Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye ile AB arasında en önemli karar organı olan Ortaklık Konseyi'nin toplantısına katıldıktan sonra düzenlenen ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Yapılan iki önemli toplantı hakkında bilgi veren Bakan Gül, "AB - Türkiye Ortaklık Konseyi toplantısının 45.'sinde bütün meseleler en üst seviyede tartışıldı.Gümrük Birliği'nin işleyişiyle ilgili sorunları konuştuk. Sembolik açıdan önemli olan Hükümetler Arası Konferansta bilim ve araştırma faslında müzakereleri açtık ve mutabakata vardıktan sonra da kapattık. Dolayısıyla AB-Türkiye arasında fili müzakereler başlamış oldu" dedi.
Tarama sürecinin başladığını ve devam ettiğini belirten Bakan Gül, şunları söyledi: "Bu çok önemli bir olaydır. Burada şunu da ifade etmek isterim ki AB ve Türkiye ilişkilerinin gereksiz şekilde zehirlenmesine müsaade etmemek gerekir. Kıbrıs meselesi ne yazık ki çok büyük çıkarlarımızı ve ilişkilerimiz zedelemektedir. Bu meselenin çözümü için Kıbrıs Türkleri ve biz elimizden geleni yapıyoruz. AB'nin çağrısına maalesef öbür taraf uymamıştır. Bu hiç kimsenin çıkarına değildir. Umarım bu mesele adadaki gerçekler dikkate alınarak çözülür. Türkiye'nin AB ilişkileri stratejik açıdan gerçekten çok önemlidir. Bu ilişki dünyanın bir çok köşesinden yakından takip edilmektedir. Bunun gerçekten karşılıklı kazan kazan ilişkisi olduğuna inanıyorum. Biz üstümüze düşenleri yaptıktan sonra AB de bize çok objektif bir şekilde davranırsa o zaman her iki tarafın da kazancı olacaktır. Bugün önemli bir gündür."
KIBRIS EYLEM PLANI AB'NİN RUHUNA DA UYGUNDUR
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, basın mensuplarının Kıbrıs sorunu ile ilgili sorularını da cevapladı. Bakan Gül, Kıbrıs sorununda sadece Türkiye'nin değil herkesin elinden geleni yapması gerektiğini söyledi.
Limanların, Güney Kıbrıs Rum Kesimi gemilerine açılmaması ile ilgili bir soruyu Bakan Gül şu şekilde cevapladı: "1 Mayıs 2004'ten itibaren resmi bir karar almaya gerek kalmadan yeni bir metin imzalamaya gerek kalmadan yeni 10 üye Avrupa Birliği'ne girdikten sonra otomatik olarak bunlar uygulanmaya başlandı. Türkiye ile yeni 10 üye ülke arasında Gümrük Birliği uygulanmaktadır. Mal alışverişleri vardır. Rum kesimi de buna dahildir. Gemilerin limanlara gelip gitmesi bizim tarafımızdan farklı değerlendirilmektedir. AB Komisyonu tarafından farklı değerlendirilmektedir. Burada bir karşılıklı farklı görüşler var. Bu görüşlerin netleşmesi gerekmektedir. Bununla ilgili çalışmalar da yapılamaktadır. Türkiye eylem planı hazırlayarak Adada kapsamlı bir çözüm için çalışıyor. Bu eylem planı AB'nin de ruhuna uygundur. Aynı zamanda BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın da raporlarına uygundur. Böyle bir eylem planı Rumlara da bizim uyguladığımız bu kısıtlamaları kaldırır, ayrıca Adanın sahiplerinden olan Kıbrıs Türklerine de uygulanan ambargoları kaldırır."
KIBRIS PROBLEMİ AB'Yİ ESİR ALMAK ÜZERE
Bakan Gül, Kıbrıs sorunun Türkiye-AB ilişkilerine olumsuz etkileri ile ilgili bir soruyu da şöyle cevapladı: "Sorumluluk sadece Türkiye'de olmaz. Tek taraflı beklenti gerçekçi değil. Annan planı aynı zamanda AB'nin de planıdır. Türkler değil, Rumlar üzerine düşeni yapmadı. Hayır diyenin AB'ye girmemesi gerekirdi. AB kendi ilkeleriyle ters düşmüş durumda, bir tezat içinde. Çünkü bir ülke sınır sorununu çözmeden AB'ye tam üye olamaz deniyor. Maalesef Kıbrıs problemi AB'yi esir almak üzere. Onun için açıkça ve dürüstçe söylüyorum bu problemin çözümü için herkesin elinden geleni yapması gerekir. Türkiye'ye karşı emrivaki yaparak bu meselenin hallonulacağı zannediliyorsa bütün dünya bunda yanılır. Herkes yapıcı olsun. Çözüm için birlikte uğraşalım."
Toplantıda Türk gazetecilerin sorularını da ayrı olarak cevaplayan Bakan Gül, küreselleşen dünyada işbirliği ve dayanışmanın önemine değinerek Kıbrıs sorunun bir oldu bittiye getirilmemesi gerektiğini söyledi.
AB ile yapılan toplantıda herhangi bir gerginlik olmadığını ayrıca Kıbrıs meselesine de yoğunlaşılmadığını belirten Gül, "Yürüyecek daha çok yol vardır. Bugün gelinen nokta önemli bir dönüm noktasıdır. Önemli bir mesafe alınmıştır" dedi.
"Türkiye içinde reform sürecindeki herhangi bir aksaklık dışarıdaki dostlarımızın elini de zayıflatmaktadır. Biz süratli bir şekilde reform sürecini pekiştirmeliyiz" diyen Gül, 9. reform paketini meclise sevk edildiğini bildirdi.
Bakan Gül, ilerleme raporunun Ekim'de çıkacağını ve o zamana kadar da çok mesafe alınacağını belirtti.
Bir soru üzerine bakan Gül, "Bizim takip ettiğimiz Kıbrıs politikasını daha önceki hükümetler takip etseydi Rum kesimi AB'ye tam üye olmazdı. Türkiye bunu yapabilirdi" dedi.