medeni bir yarış, demokratik bir süreç olarak görmüyor. Herkes kendi taraftarlarını savaşa hazırlar gibi örgütlüyor. Böyle bir hava ve eylemle önümüze getirilecek seçim sandığı bizim için çeyiz sandığı kadar değerli olmamalıdır. Bilmeliyiz ki, çeyiz sandığı mutluluğa, bu havayla gidilecek seçim sandığı bizi ayrışmaya, kavgaya ve iç çatışmaya götürecektir” dedi.
“SİYASAL AKTÖRLERİN VE HAREKETLERİN SAPANINA TAŞ OLMAMALIYIZ”
Seçim sandığının demokrasinin aracı olduğunu vurgulayan Karasu, şunları söyledi:
“Türkiye'deki halklara, toplumsal kesimlere, siyasal eğilim taraftarlarına, gençliğe çağrımız şudur: Yaşarsak çok seçim görürüz, ölen birinin seçim görme imkanı yoktur, hiçbir seçim insan yaşamından daha kıymetli değildir. Kutuplaşmak hepimize zarar verir, seçimden sonra da aynı mahallede yaşamaya, aynı caddede yürümeye, aynı yolları ortak kullanmaya devam edeceğiz. Siyasetçilerin makam kavgalarına kulak asmamalıyız, bizi bir birimize düşürücü politikalarına değer vermemeliyiz, söylediklerini değersizleştirmeliyiz. Hiç birimiz toplumu kutuplaştırma üzerinden ikbal sağlamayı düşünen siyasal aktörlerin ve hareketlerin sapanına taş olmamalıyız. Seçim sonucu ne olursa olsun sükûnetimizi korumalı, çıkacak tabloya saygı göstermeliyiz. Sokak hareketlerinden uzak durmalı, birbirimizi kırmamalı, bizi sokağa davet edecek çabalara prim vermemeli, seçimi hak ve özgürlükleri artırıcı bir araç olarak görmeli, şiddet ve nefret ortamından uzak durmalıyız.”