|
Kıran'dan olay yaratacak sözlerG.Saray'da kongre heyecanı tüm hızıyla sürerken, sarı kırmızılı kulübün nabzını an ve an tutan yazarımız Osman Tanburacı'nın da camianın önemli isimleriyle gerçekleştirdiği sohbetler devam ediyor. Semih Haznedaroğlu'yla başlayan röportaj serisi başkanlığını açıklayan Turgay Kıran ile devam ediyor. İşte Osman Tanburacı'nın kaleminden Turgay Kıran röportajı:
![]() Yine işaret bekleyip, cepheye tayinle gidip şehit mi düşeceğiz! Kim vurduya gitmektense çarpışarak şehit olurum. Galatasaray'ı kim kurtaracak? Üç kişi mi, 25 milyon taraftar mı? Paradan çok akla ve sevgiye ihtiyaç var. Taşın altına el sokmak artık demode... Şimdi elin altında taş var. Galatasaraylı birbirini taşlıyor. Öyle karalamakla, enkaz edebiyatı yapmakla Galatasaray kurtulmaz. Gençlerin önünü açacaksın! Tek adam devri bitecek. Ben ekibimle geliyorum. Hepsi de pırıl pırıl çocuklar... Bak o zaman nasıl kurtulur Galatasaray... Turgay Kıran'dan olay yaratacak sözler; Mali kongre bitti, şimdi seçim yarışı başladı... Ben de Galatasaraylılar ve başkan adayları ile görüşüyorum. Gelin isterseniz; yıllardır oynanan seçim filmini başa saralım; Geçmiş seçimleri bir hatırlayın. Son ana kadar yönetimlerde kim var kim yok belli olmaz. Gece yarılarına kadar kulis sürer, birileri birilerine aracı olur, ikna turları başlar, oy getirisi olan isimler aranıp listeye alınır... Amorf bir yönetim oluşur. Seçim kazanmak için güçler son anda birleştirilmeye çalışıldığı için de birilerinin başkanlığı uğruna birilerinin saygınlığı yok edilir! Bu hep böyle olmuştur. Turgay Kıran'da olduğu gibi... Hatta son yıllarda idare edenler, hür iradesine ipotek konarak idare edilmek istemeyenleri sevmez olmuştur... Galatasaray giderek 'ilke'lerimden vazgeçmem derken, değerlerinden vazgeçmek durumunda kalmıştır. En kötüsü de budur. Çünkü Galatasaray'da herkes bir değerdir. Turgay Kıran'la sohbete bunları konuşarak başladık. Turgay Kıran geçen dönem de başkan adayı olarak ekibiyle ortaya çıkmış ama sonunda baskılara dayanamayarak Galatasaray teamüllerine uyup Özhan Canaydın'ın listesine girmişti... Sonuç malum! Bu kez Turgay Kıran yine başkanlığa aday. Çırağan'daki La Maison'da Boğaza karşı başladık konuşmaya. Canaydın yönetimine girmeniz için sizi kim ikna etmişti? Hayrettin Kozak iyi dostumdur. Bir gün o telefon etti, Özhan Canaydın da ona telefon etmiş; "N'olur git Turgay'la konuş diye..." Kozak geldi konuştuk. Arkasından kıramayacağım başka büyük ağabeylerim de devreye girince Canaydın yönetimine girmeyi kabul ettim. O dönemler Hayrettin Kozak benim sigortamdı. Nitekim Kozak da bir süre Özhan Canaydın'ın danışmanlığını yaptı, sonra ne oldu bilmiyorum birden ayrıldı.. Şimdi herkese soruyorum; Bir zamanlar Özhan Canaydın hep şöyle demiyor muydu; "Büyüklerim istedi seçimlerden çekildim." Ben de "büyüklerim istedi Canaydın yönetimine girdim" diyorum. Büyüklerin sözünü Canaydın uygularsa iyi, ben uygularsam kötü! Olamaz... İşte bunun için sessiz çoğunluğun sesi olmaya gayret ediyorum. İtirazım şartlara... Yine adaysınız, n'apacaksınız? Böyle olmaz... Yine... Böyle olmaz diyenlere soruyorum... Nasıl olur? Söylesenize... Yine işaret mi bekleyeceğiz? Yoksa yine tayinle mi cepheye sürülüp şehit olacağız? Kendinizi şehit gibi mi hissediyorsunuz? Galatasaray yolunda şehit-gazi fark etmez ancak böyle de devam etmez. Bir çok kişi ölüyor vatan kurtulmuyor! Faruk Süren, Mehmet Cansun, Özhan Canaydın, ben, o, öteki... Hepimiz kim vurduya gittik. O zaman devrim gerek! Kim vurduya gitmektense çarpışarak şehit olmayı kim istemez ki... Ben söylüyorum; Tek aday değil çok adayla Galatasaray başarıyla ulaşır. Seçimde yine adayım. Galatasaraylı bu sözleri duyarsa statlar inler vallahi! Yeter artık! Tek adam devri bitmelidir! Kimse bugününden mutlu değil ama herkes susuyor! Sokakta herkes Galatasaray'ın yönetimine isyan ediyor. Nasıl olur böyle bir şey... Galatasaray'ın hür iradesi nerede? Ben onların temsilcisi olarak varım. Etrafıma bakıyorum herkes bir bıkkınlık, huzursuzluk, sıkıntı içinde ama kimse kımıldamıyor. Bu yolda bir konsensüs