Samsun'da dün Fransız Katolik papazın bıçaklanması, İtalya'da İtalyan papaz Andrea Santoro'nun 5 Şubat 2006'da Trabzon'da silahlı saldırı sonucunda yaşamını yitirmesi olayının da hatırlanmasına neden oldu.
Türkiye'de görev yapmakta olan Katolik yetkililerden Anadolu Papalık Temsilcisi Piskopos Luigi Padovese, Samsun'da dün yaşanan bıçaklama hadisesi konusunda, İtalyan haber ajansı ANSA'ya verdiği özel demeçte, ''Olayın sebebini bilmiyoruz. Ama buradaki genel atmosfer, bu tür çılgınlıklara neden olabilecek nitelikte. Kaygılıyım. Son derece kaygılıyım'' dedi. Piskopos Padovese, Samsun'daki Mater Dolorosa Katolik Kilisesi'nde görev yapmakta olan Fransız uyruklu papaz Pierre Brunissen'in, geçmişte tehditlere maruz kaldığını ve bir dönem kendisine koruma tahsis edilmiş olduğunu ileri sürerek, bıçaklama hadisesini şu sözlerle özetledi: ''Bu papaz geçmişte tehditlere maruz kalmış, belirli bir süre koruma da almıştı. Edindiğimiz bilgilere göre, bir adam, dengesiz bir adam Peder Pierre'in evine gitmiş. Kendisinin tanıdığı biriymiş. Biraz konuştuktan sonra beraberce dışarı çıkmışlar. Sonra aniden arkadan bıçaklanmış. Saldırgan, papazın kalçasını bıçaklamış.
Peder Pierre, hemen hastaneye kaldırılmış. Çok kan kaybetmiş ama, hayati tehlikesi yok''. Türkiye'deki genel atmosferin kendilerini kaygılandırdığını dile getiren Piskopos Padovese, ''Halk arasında, fanatizmin gelişmekte olduğu kesimler var. Ama bu nedenle Türk halkının tümünü suçlayamayız. Böyle bir şey, bu ülke hakkında yanlış bir imaj yaratıyor. Birileri atmosferi zehirlemek istiyor, bunun için de Katolik papazlar hedef seçiliyorlar'' diye konuştu.
Bu arada, 5 Şubatta Trabzon'da uğradığı silahlı saldırı sonucunda yaşamını yitirmiş olan İtalyan papazın kız kardeşi Maddalena Santoro da Türkiye'de Hıristiyanların durumunun zor olduğunu ileri sürdü.
Maddalena Santoro, Samsun'daki bıçaklama olayına ilişkin yaptığı açıklamada şunları kaydetti: ''Türkiye'nin bu çatışmadan, diyaloga hazır olamama halinden kurtulamaması üzüntü vericidir. Bu olay, ülkenin içinde bulunduğu zor koşulların göstergesi. Elbette, tüm Türkiye böyle değil. Ama yaşananların, Peder Andrea, Peder Pierre gibi kişilerin dile getirdikleri diyalogla taban tabana zıt şeyler olduğu da ortada.''
(aa)