temin etmek isteyen sayın Selahattin Beyazıt ve sayın İnan Kıraç ağabeylerimin çabalarına saygılıyım ama benim de ekibimle beraber üzerinde çalıştığım projeler var. İnanıyorum ki Galatasaray benim ekibimle kurtulur. İddia ediyorum. Galatasaray'ın paradan çok akla ve birliğe ihtiyacı var. Nasıl olacak bu iş? Katılımla... Benim fikrim şudur; Ortak akıl ortak duygu... Geleneklere çağdaş bakış! Sorarım size; Galatasaray'ı kurtaracak üç kişi mi? 25 milyon taraftar mı? Ben Galatasaray'daki sessiz çoğunluk için varım. Onların sesini gür bir şekilde duyurmak istiyorum. Galatasaray artık kapalı kapılar ardında değil, büyük insan profilinin katılımıyla şeffaf bir şekilde yönetilmelidir. Emin misiniz? Galatasaray tutucudur... Her gün büyükler ne diyecek diye bekleniyor... Onların dediğini yaptım zor günler yaşadım. Galatasaraylı bunu hak etmiyor! Galatasaray'ın hür iradesi var... Galatasaray artık işaretle oy kullanmayacak! Galatasaray'da hiç kimse ötekinden bir adım önde değildir. Makamlar ve yaş her an değişebilir, mühim olan Galatasaray'dır. Şu da çok iyi bilinmelidir ki bana veya bir başka Galatasaraylıya bir büyüğümüz, bir ağabeyimiz gelse bir şey rica etse ne yaparız acaba? Bizler ağabeyin ricasını emir telakki eder ve hiç itirazsız uygularız... Geleneklerimiz bunu gerektiriyor, biliyorum. Ama son yılları lütfen inceleyin. Hayrettin Kozak da Lütfi Kırdar'da barkovizyonla göstermedi mi, her cümle arasında söylemedi mi Galatasaray'ı son on yılda 40 kişi idare ediyor diye. Bu kırk kişi genelde hep işaret edilenler. Ve bugün Galatasaray'ın geldiği duruma bir bakın. Her şey açık ve net ortada!... Hala itaat etmek isteyenler varsa buyursun... Ben yalnız kalmayayım bari... eğeceksek beraber boyun eğelim ya da beraber çareler bulalım. Hiç kimse Galatasaray'da birbirinden önde değildir, imtiyazlı değildir. Saygımız hariç... Birbirimize saygımız, hak edeni öne geçirir. Yani taşın altına elinizi sokuyorsunuz.. Taşın altına el sokmak artık demode... Şimdi elin altında taş var, Galatasaraylı birbirini taşlıyor! Birbirini suçlamakla, taşlamakla, enkaz edebiyatı yapmakla Galatasaray kurtulmaz! Önce sevgi gerek. Önce akıl gerek Önce değişim gerek. Para en son... Ortak akıl para bulur! Bayağı iddialısınız, kutlarım sizi... Tek adam devri bitmelidir. Ağabeyler artık saygın ellerinin öpülebilmesi için arkadan gelenlere yol açmalıdır. Galatasaray'ı da, dünyayı da kurtaracak olanlar genç beyinlerdir. Siz aynı zamanda Fransa ile de iç içesiniz.. "Chambre De Commerce Française en Turquie" Başkanıyım. Fransız işadamlarıyla iç içeyim. Yurt dışı ile çok ilişkilerim var. Sadece Fransa da değil... Uluslararası açılıma inanıyorum. Kısır döngülere paydos deyip Galatasaray'ın ufkunu açacağım. Hala konsensüs deniyor, yenilik aranmıyorsa bu şu demektir; "Galatasaray'ı bu hale getirenleri aynı şemsiye altında toplamak" Bu iflastır! O zaman ben de varım... Karar genel kurulun! Galatasaraylı kuruluşlarla görüştünüz mu? Ne için, izin almak için mi? Ben esas buna karşıyım. Galatasaray beni 40 yıldır tanıyor. Tüzüğümüzde de madde var. 10 sene üye olmadan başkan olunamaz diye... Son yönetim kurulunda da varım. Kimden izin alacağım. Bu ağabeylik ve üst kademe düzeni iyi işletiliyorsa iyidir ama son yaşadıklarımdan sonra kimden izin alacağım. Kararı genel kurul verir. Ben sessiz çoğunluğu harekete geçirmek istiyorum. İletişim kurduğum bütün Galatasaraylılarla durum değerlendirmesi yaptım. Bu kişiler her yaş grubunu kapsıyor. Galatasaray'da da etkinliği olan kişiler. Hepsinden destek, hatta destek ötesi takdir aldım. Devam et bu yolda dediler. Büyük bir çoğunluk arkamda. Galatasaraylının kendine yakışır bir şekilde bu kısır döngüyü kırması gerekiyor. Bu da yürekli bir şekilde saygın bir devrimle olur! Yönetim Kurulunuzda kimler var? Her meslek kolundan isimler var. Şimdi siz, ad ad söylememi isteyeceksiniz. Çok zor. Çünkü kişiler baskı altında bırakılıp caydırılmak isteniyor. İsim verip onları zora sokamam, ekibime o saygısızlığı yapamam. Ancak; Şimdiye kadar hiçbir yönetime girmemiş kişiler bunlar.
YORUM YAZIN ![]()
|
|